"قدرتك على" - Translation from Arabic to Turkish

    • gücün
        
    • yeteneğini
        
    • yeteneğin
        
    • etme yeteneğiniz
        
    • kabiliyetin
        
    Biliyor musun en önemli gücün kulağa ne kadar saçma gelirse gelsin bir bakışınla benim inandırmak. Open Subtitles أنت تدرك فعلاً أن قوتك العظمى هي قدرتك على إقناعني بنظرة واحدة فقط مهما بدوت سخيفاً، صحيح؟
    Şu psişik sinyalini yollayacak kadar gücün olduğunu sanmıyorum, değil mi? Open Subtitles لست واثقاً من قدرتك على تفعيل الاتصال الذهني، أليس كذلك؟
    Üstün olarak, ekibe liderlik etme yeteneğini sorguluyorum. Open Subtitles كمشرفتك، انا اشكك فى قدرتك على قيادة فريقك
    Senin hakkında hayran olduğum şey yeteneğini bir stratejide kullanırken diğerini gizlemen. Open Subtitles أن أكثر شيء يعجبه فيك هو قدرتك على إستخدام إستراتيجية و إخفاء أخرى
    Yük olma konusunda endişelenmekten çok yalan söyleme yeteneğin hakkında endişelen. Open Subtitles دعكِ من القلق بشأن كونك عائقاً واقلقي بشأن قدرتك على الكذب.
    Zamanda yolculuk ve süper hızda hareket etme yeteneğiniz tamamen tükenmiştir. Open Subtitles قدرتك على تحرك بسرعة فائقة فضلاً عن السفر عبر الوقت قد أستنفذت تماماً.
    Charles, senin, balıkların veya insanların hareketlerini tahmin etme kabiliyetin hakkında şüphem yok ama, sadece bir konuda dikkatini çekmek istiyorum, dost dosta. Open Subtitles شارلوس ، ليس لدي شك في قدرتك على توقع تحركات السمكة والرجال ولكنني سأقدم هذي الملاحظة التحفظية
    Dikkatini toplama gücün zamanla gelişecektir. Open Subtitles طوّر قدرتك على التركيز فحسب
    Bu arada senin gücün ne? Open Subtitles إذاً، ماهي قدرتك على أي حال؟
    Gözlem gücün muazzam Tony. Open Subtitles {\pos(192,210)} (طوني). قدرتك على الملاحظة غير طبيعية.
    Liderlik gücün zayıflıyor. Open Subtitles قدرتك على قيادة تضعف
    Arkadaşın olduğu için mantıklı düşünme yeteneğini kaybettin. Open Subtitles لذا انت قد فقدتى قدرتك على البقاء عقلانيه حيال هذا
    Geçmiş hakkında duygusal biri olabilme yeteneğini kıskanıyorum doğrusu. Open Subtitles أتعلم، أنا أغار من قدرتك على تعاطفك مع الماضي.
    Hiç güven sorunlarının anlama yeteneğini engellediğini düşündün mü? Open Subtitles هل فكرت يوميًا حيال مشاكل ثقتك التي تؤثر على قدرتك على الرؤية بوضوح؟
    Paradoks, geçmişe gidebilme yeteneğini yok etti. Open Subtitles المفارقة قامت بتدمير قدرتك على العودة إلى زمنك
    Ama işler zorlaştıkça sorunlarla başa çıkma yeteneğin gülümseyip her şey yolundaymış gibi davranmaktan 100 kat daha güçlüdür. Open Subtitles ‏لكن قدرتك على تخطي الأمر عندما يزداد صعوبةً،‏ ‏هي أقوى بكثير‏ ‏‏من الابتسام والتظاهر ‏بأن الأمور على ما يُرام.
    Kıtalararası savaşma yeteneğin kime karşı olurdu? Open Subtitles قدرتك على خوض حربين فى قارتين مختلفين ضد من؟
    Faculatus, yeteneğin Latincesi. Düzgün konuşma falatusunu kaybettiğini söyledin. Open Subtitles فالاتوس هى اللاتينية لكلمة قدرة لقد قلت أنك فقدت قدرتك على التحدث بشكل صحيح
    Duygularını açık seçik ifade etme yeteneğiniz şaşırtmaktan asla vazgeçmeyecek. Open Subtitles قدرتك على النطق لا توقفنى عن التعجب
    Başkalarına inanma kabiliyetin ve her zaman insanların içindeki iyiyi görmen seni özel yapan şey olabilir ama bu ayrıca seni başını belaya sokuyor. Open Subtitles قدرتك على الثقة بالآخرين وتوقّع الخير منهم هو ما يجعلك مميزاً هكذا، لكنه ما يوقعك في المشاكل أيضاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more