"قبل فوات الأوان" - Translation from Arabic to Turkish

    • geç olmadan
        
    • Çok geç
        
    • daha geç
        
    • olmadan buradan
        
    Tılsım neredeyse kontrolden çıktı. Çok geç olmadan onu karanlığa gömmeliyiz. Open Subtitles التميمة خارج السيطرة علينا أن ندفنها في الظلام قبل فوات الأوان
    Çok geç olmadan, o tahtayı almalı ve buradan uzağa göndermeliyiz. Open Subtitles علينا أن نأخذ اللوح و نبعده من هنا قبل فوات الأوان
    Bu güne kadar. Keşke çok geç olmadan konuşmuş olsaydım. Open Subtitles حتى هذا اليوم أتمنى لو أني تحدثت قبل فوات الأوان
    Çıkmayacak. İşte bu yüzden çok geç olmadan döngüyü durdurmam lazım. Open Subtitles رقم هذا هو السبب الذي لدي لوقف دورة قبل فوات الأوان.
    Nereye gidiyorsan, yönünü değiştirmeni öneririm, çok geç olmadan yani. Open Subtitles أينما أردت الذهاب، أقترح عليَك بتغيير إتجاهُك. قبل فوات الأوان.
    Haklısın. Çok geç olmadan vazgeç. Düşündüklerini söyle O'na. Open Subtitles أنت محق ، توقف عن ذلك قبل فوات الأوان أخبرها عما يجول فى خاطرك
    Çok geç olmadan önce yazacak gücü kendimde bulmalıyım ve belki yazdıkça, bize olanlarının asıl nedeninin, birbirimizi anlayamayışımızdan kaynaklandığını görebilirim. Open Subtitles يجب أن أجد القوة لأكتب الآن قبل فوات الأوان و بينما أكتب ، ربما سيتضح أن ما قد حدث لنا كان له سبب أبعد من سوء فهمنا
    Çok geç olmadan tedavi olmalı! Open Subtitles يجب أن يذهب إلى مكان للعلاج قبل فوات الأوان
    Denizler tanrısı bizi terk etti. Daha geç olmadan geri dönelim. Open Subtitles إله البحار هجرنا عُد بنا قبل فوات الأوان
    Dave, çok geç olmadan bunu yapmamız lazım. Bütün kasabayı maskara ediyor. Open Subtitles ديف ، يجب أن نفعل هذا قبل فوات الأوان إنه يسخر من البلدة بأكلها
    - Kimler? Şimdi, eğer onun nerede olduğunu biliyorsanız, size yalvarıyorum... çok geç olmadan, hemen şimdi söyleyin. Open Subtitles والآن، إن كنت تعرفين مكانها، أتوسل إليك قولي الآن قبل فوات الأوان
    Megiddo şehrine gidin. Çok geç olmadan Bugenhagen'la görüşün. Open Subtitles أذهب الى مدينة مجيدو قابل بوجنهاجن قبل فوات الأوان
    Ya çok geç olmadan bırakırsın... ya da ona tutunur ve uçmaya başlarsın. Open Subtitles أترك قبل فوات الأوان ؟ أو تتعلق و تستمر بالصعود عالياً ؟
    Çok geç olmadan onu durdurabilecek tek kişi benim. Open Subtitles لأجد الشخص الوحيد الذي يُمكنه أن يوقفه قبل فوات الأوان.
    Böyle düşündüğünü çok geç olmadan öğrendiğim iyi oldu, Danny. - Tabii gideceğim. Open Subtitles أنا بالفعل سعيدة لأني عرفت شعورك يا داني قبل فوات الأوان
    Çekirdeği alıp çok geç olmadan gidebilirdin. Open Subtitles كان بإمكانك اخذ المواد وتغادر قبل فوات الأوان
    Bu bir işaret. geç olmadan geri dönelim. Open Subtitles أتعرفون, هذه علامة, لنعود قبل فوات الأوان
    Bu adam geç olmadan buradan çıkabileceğine inanıyor. Open Subtitles و من الواضح أنه واثق من قدرته على الخروج قبل فوات الأوان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more