Burada yatanlar İtalyan askerleriyle Rus sivilleri, Almanlar onlara kendi mezarlarını kazdırmış. | Open Subtitles | هنا ، بعض الجنود الإيطاليين و المدنيين الروسيين ، إن الألمان يجعلونهم يحفرون قبورهم |
Bilmiyorlarsa, kendi mezarlarını kazmaya başlamalarını söyle. | Open Subtitles | إن لم يعرفوا، اخبرهم أن يبدأو حفر قبورهم بأيديهم |
Bilmiyorlarsa, kendi mezarlarını kazmalarını söyleyebilirsin. | Open Subtitles | إن لم يعرفوا، اخبرهم أن يبدأو حفر قبورهم بأيديهم |
Umarım bu insanlar, bu serserileri bir gün mezarlarına postalar. | Open Subtitles | آمل يوماً ما لهؤلاء الناس ركل التافهين مثله إلى قبورهم سنفعل |
Ve şu anda... siz aptal eşekler gibi gülerken... onlar mezarlarında ağlıyorlar! | Open Subtitles | و بينما تضحكون كالأغبياء هم يبكون على حالنا فى قبورهم |
Oğullarımı mezarlarından çıkarıp bir hücreye kapatabilecek olsa, kalbimi söküp yedilerden Baba'ya verirdim. | Open Subtitles | كنت لأنقش على قلبي وأقدمه للأب إذا كان سيعيد أبنائي للحياة ويوقظهم من قبورهم ويغلق عليهم باب الزنزانة. |
Dün gece biz, onların mezarları gördük, ve sonra biz bugün tekrar gittik, birisi onları değiştirmiş. | Open Subtitles | الليلة الماضية رأينا قبورهم و حينما عدنا اليوم كان احدهم قد غيّرها |
Başta mezarlarını ziyaret ediyordum ama sonra gitmeyi kestim. - Neden? | Open Subtitles | في البداية زُرت قبورهم و لكن لاحقا توقفت فحسب |
Bilirsiniz, hep aynı eski işler, insanlara kendi mezarlarını kazdırıp sonra onları vurmak falan? | Open Subtitles | أقصد نفس الروتين وجعل الناس تحفر قبورهم ومن ثم تقتلونهم؟ |
Sonra mezarlarını kazacaklar, tabutlarını açıp bir daha öldürecekler. | Open Subtitles | سوف يحفرون قبورهم , و يفتحون توابيتهم و يقتلونهم مرّة أخرى |
Yeğenlerin kendi mezarlarını kazıyorlar. | Open Subtitles | أولاد إخوتك العُظماء يحفرون قبورهم بأنفسهم. |
Bin doları alıp onların mezarlarını korumasız mı bırakacağız? | Open Subtitles | والأن سوف نأخذ 1000$ ونترك قبورهم من دون وجودنا؟ |
9,000 yahudi kendi mezarlarını kazdırılmalarının ardından katledildi. | Open Subtitles | تم قتل 9000 وذبحهم بعدما حفروا قبورهم. |
mezarlarına girilmesini sevmedikleri için onları kumla kaplayıp, fenalıklara karşı uyarı olsun diye harfler kazıyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يحبون أن تُغتصب قبورهم لذا يغطونهم بالرمال ويكتبون كلمات لتحذيرهم من المفسدين |
Bütün akrabaların Kral için savaşmıştı resmen onların mezarlarına tükürdün. | Open Subtitles | وعشيرتك التي حاربت من أجل الملك ستبصق على قبورهم |
mezarlarına bile hiç gitmedim. Buraya bile hiç gelmedim. | Open Subtitles | لم اذهب الى قبورهم لم اتي الى هنا اصلا |
Hepsi öldü ve mezarlarında çürüyorlar. Sırada kim var? | Open Subtitles | كل الميتون يفتنون فى قبورهم ,من التالى ؟ |
Atalarınız şu an mezarlarında ters dönüyordur, burada koşuşturmanızı ve, vampirlerle olan işinizi izliyordur. | Open Subtitles | أسلافكي ربما قاموا بقلب قبورهم في هذه اللحظة مشاهدتهم لكي هنا تقومين بتأدية أعمال لمصاص دماء |
Mevzubahis askerlerin hepsi de şimdi mezarlarından mı kalktı? | Open Subtitles | و الآن نهض هؤلاء الجنود جميعاً من قبورهم ؟ |
Hepsinin de mezarları açılıp bedenleri çıkarılmış. | Open Subtitles | كلّ نبش من قبورهم في التدنيس الطقوسي. |
İkinci kardeş, Ölüm'ü daha fazla aşağılamaya karar vermiş ve sevdiklerimizi mezardan kaldırabilme gücü istemiş. | Open Subtitles | قرر الأخ الثاني أن يهين الموت إلى أبعد حدٍّ ممكن وطلب قوةً تعيد الأحباء من قبورهم |
Polonya merkezinden getirilen sembolik bir avuç toprak mezarların üzerine savruluyor. | Open Subtitles | # وقام برش بعض الغبار المبارك # # على قبورهم # |
Eğer ölmüşlerse, git mezarlarının üstüne işe. Öyle veya böyle, bu döngüyü sona erdirmek için ne gerekiyorsa yapmalısın. | Open Subtitles | وإن كانوا موتى، فتبوّل على قبورهم ولكن عليك فعل ما يلزم لتحصل على خاتمة |