Buraya gelmeden önce hakkınızda bazı şeyler öğrendim. | Open Subtitles | إطلعت على معلومات عنك قبل أن تأتي إلى هنا |
Kusmadan 3 adım bile atamıyor çünkü Buraya gelmeden önce Quizno'da yemek yemiş. | Open Subtitles | أعني ، أنها لا تستطيع عمل ثلاث خطوات من دون تقيؤ لأنها أكلت في كويزنوز قبل أن تأتي إلى هنا |
Buraya gelmeden önce, zaman zaman günah çıkardın mı? | Open Subtitles | ولكن قبل أن تأتي إلى هنا هل كنتِ تعترفين من وقت لآخر ؟ |
Umarım Buraya gelmeden önce oy kullanmışsındır. | Open Subtitles | أتمنى أنك كنت أدليت بصوتك قبل أن تأتي إلى هنا. |
Ama Sen gelmeden önce Brick'e gidip check-up yaptırmıştım. | Open Subtitles | أنا حقاً أعتقد ذلك الأمر هو أنّني رَأيتُ بريك للفحصِ قبل أن تأتي إلى هنا |
Eh, Sen gelmeden içeri gizlice girmek istemiştim-- olması imkansız boş bir hayalmiş şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أردت أن أتسلل قبل أن تأتي إلى هنا وقد حلمت في حلم سخيف والأن أدركت بأنه كان أمر مستحيل |
Yani, sen Buraya gelmeden önce de hizmetçiydin. | Open Subtitles | إذن ، كنتِ خادمة من قبل أن تأتي إلى هنا |
Siz Buraya gelmeden önce bizden birisi öldürüldü. | Open Subtitles | واحد من رفاقنا قُتل قبل أن تأتي إلى هنا |
Ama Jacob seni seçtiği için daha Buraya gelmeden önce bile bu adada kapana kısılıydın. | Open Subtitles | لكن لأنّ (جيكوب) اصطفاكَ، كنتَ محاصراً في هذه الجزيرة حتّى قبل أن تأتي إلى هنا |
Bayan Jones, aktif olarak Brindell araştırması tarafından Buraya gelmeden önce diğer beyin takımları beraberinde işe alındı. | Open Subtitles | والآنسة (جونز) جُنّدت بشكل فعّال من طرف "(بريندل) للأبحاث"، إضافة إلى خلايا تفكير أخرى، قبل أن تأتي إلى هنا. |
- Buraya gelmeden önce neredeydiniz? | Open Subtitles | أين كنت قبل أن تأتي إلى هنا ؟ |
Sen gelmeden saçı bozulacak diye çok endişelenmişti. | Open Subtitles | التي تخشي من الطعام سيبرد قبل أن تأتي إلى هنا |
Sen gelmeden önce. | Open Subtitles | قبل أن تأتي إلى هنا |