Kız kardeşinin ölmeden önce zor zamanlar geçirmiş olabileceğini kavrama yetisine sahipti. | Open Subtitles | كان لديها تفاهم محدد لما قد تعيشه أختها تلك الأسابيع قبل موتها |
ölmeden önce adınızı söylediği için size yazıldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | إننا نعتقد أنها موجهة إليك ، بما أنها ظلت تردد اسمك قبل موتها |
Bana hep nasıl doğduğumu ve annemin öldüğünü hatırlatıyorsun. Annem ölmeden önce, demiş ki "Onun adı Christopher, ona bak". | Open Subtitles | وكيف ان أمى ماتت وانها أوصتك قبل موتها ان تعتنى بى |
Beni ise genelevden atılmış bir kız doğurdu... ve ölmeden önce beni lanetledi. | Open Subtitles | لقد ولدت بواسطة فتاة طردت من بيت دعارة و لدتنى و لعنتنى قبل موتها |
ölmeden önce, hem vajinal, hem de anal girişe maruz kalmış. | Open Subtitles | قبل موتها , تم اغتصابها من الامام و الخلف |
O ölmeden önce de aşıktım ve yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | كنت احب قبل موتها ولا يوجد شيء تجاه هذا الحب |
O ölmeden önce de aşıktım ve yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | كنت احب قبل موتها ولا يوجد شيء تجاه هذا الحب |
ölmeden önce günlüğüne yazdığı son şey: "Umarım yarın yağmur yağmaz. | Open Subtitles | آخر ماكتبته قبل موتها أرجو ألا تمطر غداً |
Joanne Raphelson'ın evinde ölmeden önce de aynı içki yapılmıştı | Open Subtitles | شخص ما صنع نفس ذلك الشراب في بيت جوان رافيلسون قبل موتها |
ölmeden önce eroin satmaktan iki kere tutuklanmış. | Open Subtitles | حسناً ، قبل موتها تم القبض عليها مرتين بسبب تجارتها في الهيروين |
ölmeden önce kızınızın kolunu çizdiğinize dair delilimiz var. | Open Subtitles | إن لدينا دليل, أنك قمت بجرح ابنتك قبل موتها. |
Belki de Rebecca'nın ölmeden önce gördüğü son şeydi. | Open Subtitles | ربما كان ذلك آخر ما رأته ريبيكا قبل موتها |
Aradığımda, bana o ölmeden önce onunla konuştuğunuzu söylediler. | Open Subtitles | عندما أتصلتُ قالوا لي أنكِ تكلمتِ معها قبل موتها |
Büyükannemin ölmeden önce bana verdiği küpeleri çaldığına da adım gibi eminim ama biz kardeş gibiyiz. | Open Subtitles | كما أنها سرقت قرط أعطتنيه جدتي قبل موتها لكن نحن كالأخوات |
Brennan, kurbanın ölmeden önce çiftçi pazarında kendi elma püresini satıyormuş. | Open Subtitles | لقد قالت أنها كانت ذاهبة لسوق الخضار تبيع عصارتها صباحاً قبل موتها |
Karımın ölmeden önce beni aldattığını daha yeni öğrendim. | Open Subtitles | أكتشفتُ مؤخراً ان زوجتي لم تكن مخلصتاً لي قبل موتها |
Ya da eve gelip kızını ölmeden önce son bir kez görürsün. | Open Subtitles | أو يمكنك المجيء للبيت ورؤية ابنتك لآخر مرّة قبل موتها. |
ölmeden önce bir cadı sizin meclisinizin annemin kontrolünde olduğunu ortaya çıkartmıştı. | Open Subtitles | ثمّة ساحرة قبل موتها أباحت بأن معشركن خاضع لنفوذ أمي. |
Onu ölmeden önce hamile bırakan kişiyi bulmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحاولون أن يجدوا الرجل المسؤول عن جعلها حاملاً قبل موتها |
Elimizde onlardan kalmış olsaydı, doktorlar karımın beynindeki kisti o ölmeden önce bulurdu, sonradan değil. | Open Subtitles | ولو بقيت لدينا واحدة منها لاستطاع الأطبّاء اكتشاف الكيس في دماغ زوجتي قبل موتها عوضاً عن اكتشافه بعد ذلك |
Sana, Colleen'in ölmeden önceki son sözlerini hiç söylemedim. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك أبدًا الكلمات الأخيرة التى قالتها كولين قبل موتها |