| "Etkileşimsiz gözlem" dedi. Nasıl biridir, bilirsin. | Open Subtitles | المراقبة دون التدخل , هذا ما قالته أنت تعرف كيف تسير الأمور |
| Uçuş sarsıntılı mıydı diye sordum sen de-- Annen sadece "iyiyiz" dedi. | Open Subtitles | سألتكِ إذا كانت الرحلة وعرة- .كل ما قالته والدتكِ أننا كنا بخير- |
| Araştırmacılar, Panbanisha'nın tebeşirle yere sözcük kodları yazarak ne dediğini kayıt altına aldılar. | TED | بدأ الباحثون في تسجيل ما قالته بانبانيشا، بكتابة الرموز على الأرض بالطباشير. |
| A, kadın öyle dediği için. Ve B, etkileyici olsun istedim. | Open Subtitles | أولاً، هذا ما قالته هي و ثانياً، أردت أن تكون مذهلة |
| Sanırım şöyle demişti, orada serenayt etiketli bir şişe vardı. | Open Subtitles | شئ ما فى زجاجة اعتقد ان ما قالته هو.. ان |
| söyledikleri için üzgün ve barış için edepsiz havucu uzatıyor. | Open Subtitles | إنها آسفة بشأن ما قالته وقدمت الجزرة البذيئة كعربون محبة |
| Beni dinle. Medyum kadının, sana neler söylediğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | إسمعي, أريد ان اعرف ما قالته لك تلك السيدة الوسيطة. |
| Son bir şey daha. Büyükannem bir gün geri döneceğini söylemişti. | Open Subtitles | و هذا هو المغزى إن أخر ما قالته هو أنها ستعود يوماً ما |
| Carrie bunu mu dedi? Jack'le gizliden anlaştığımı? | Open Subtitles | هل هذا ما قالته كاري لك بأنني متواطئة مع جاك |
| "Baban bizi balığa götürecek" dedi. "Sadece birkaç hafta içinde." | Open Subtitles | بابا سيأخذك للصيد خلال أسابيع هذا ما قالته لي |
| Bir gün annesi sarhoşken öyle dedi. Raul bütün gün ağlamıştı. | Open Subtitles | لقد قالته امه مره عندما كانت سكرانه وبكى "رؤول" طوال اليوم |
| Mutfakta, annenle yerde otururken, sana ne dedi? | Open Subtitles | , عندما كنتِ جالسة على الأرض مع والدتكِ ما الذي قالته لكِ؟ |
| 21 yaşında hayatı bitmiş..bana böyle dedi | Open Subtitles | إنتهت حياتها في الواحدة والعشرين من عمرها هذا ما قالته |
| Aslında biz de Daphne'nin dediğini yapıyor olmalıydık. | Open Subtitles | أتعلم، الذي قالته دافني قبل قليل هو ما ينبغي أن نفعله |
| - Susan'ın dediğini duydun. - Susan yalan söylüyordu. | Open Subtitles | ـ لقد سمعتي ما قالته سوزان ـ سوزان كانت تكذب |
| Giderken dediği şeye inanamadım. | Open Subtitles | لا أكاد استطيع ان اصدق ما قالته فى اليوم الذى تركتنى فيه |
| Bayan Rachel Troubowitz Basic' ten ayrıldığımda ne demişti? | Open Subtitles | انها تذكّرني ب.. السيدة راتشيل تروبويز و ما قالته ليّ |
| Ustura orada duruyormuş. Bunlar onun söyledikleri. | Open Subtitles | تصادف وجود شفرة الحلاقه هناك هذا ما قالته |
| Karımın söylediğini duydun. İçeri gel, aç gibiyim. | Open Subtitles | سمعت ما قالته زوجتى الشابة تفضل بالدخول ، أنا جائع |
| Bennett gayda sesinin kulaklarından gitmediğini söylemişti. | Open Subtitles | اتعرف ما قالته بينيت عن عدم مقدرتها على ايقاف اصوات المزامير في الجنازة في رأسها؟ |
| Bayan Rachel Troubowitz'i ve acemi birliğine katılacağım gün söylediklerini. | Open Subtitles | انها تذكّرني ب.. السيدة راتشيل تروبويز و ما قالته ليّ |
| Sadece buradan güneye doğru dört günlük mesafede diyor. | Open Subtitles | كل ما قالته أنه على بعد أربعة أيام إلى الجنوب من هنا |
| dediklerini duydum, fakat hiçbirini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | سمعتُ ما قالته ولكن لا أتذكر شيئاً من هذا |
| Bakın emlakçım ne demiş olursa olsun benim için üzülmek zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | انظرى، ايا ما قالته وكيلتى العقارية لا يجب ان تشعرى بالأسف لأجلى |
| Annem bir başkası olduğunu söylüyor. Bana bütün söylediği bu. | Open Subtitles | والدتي قالت بأن هنالك شخص آخر هذا كل ما قالته لي |
| Garcia'nın dedikleri doğruysa kasabanın yaptıkları | Open Subtitles | ان كان ما قالته غارسيا صحيحا فأن افعال هذه البلدة |
| İkimiz yalnızdık. söylediklerine kanıtım yok. | Open Subtitles | لم يكن معنا أحد آخر ليس لدي إثبات على ما قالته لي |
| Annem bana hamile olduğunu öğrendiği zaman böyle söylemiş. | Open Subtitles | هذا ما قالته امي عندما اكتشفت انها حامل في |