Müslümanlar için en önemli ve kutsal yer evleridir, yani "Harram" | Open Subtitles | من الأمور البالغة الأهمية والأكثر قداسة للمسلم هو مسكنه، وله حُرْمة |
Tanrı asla bir erkek ile bir kadın arasındaki cinsel ilişki kadar kutsal bir şeyin deneylere indirgenmesini istemez. | Open Subtitles | إنّ الرب لا يريد أبداً شيئاً أكثر قداسة من تدني علاقة بين رجل وامرأة لتنحصر في مثل هذه التجارب. |
kutsal Stephen Hawking, bu çok fazla yıldız demek! | TED | قداسة العالم ستيفن هوكينغ، ذلك عدد كبير من النجوم. |
Bana askeri istihbaratın kutsallığı martavalını okuma. | Open Subtitles | لذلك لا تحدثني عن قداسة المخابرات الحربية |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
Papa hazretleri 5. | Open Subtitles | قُتل قداسة البابا سيلستين الخامس. |
Şeytanın ta kendisi olacağım, ama hata yapmadan, yeğenimi kurtarmak adına güneşin altında kutsal olan ne varsa kutsallığını bozarım. | Open Subtitles | سأكون الشيطان عينه، لكن كُن على يقين سأنتهك كل قداسة في الوجود في سبيل إنقاذ ابنة أخي. |
Bir kez daha partimin Toplu Arınma Gecesini sunacağım çünkü onlara hala inanıyorum. | Open Subtitles | سوف أشترك مجددًا في قداسة "تطهير" منتصف الليل لحزبي، |
Gizlice Tanrıyla konuşmaya devam etti ve bir gece, akşam duaları çok daha kutsal bir öneme kavuştu. | TED | وتابعت مناجاة الرب في خلوتها، وفي إحدى الليالي أصبحت صلواتها الليلية أكثر قداسة. |
Başka neden kutsal Papa sizi İnancın Koruyucusu olarak atasın ki? | Open Subtitles | وإلا لماذا سمى قداسة البابا بالمدافع عن الأيمان ؟ صحيح. |
Kendilerine "Tanrı'nın Kilisesinin kutsal Şubesi" diyorlar. | Open Subtitles | كانوا يطلقون على أنفسهم فرع قداسة كنيسة الله. |
Bu, insanlik yasaminda kutlanan... ve sefkat gösterilen... en kutsal yolculuklardan biridir. | Open Subtitles | وهو الاكثر قداسة بكل الرحلات حبّك يجب أن يكون مخلص. |
kutsal evlilik bağıyla bağlanıp Yüce Tanrı'nın rahmetine erişmiş bir erkek veya bir kadın, başkalarına boyun eğerek kendini alçaltmaz. | Open Subtitles | أي رجل أَو إمرأة يَدْخلُ فى التوحيد بالله العظيم في قداسة الزواج يَجِبُ ألا يذلوا أنفسهم بالإنحناء إلى الآخرون |
Geleneklere göre, bu taş antik Yunan'ın en kutsal yeri, Oracle'nin evi, Delphi Tapınağının temelidir. | Open Subtitles | حسب الطقوس فإن هذا الحجر يعد حجر الزاوية لأكثر المعابد اليونانية قداسة و هو معبد دلفي مهبط الوحي |
Ama bu, çoğu kez zor seçimlerde bulunmamızı ve kutsal ideallerimize aykırı şeyler yapmamızı gerektirir. | Open Subtitles | لكنّ هذا غالباً يتطلب القيام باختياراتٍ مستحيلة تتحدى أكثر مبادئنا قداسة |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
Osman'ın Kılıcı yerinde değil Papa hazretleri. | Open Subtitles | السيف العثنماني اختفى قداسة البابا |
İkiniz de doğanın kutsallığını büyük zarafetle temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنكما بشكل مبهج تمثّلان قداسة الطبيعة؟ |
Toplu Arınma Gecesinde ulu YKB liderlerimiz toplanıp masum insanları katlediyor. | Open Subtitles | ـ لأنّي لا زلت مؤمنًا بهِ ـ قداسة "تطهير" متصف الليل، حيث يجتمعوا كبار قادة "أن أف أف أيه" ويذبحوا الأبرياء، |
İlkelerin en kutsalına nasıl karşı geldiğini anlat bana. | Open Subtitles | بأى شكل كسرت الأكثر قداسة من الوصايا؟ |
Kampın refahı için gazetemi... partizan emeller uğruna kullandığım gün... yine iyi bir amaç uğruna, kişisel iletişimin kutsallığına... düpedüz ihanet ediyorum. | Open Subtitles | بعد أن حولت أهداف جريدتي إلى جريدة موالية وباسم صالح المدينة والخير، في اليوم نفسه خنت دون ندم قداسة الاتصالات الخاصة |