Zemin lapa gibi ve kaygan. Ayaklarım bir tuhaf oldu. | Open Subtitles | الأرض لزجة جدا و تزحلق أشعر بشيء جيد في قدماي |
Zemin lapa gibi ve kaygan. Ayaklarım bir tuhaf oldu. | Open Subtitles | الأرض لزجة جدا و تزحلق أشعر بشيء جيد في قدماي |
Kendimi, ilk sıraya göre ayarlamıştım. Kulübenin üstüne ayaklarımı koyacaktım. | Open Subtitles | هيّئت نفسي للصف الأول، كنت سأضع قدماي على السور |
ayağa kalkamadığım için kusura bakma. Bacaklarım her zamankinden fazla ağrıyorlar. | Open Subtitles | اعذريني لعدم قدرتي على الوقوف لكن قدماي تزعجانني اكثر من المعتاد |
Sonra bacaklarımı televizyondaki hanımlar gibi tıraş edeceğim. | Open Subtitles | ثم سأقوم بحلاقة قدماي مثل كل تلك السيدات في التلفاز |
ayaklarımın üzerinde kaydım. Yukarıda olmak çok eğlenceli... | Open Subtitles | لقد تعثرت قدماي بسماع كلمة اهلا الجميلة منك |
Direkt masaj yapmamı isteseydin bari? Oturdum çünkü, Ayaklarım ağrıdı. | Open Subtitles | جلست لأن قدماي تؤلمانني من السير ،معكِ لساعة داخل المنزل |
Annemin işi bittiğinde beni buz gibi ve mayhoş bir limonatayla ödüllendirdi ve sonra Ayaklarım serinlesin diye ayakkabılarımı nane dallarıyla astarladı. | TED | عندما انتهى عملها، كافئتني بعصير بارد من الليمون الحلو ثم وضعت في حذائي بعض أوراق النعناع لترتاح قدماي. |
Ayaklarım çıban ve yara dolu. | Open Subtitles | قدماي قد امتلئتا بالدمامل و القرح الجلدية |
Los Angeles'tan geldiğimden beri Ayaklarım yere değmedi. | Open Subtitles | لم تلمس قدماي الرصيف منذ أن وصلت إلى لوس أنجلوس |
Dışarıda yağmur var. Ayaklarım buz gibi oldu. | Open Subtitles | إنها تمطر بالخارج, قدماي تؤلماني من شدة البرد |
Ayaklarım kopmak üzere. Daha fazla koşamayacağım. Burada ne yapıyorum ben? | Open Subtitles | قدماي تؤلمانني, لاأستطيع الاستمرار بالركض ماذا أفعل هنا |
Kollarım yerinden çıkar ve bazen ayaklarımı birbirine bakar halde buluveririm. | Open Subtitles | ذراعاي سيخرجان من القميص و قدماي تلتويان |
Ve kollarımı böyle salladım, Bacaklarım hızlandı ve sonra kollarım hızlandı ve sonra... | Open Subtitles | أحرك يداي هكذا فتصبح قدماي أسرع بعد ذلك تتأرجح يداي بسرعة كبيرة ثم |
Vaadedilen topraklara gidene kadar bacaklarımı uzatmam gerek. | Open Subtitles | فقط سأبقي قدماي متلاصقتين حتى نجد أرض الأمل |
Burada böylece durmak bile ayaklarımın sızlamasına neden oluyor. | Open Subtitles | الوقوف في هذا المكان فقط يجعل قدماي توخزني .. |
Çin topraklarına ayak bastığım an beni çalışma kampına gönderirler, ve ölürüm. | Open Subtitles | لحظة أن تطأ قدماي على أرض الصين، سوف يأخذوني لمعسكر عمل وأموت. |
Hem de her iki ayağımla. İki ayağım da üzerindeydi. | Open Subtitles | قدماي الاثنتان أيضا قدماي الاثنتان عليهما |
Ben de bir kaç gün ayağımı ondan saklıyorum, ve ayağımı tekrar görünce, çılgına dönüyor. | Open Subtitles | ،لذا هذا ما أقوم به أخفي قدماي عنه لمدة يومان وعندما يراهما يُجن |
Evet, çok garip. Kimsenin başını ayağıma bu kadar yaklaştırmamıştım. | Open Subtitles | لم أدع أحداً من قبل يضع رأسه بالقرب من قدماي من قبل |
Bak, kaldırımı aşındırmaktan Ayaklarıma kara sular indi. | Open Subtitles | اسمعي، قدماي توجعاني من كثرة المشي على قارعة الطريق |
İki ayağımın üstünde kendi başıma durmak bir yana, basit bir büyü bile yapamıyorum. | Open Subtitles | حتى أنّي لا يُمكنني أن أُلقي بتعويذة بسيطةٍ بعد الآن دعني أقف على قدماي |
bacağım çıkacak. Ve eğer 85'te çıkarsa, 200 metreyi bitirmenin bir yolu yok. | TED | ستنخلع قدماي لقد انخلعت في ال 85 متراً .. فما بالك في ال 200 متر |
Teşekkürler efendim ama ayakta durmam gerek. | Open Subtitles | شكراً سيدي، لكن يفترض أن ابقى على قدماي. |
Dizlerimin kesildiğini hissettim. | Open Subtitles | شعرت ان قدماي لا تتحملني |