"قدمها" - Translation from Arabic to Turkish

    • ayağını
        
    • ayak
        
    • verdiği
        
    • bacağını
        
    • ayağı
        
    • bacağı
        
    • Ayakları
        
    • ayağından
        
    • ayaklarını
        
    • ayağında
        
    • ayaklarının
        
    • verdi
        
    • bacağında
        
    • bacağından
        
    • yaptığı
        
    Dansçı fouetté'ye ayağını itip dönme momenti sağlayarak başlar. TED الراقصة تبدأ الفوتييه بالدفع من خلال قدمها لخلق عزم دوران
    ayağını Kansas City'de iki hafta önce kırmış. Open Subtitles كسرت قدمها اليسرى قبل أسبوعين في مدينة كانساس
    Kadın İspanya seyahatinden döndüğünde... ..ayak bileğinde o zincirlerden varmış. Open Subtitles يبدو أنها عادت من إجازتها في أسبانيا. كانت ترتدي أسوارة في قدمها.
    Cemaatini de çok severdi, haham olarak çalıştığı 62 yılda verdiği vaazlarda bu sevgiyi hissedebilirdiniz. TED وكان يحب كذلك أبرشيته، ويمكنك أن تشعر بهذا الحب في الخطب الدينية التي قدمها كل أسبوع لمدة 62 لكونه حاخاما.
    Hastam bir maratoncu ve kocasına da söylediğim gibi bacağını kurtarmaya çalışıyorum. Open Subtitles مريضتي متسابقة ماراثون و انا أخبرت زوجها أنني سأحاول انقاذ قدمها .لذاخطتيهي.
    Karımın annesinin ayağı kötü durumda. - ayağı mı sakat? Open Subtitles حماتي تعاني من مرض في قدمها ويجب أن أدفع تكاليفه
    Bir seferinde de bacağı incinmişti, sağlam bacağının üstünde zıplıyordu. Open Subtitles ومرة أخرى، كانت قدمها مصابة، وكانت تحجل على القدم السليمة
    Ön Ayakları biraz daha büyük ve kanada benzer ayaklara sahip olması onun için iyi bir şey. Open Subtitles قدمها الأماميه عريضه قليلا وذلك جيد لكى تقوم بالتجديف بسهوله
    Benimkini yağmurda unuttum, orman küfü kaptı. ayağını kesmek durumunda kaldım. Open Subtitles تركت دميتي تحت المطر فأصابها عفن الغابة ، توجب علي بتر قدمها
    Bana daha sonra, ayağını kaldırıp Emilio'nun çırpınmadığını gördüğü anda ne yaptığını anladığını söyledi. Open Subtitles ثم أخبرتني لاحقا أنه فى اللحظة التي رفعت فيها قدمها ورأت أن إميليو قد توقف تماما عن التقلب
    Ama ayağını sağa döndürdü. Sağ taraftan vuracak. Open Subtitles لكن قدمها تواجه اليمين ستصوب ناحية اليمين
    Sigarayı, ayak parmakları arasında tutarak içebilirdi. Open Subtitles كانت تدخن وهي ممسكة بالسيجارة بإصبعي قدمها
    Orada oturuyoruz, bilirsin, çıplak ayağı koltuğun üzerinde, ve ikinci ayak parmağının birincisinden 1 cm daha uzun olduğunu fark ediyorum. Open Subtitles كنا نجلس هناك، وقدماها الحافيتان فوق الأريكة ولاحظت بأن إصبع قدمها الثاني أطول من الإبهام بحوالي نصف بوصة
    Yani, hiçbir kadın bu Üniversite'ye ayak basmamalıdır. Open Subtitles لذا فلا يجب أن تضع مرأة قدمها بهذه الجامعة
    Bugün verdiği 15 cevaptan hiçbiri doğru değildir. Open Subtitles في 15 إجابة قدمها هذا اليوم ليس بينها كلمة واحدة حقيقية
    Ülke için verdiği iyi hizmetten dolayı değil... dolayı mahkemeye verildi. Open Subtitles هو ليس تحت المحاكمة من أجل الخدمة الجيدة التى قدمها لبلاده لكن على ما فعله فى اليمن من فترة
    Balerin her dönüşle bacağını uzatıp geri çektikçe moment bacak ve gövde arasında gidip gelir, balerini hareket hâlinde tutar. TED بينما توسع الراقصة قدمها وتسحبها في كل لفَّة. تنتقل القوة الدافعة عائدةً بين قدمها وجسدها لتبقيها في الحركة
    Fakat diğer ayağı yere mıhlanmış gibi gözüküyor. Hareket ettirmek için çekse bile tuvalin köşesinde hapsedilmiş bir şekilde. TED لكن تظهر قدمها الأخرى بلا حراك، عالقةً في ركن اللوحة في الوقت الذي تتمدد فيه لتحركها.
    Hayatımda yaşadığım en sarsıcı şeydi ama kız bütün meseleyi ezilen bacağı yapmaya çalışıyordu. Open Subtitles لقد كانت أكثر لحظة مؤلمة في حياتي وهي كانت تحاول جعل الأمر يتحوّل إلي قدمها
    Her zamanki sarışın sürtük tavrıyla. Yumru kafalı tipler onun o pis ayaklarını öpüyor diye kendini kötü sanıyordu. Ama güzel Ayakları var. Open Subtitles مقرفة و شقراء وتفكر في كل ذلك لأن بعض من الرؤوس سخيفة تقبل قدمها المقرفة
    Bu fotoğrafı çektikten hemen sonra bir arı onu ayağından soktu. Open Subtitles بعد أن قمت بتصوير تلك الصورة قامت نحلة بلسعها في قدمها
    Ama sen... sen onun ayaklarını hak etmiyorsun, çok yazık, Shekhar! Open Subtitles لكنك لا تستحق حتي لمس قدمها انا ارثي لك يا شيخر
    Bir gece saat 2'de, acil servisten ayağında diabetik yara olan bir kadını görmek üzere çağırıldım. TED من قسم الطوارئ حوالي الساعة الثانية صباحاً لأحضر بعدها وأرى امرأة مصابة بالقرحة السكّرية في قدمها.
    Bir hanım ayaklarının ağrıdığını söylemez. Open Subtitles دوروثي، عفوا، السيدة لا تعترف أبدا أن قدمها تؤلمها
    - Baş Savcı babanın sağladığı kanıtlara baktı ve işimi geri verdi. Open Subtitles المدعي العام ألقى نظرة واحدة على الأدلة التي قدمها والدك وتعلمين, لقد أعاد تعييني
    Bu kızın bacağında yanık var. Ona da yardım edebilir misin? Open Subtitles هذه الفتاة لديها حرق فى قدمها أيمكنك مساعدتها أيضاً؟
    Böylece, bir bacağından tutup onu sürüklemeye başladı. Open Subtitles و بالتالى فقد أمسكها من قدمها و أخذ يجرّها
    Bizimle oturuyor olsaydın, Bruce'un bizim için yaptığı bluzları görmüş olurdun. Open Subtitles لو كنتي جالسه في طاولتنا لرأيتي القمصان التي قدمها لنا بروز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more