"قديماً" - Translation from Arabic to Turkish

    • eski
        
    • Eskiden
        
    • eskimiş
        
    • uzun
        
    • eskiyor
        
    • modası
        
    • eskimeye
        
    • geçmişte
        
    • bayatladı
        
    • Eskiydi
        
    Donanmadan eski bir arkadaşımdı. Yaşadıklarımızı sen de yaşasan anlardın. Open Subtitles كان صديقاً قديماً في البحرية وإن شرحت ما فعلناه فستفهمون
    Ama, eski bir dostuma rastladım ve bu sayede bütün kapılar açıldı. Open Subtitles لكن , لقد إلتقيت صديقاً قديماً أعرفه , و قد ساعدني كثيراً
    Sana ne diyeceğim, bu işi eski usul halledelim, olur mu? Open Subtitles ولكن اقول لك ماذا ما سوف نفعله كما في المدرسة قديماً
    Bilginize Sunulur. Eskiden dedikleri gibi. Ben Ida Scott, Bilim Subayı. Open Subtitles سأعرفكِ بنفسي كما كانو يفعلون قديماً أنا عايده سكوت ضابطة علمية
    Sen burada oturmuş güneşlenirken babacığın eski bir dostuyla konuşuyordu. Open Subtitles بينما كنتِ هنا تشمسين نفسكِ كان والدكِ يقنعُ صديقاً قديماً
    O gittikten sonra birisi eski bir depoyu ateşe vermiş. Open Subtitles اتضّح أن أحداً ما أحرق مستودعاً قديماً بعد رحيلها مباشرةً.
    Düşman tarafından öldürülen her bir askere karşılık, intihar eden yirmi bir eski askerimiz var. TED لدينا ما يقرب من 21 محارباً قديماً يقتل نفسه مقابل فرد واحد تقتله أيدي العدو.
    Davranışınız eski moda doktor ama benim çok hoşuma gitti. Open Subtitles ربما يكون تصرفك قديماً جداً لكنه يعجبنى جداً
    eski bir dostuma gideceğim. Sağolun ama gitmeliyim. Open Subtitles يجب على أن اقابل صديقاً قديماً شكراً على كل حال ولكن يجب أن أسرع
    Annemin eski paltosunu giyerdi, şu uzun, yeşil palto. Open Subtitles كان يملك معطفاً قديماً لأمي، معطف أخضر طويل.
    Baya eski gözüküyor. En azından 17. yy. Open Subtitles شكله يبدو قديماً جداً, على الأقل يعود للقرن السابع عشر
    Park yerinde eski bir tekerlek görmüştüm. Open Subtitles وصخور وسحالي وأعتقد أنني رأيت إطاراً قديماً في مكان لوقوف
    Bina eski fakat nedenin gerçekten bu olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles قد يكون المكان قديماً لكنني أشك بأنه السبب
    Metropolis' teki doktorlar dün bir tedavi buldular. eski bir Kızılderili ilacıymış. Open Subtitles وجد الأطباء العلاج ليلة أمس، كان علاجاً أمريكياً قديماً
    Yakında hepsini kaybedeceksin. Önce veda etmekten nefret eden eski bir arkadaşımı getirmek istiyorum. Open Subtitles قريباً تفقدهم كلهم و لكنى ارجع صديقاً قديماً يكره قول وداعاً
    Babam bana eski işimi teklif etti. Open Subtitles أبي كان قد عرض علي منصباً قديماً في ما مضى
    Eskiden komünistlerken hepsi nerdeyse 150 kiloydu ve üstelik bıyıkları vardı. Open Subtitles قديماً عندما كانت تحكمهم الشيوعيه كان وزنهم تقريبا،300 باوند ولديهم شارب
    Eskiden, ayakkabıcılar çanta da yaparlardı. Open Subtitles قديماً .. صانعوا الأحذية كانوا أيضاً يصنعون الحقائب
    Cumartesi geceleri evde kalıp lavaboda eskimiş pasta yemesini mi? Open Subtitles في ليالي يوم السبت تأكل كعكاً قديماً فوق حوض المطبخ؟
    Sana yalan söylemeyeceğim Jackie, bu eskiyor. Open Subtitles ولن أكذب عليك أصبح الأمر قديماً
    Affedersiniz, çocuklar, ama bana sorarsanız, sizin osuruğunuzun da modası geçti. Open Subtitles المعذرة يا شباب, لكن إن أردتم رأي.. اطلاقكم للريح صار شيئاً قديماً.
    Ve açıkçası o ırzına geçilmiş Bakire Meryem davranışları eskimeye başladı. Open Subtitles وبصراحة تامة مسلسل مريم العذراء اصبح قديماً جداً
    Ancak geçmişte çok fazla miktarda üretilince okyanuslarda sızarak atmosfere karışmış ve felakete yol açmıştı. Open Subtitles ،في عصرنا محاصراً داخل الماء ،لكن قديماً كان يُنتج بكميات كبيرة حيث يبدأ بالخروج من المحيط على شكل فقاقيع
    Tüm bu sessiz muamele artık bayatladı. Open Subtitles أسلوب التعامل مع الأمور بالصمت أصبح قديماً.
    - Ama bana verdiğiniz referans kodu-- - Biraz Eskiydi. Open Subtitles ...لكن الرمز الذي أرسلتيه - لقد كان قديماً نوعاً ما -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more