"قدمت لك" - Translation from Arabic to Turkish

    • sana
        
    • bir
        
    Geçen sene sana dair iyi bir yazım vardı. Open Subtitles رامون احتاج الي الراحة و قدمت لك العام الماضي قصة جيدة
    bir iyilik. Ben sana çok iyilikler yaptım. Open Subtitles خدمة لقد قدمت لك الكثير من الخدمات اللعينة
    sana gitmene izin verdim, sana özgürlüğünü verdim. Open Subtitles لقد السماح لك بالرحيل لقد قدمت لك الحرية
    Ne zaman boğazın ağrısa sana dondurma verirdim. Open Subtitles لطالما قدمت لك البوظة عندما كنت تعانين من قرحة بالحنجرة
    Sanat galerisinde sana limonlu espresso mu yapmıştım? Open Subtitles لقد قدمت لك القهوة مع قشرة الليمون فى معرض الفنون
    İslam'da karma kavramı var mı bilmiyorum ama bu adanın sana kozmik intikam dolu bir tabak sunduğunu görüyorum. Open Subtitles ولكن عندي احساس ان هذه الجزيرة قدمت لك صورة كبيرة لانتقام واسع
    Gururunu bir kenara bırakırsan sana iyilik yaptığımı fark edeceksin. Open Subtitles ضع غرورك جانباً، لترى أني قدمت لك خدمة كبيرة هنا!
    İnan bana, daha kötüsünü yemiştin. Asla dokunmayacağım şeyleri, sana servis ettim, Open Subtitles أوه,صدقني,لقد تناولت ما هو أسوء لقد قدمت لك أشياء لم أقم بلمسها أبداً
    - Eğer sana Glee kulübünden intikam almanı ve yıldız olmanı sağlayacak bir şans sunarsam? Open Subtitles ماذا لو كنت قدمت لك الفرصة للانتقام من نادي قلي و ان تصبحي نجمة كبيرة ؟
    Hayır, yazının kalitesine veya edebi tarzıma iltifat edebilirsin, ...fakat bana teşekkür etmen, sana iyilik yapmışım gibi gösteriyor. Open Subtitles فأنت أسلوبي الحرفي لكن شكري لا يصف أني قدمت لك معروفاً أنا لم أفعل
    Bu yüzden acıdığım için sana bir şans verdim. Open Subtitles لذلك , يرجع ذلك إلى قلب بآئس , قدمت لك فرصة
    sana tüm bunları verdim. Open Subtitles اخبرت العالم بأنك عبقري ولقد قدمت لك كل هذا
    Kadın sana harika bir orta yaptı ama sen golü kaçırdın. Senden daha az seçim kazandım ama bunun sebebi benden daha iyi olman değil. Open Subtitles قدمت لك الفرصة وأضعتها. أعرف أنني لم أربح عدد الانتخابات التي ربحتها في حياتك.
    Ben sana adil bir teklif sundum sen de bana 'Afiyet olsun.' dedin. Open Subtitles لقد قدمت لك عرضاً عادلاً و طلبت مني أن أستمتع بفطائري
    Özel bir şeyin parçası olman için bir şans verdim sana. Open Subtitles لقد قدمت لك فرصة كي تكون عضواً في شيء مميز.
    Bensiz bir halt olursun. Gördüklerini benim sâyemde gördün. Ben kendi k.çımı tehlikeye atıyorum. Open Subtitles كنت ستذهب غير مأسوفا عليك لولاي انا لقد قدمت لك كل افكاري
    Her şekilde bayım, bu ilçenin meclis üyesi olarak... size iyi günler diler... ve bu beyannameyi basmanızı istediğimi tekrar edip... size sadece bir araç olduğunuzu hatırlatırım. Open Subtitles على أية حال، بما أنني مفوض هذه المقاطعة وأتمنى لك يوماً سعيداً قدمت لك هذا البيان لتنشره في صحيفتك كسجل لهذا المخيم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more