"قالت أنّها" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemişti
        
    • söylüyor
        
    • dedi
        
    • söylemiş
        
    • baktığını söyledi
        
    • olduğunu ve
        
    Bu ayın kirasını ödedi ama bir arkadaşını ziyarete gideceğini söylemişti. Open Subtitles لقد دفعت إيجار الشهر كاملاً، لكن قالت أنّها ستذهب لزيارة صديق.
    Birlikte olduğumuz zamanları hatırlıyorum da, bana hiç bir zaman evlenmeyeceğini söylemişti. Open Subtitles .. أتذكّر عندما كُنّا معًا، أنّها قالت أنّها لا تريد الزواج أبدًا
    Ablam onunla görüştüğünü mü söylemişti? Open Subtitles هل أختي الكبرى قالت أنّها قابلت ذلك الشخص؟
    Biliyor musun, sıradaki kadın bütün olayın içinde olduğunu söylüyor. Open Subtitles أتعرف، هذه المرأة قالت أنّها كانت في منتصف كلّ شيءٍ.
    Aslında o dedi ki benimle ilişkisini ...daha ciddi hale getirmek istiyormuş. Open Subtitles فيالواقع, قالت أنّها أرادت أن تصبح أكثرجديّةمعي.
    Bildiğim benim kızım olduğunu söylemiş olmasıydı, ama onun babası olabileceğimi hiç düşünmedim. Open Subtitles أعلم أنّها قالت أنّها ابنتي، لكنّي لم أظن أنّني والدها
    Bir toplantıda o ıslıkla çalınan şarkıyı duyduğunu ve ıslık çalan kişinin Achiara halkından olduğunu söylemişti. Open Subtitles قالت أنّها سمعت صوت الصفير بتجمّع بمكان ما وذلك الشخص صادف وكان من أتشيارا تجمّع؟
    Kadınlar'ın yardımcıları gündemine bu konuyu taşıyacağını söylemişti, Open Subtitles قالت أنّها كانت ستضعها على جدول الأعمال لمساعدة النساء،
    Evet , buraya taşınmayı düşündüğünü söylemişti, fakat bunun olacğını sanmam. Open Subtitles نعم، ولكنّها قالت أنّها تفكر بالانتقال إلى هنا ولا أعتقد أن هذا سيحصل
    Beni dirilten kadın yeni bir hayata başlamam için bana yardım edeceğini söylemişti. Open Subtitles المرأة التى أعادتني للحياه قالت أنّها ستساعدني لبدء حياه جديدة.
    Anormal sinyaller aldıklarını söylemişti. Nereden geldiklerini görmek istemiş. Open Subtitles قالت أنّها إلتقطت إشارة شاذّة وأرادت أن تعرف مصدر قدومها
    Birinden kaçtığını söylemişti. Belki de yanlış kızı kaçırmışlardır. Open Subtitles قالت أنّها هاربة من شخصٌ ما، ربما قبضوا على الفتاه الخطأ.
    İstemediğini, hazır olmadığını söylemişti. Open Subtitles قالت أنّها لا تريد أن تفعل ذلك، وأنّها لم تكن مُستعدّة لذلك
    Onunla haftalardır konuşmadığını söylemişti. Bu dört gün önce çekilmiş. Open Subtitles قالت أنّها لم تتحدّث معه منذ أسابيع، و هذه التقطت منذ أربعةِ أيّام.
    Galiba babaannem, oyununun dekoru için lâzım olduğunu söylemişti. Open Subtitles أعتقد أنّ جدّتي قالت أنّها إحتاجت إليه لتجهيز تصاميم ملابس مسرحيّتها.
    Karısı, çocuklar üst katta uyuyorken televizyon seyrettiğini söylüyor. Open Subtitles الزوجة قالت أنّها كانت تُشاهد التلفاز، بينما كان الأطفال نائمين بالطابق العلوي.
    Sözlüsü de evde yalnız olduğunu ve buluşmaya hazırlandığını söylüyor. Open Subtitles وأمّا الخطيبة قالت أنّها كانت بالمنزل لوحدها تستعدّ لمُقابلته.
    Sonra bir gün kalktı ve hiçbir şeyin kokusunu alamıyorum dedi. Open Subtitles لكن، فى يوم ما صحوت، و قالت أنّها لا يُمكنها شمّ رائحة أىّ شيئ
    Uğrayıp, bıraktığı birkaç eşyayı almak istediğini söylemiş. Bir gitar, birkaç pedal... Open Subtitles قالت أنّها تُريد القدوم وإلتقاط بعض الأشياء التي تركتها،
    Tavana yakın olduğunu söyledi bir de onların bedeninin üzerinde çalıştıklarını ve aşağıya baktığını söyledi. Open Subtitles قالت أنّها كانت في الأعلى قرب السقف ، و أمكنها النظر لأسفل و رؤيتهم يقومون بإجراء العمليات على جسدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more