"قبل الصباح" - Translation from Arabic to Turkish

    • sabaha kadar
        
    • Sabah olmadan
        
    • sabahtan önce
        
    Umarım şans yanımızda olur, çünkü,sabaha kadar hava sıcaklığı sıfır dereceye kadar düşecek. Open Subtitles اذا كنا من المحظوظين ستقل قبل الصباح. مع درجة الحرارة التي تصل صفر.
    - sabaha kadar bir hemşire bulamam. Open Subtitles ستحتاج ممرضة ولن أجدها قبل الصباح ، ماذا عن الليلة؟
    Burada o kadar çok akbaba var ki sabaha kadar kemiklerin bile kalmaz. Open Subtitles ثمة الكثير من النسور هنا قد يلتهمونك قبل الصباح
    Sabah olmadan geri dönmeni istiyorum. Veteriner erken gelecek. Pekala. Open Subtitles أحتاج إلى أن تعود قبل الصباح سيصل الطبيب البيطري مبكراً
    Sabah olmadan gittiğinize emin olmak için burada kalacağız. Open Subtitles سوف نبقى لنتاكد من انك سترحلين قبل الصباح
    Yamyamlar sabahtan önce benim için buraya gelemeseler bile, o burdaydı. Open Subtitles اذا فشل أكل لحوم البشر القدوم الي قبل الصباح من الممكن
    Bazı telefon görüşmeleri yapmam gerekir, ama bunu sabahtan önce yapamam, üzgünüm. Open Subtitles يجب أن أجري بعض الإتصالات ولكن ليس قبل الصباح إني آسف
    sabaha kadar buradayım. Kuralları biliyorsunuz: Open Subtitles لن أغادر قبل الصباح لكنكم تعرفون القواعد ريثما أسافر
    Hadi, yoksa sabaha kadar ikiniz de donarsınız. Open Subtitles هيا، أو كل منكم سوف تجمد المتابعة قبل الصباح.
    Ve sabaha kadar orada havasızlıktan boğulursam sanırım o da bir kaza olur, değil mi? Open Subtitles واذا اختنقت هناك قبل الصباح اعتقد ان هذا سيكون حادثا ايضا اليس كذلك؟
    - sabaha kadar bir mazeret bulmalıyım. - Çok güzel. Sahi mi? Open Subtitles لابد ان اخترع شيئا قبل الصباح هذا جيد
    Eğer Jonathan'la Bay Spenalzo sabaha kadar bu evden gitmezse... biz polise gideceğiz. Open Subtitles إذا لم يكن جوناثان والسيد سبينالزو ....... خارجاً قبل الصباح . سوف نذهب للشرطة ...
    Roma'ya gitmem gerek, ama yarın sabaha kadar tren yokmuş. Open Subtitles -أنا كنت أريد الذهاب لروما لكن ليس هناك قطار قبل الصباح
    Sana bir telefon numarası vereceğim, Sabah olmadan ülke dışına çıkmış olacağız. Open Subtitles سأعطيك رقم هاتف لتتصل به سنخرج من البلد قبل الصباح
    Burada bir sr akbaba var. Sabah olmadan kemiklerimizi sıyırırlar Open Subtitles ثمة الكثير من النسور هنا قد يلتهمونك قبل الصباح
    Sabah olmadan Banning'in masasına gitmeliyim. Open Subtitles أنا أودّ أن أصل إلى منضدة بانينج قبل الصباح.
    Eğer Lex Luthor'un bilinmeyen barış stratejisi başarıya ulaşmazsa iki Rhelasia da Sabah olmadan topyekun savaşla karşı karşıya olacak. Open Subtitles , أذا أستيراتيجية ليكس لوثر الغير معروفة للسلام فشلت . الكلتا ريليجا ينظرون في حرب شاملة قبل الصباح
    Pediatrist, Sabah olmadan onu kaybedeceğimizi söyledi. Open Subtitles وأخبرنا طبيب الأطفال أنها ستموت قبل الصباح
    Sabah olmadan birkaç saat uyumaya çalışacağım. Open Subtitles سوف اذهب و احاوال ان انال قسطاً قصيراً من النوم قبل الصباح
    Birkaç telefon görüşmesi yapmam gerek. Ama bunu sabahtan önce yapamam. Üzgünüm. Open Subtitles عليّ أن أجري بعض المكالمات الهاتفية لكن لا يمكنني القيام بذلك قبل الصباح , لذا أنا آسف
    Şehir merkezine giderken, bütün gece mezarda konuşacağız, ve kesinlikle sabahtan önce kıçını düzeltmezler. Open Subtitles في خلال ذلكالوقت تَْصلُ المدينةِ، نتكلم طول الليلً في القبورِ، وبالتأكيد لن يستدعوك قبل الصباح
    Tamam çocuklar. sabahtan önce ayrılmıyorum, ama kuralları biliyorsunuz: 11'den sonra fahişe yok. Open Subtitles لن أغادر قبل الصباح لكنكم تعرفون القواعد ريثما أسافر:

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more