İnanın bana, bir yığın papirüsü olan üç kabile yaşlısıyla başa çıkabilirim. | Open Subtitles | صدقوني يمكنني التعامل مع ثلاثة شيوخ قبائل مع كومة من ورق البردي |
Hatta Medine'nin en büyük Yahudi Kabilesi Beni Kurayza'yı bile. | Open Subtitles | وكذلك أحد أكبر قبائل اليهود داخل المدينة وهم بنى قريضة |
Bir kapı var. 32 km batıda. Tepe kabilelerini atlatırız. | Open Subtitles | سنجتاز بوابة على بُعد 20 ميلاً غرباً ونتجنّب قبائل التلال |
O zaman arkama yaslanıp su kabilelerinin birbirine girmesine izin mi vermeliyim? | Open Subtitles | لذا يجب علي ان أسترخي وأدع قبائل الماء تدخل في حرب ؟ |
Diğer kavimler, bir ergenlik ayini olarak onun topluluğunu avlıyordu çünkü. | Open Subtitles | حيث كانت قبائل أخرى تصطاد قبيلته من أجل الحق في العبور |
Çeşitli kabilelerden gelen acemi öğrenciler çok hevesliydiler ve iyi bir gelişme gösterdiler. | Open Subtitles | التلاميذ تم تجنيدهم من قبل قبائل مختلفة بشكل حماسي و قدموا تطورا ممتاز |
etrafında üç izole kabile yaşıyor ve Kolombiya Hükûmeti ve meslektaşlarımız sayesinde alan genişletildi. | TED | وكانت محاطة بثلاث قبائل منعزلة وبفضل حكومة كولومبيا والزملاء الكولومبيين تمت توسعتها. |
İki kabile ile ilgili eski bir Kızılderili hikayesi vardır. | Open Subtitles | هناك لغز قديم حوالي إثنان من قبائل الهنود |
Birçok kabile ve kralları egemenliğini iddia ediyor ve şehrin duvarları sığınak ve güç. | Open Subtitles | قبائل كثيرة و ملوكهم يحاولون فرض سيطرتهم و جدران المدينة هى الملاذ والقوة |
Su kabileleri her zaman müttefik olacaklar ama Güney Kabilesi artık bağımsız. | Open Subtitles | , قبائل الماء سيكونون دائما حلفاء لكن قبيلة الماء الجنوبية مستقلة الآن |
Su kabileleri her zaman müttefik olacaklar ama Güney Kabilesi artık bağımsız. | Open Subtitles | , قبائل الماء سيكونون دائما حلفاء لكن قبيلة الماء الجنوبية مستقلة الآن |
Bir çok insan ruhani veya kiliselere bağlı kabilelere alışık. Bir iş Kabilesi olmasına, veya cemaat kabilesine. | TED | كثير من الناس شكلوا قبائل روحية او قبائل دينية عندنا قبائل مكونه من عمال عندنا قبائل اجتماعية |
Kendine Mehdi diyordu, beklenen biri, çöl kabilelerini kendi etrafında toplamıştı, ve kutsal savaş çağrısı yapıyordu. | Open Subtitles | سمى نفسه المهدى المنتظر و جمع حوله قبائل الصحراء و نادى بالحرب المقدسة |
Bir keresinde, Kuzey Amerika kabilelerinin çoğunda, şamanların görevinin sadece hastaları iyileştirmek olmadığını okumuştum. | Open Subtitles | قرات مرة , ان هناك العديد من قبائل امريكا الجنوبية لم يكن دور الشامان فقط بالعلاج |
Afrika'da hiç beyaz adam görmemiş yamyam kavimler var. | Open Subtitles | في افريقيا .. هناك قبائل الكنيبال الذين لم يروا رجل ابيض من قبل |
Bunlar farklı kabilelerden el yapımı eşyalar. | Open Subtitles | هذه جميعها مصنوعة يدوياً من قبائل متعددة |
Bir bedevi kabilesini düşünün. | Open Subtitles | يجب عليك ان تفكر كما كان يفكر مجتمع قبائل البدو |
O burada kuzey kabilesinde doğdu. | Open Subtitles | لقد ولدت هنا في قبائل الماء الشمالية |
Geçen yıl Akashi ve Owari klanları arasında bir hadise yaşandığını duymuştum. | Open Subtitles | سمعت عن حادثة وقعت في العام الماضي بين قبائل أكاشي وأوري. |
Bu alan iki yamyam kabilenin egemenliği altında. | Open Subtitles | وإن ذلك تحت سيطرة اثنين من قبائل آكلى لحوم البشر |
Örneğin, bir gülümseme görüntüsü, modern şehir insanına ve yerli kabilelere aynı hazzı gönderiyor. | TED | فمثلًا، صورة الابتسامة تشير إلى الفرح بالنسبة لساكني المناطق المتحضرة الحديثة ورجال قبائل السكان الأصليين على حد سواء. |
- Tribal Twilight'tan Menomi kabilesinin Kayıtlı Şarkıları. | Open Subtitles | أغاني مسجلة من "تريبل توالايت" عن قبائل مينومني الهندية |
İki hafta önce, dağlık bölgerinde, çok soyutlanmış, 1000 yıl boyunca yaşamış gibi duran, kendine ancak yetebilen çiftçi kabilelerine gittiğim Papua Yeni Gine'den daha yeni dönmüştüm. | TED | منذ أسبوعين، عدت من بابوا غينيا الجديدة حيث ذهبت إلى الأراضي المرتفعة -- حيث تقطن قبائل زراعية منعزلة وتعيش كما كانت تعيش بصورة بدائية منذ دهر |
Duvar'ın diğer tarafına işedim bir gök hücresinde kaldım tepe kabileleriyle savaştım bir sürü macera yaşadım. | Open Subtitles | لقد تبولت من على قمة السور ونمتُ في زنزانة في السماء وتقاتلت مع قبائل التل |