| Teşekkür ederim. Ben değiştirmenin vakti geldi diye düşünüyordum. | Open Subtitles | شكراً، كنت أفكّر في أنه قد حان وقت التغيير. |
| - Arabamı değiştirmenin vakti geldi. | Open Subtitles | لقد قررت أخيرا أنه قد حان وقت الشراء حسنا |
| Pekala millet, canlı görünme vakti geldi. | Open Subtitles | حسنا جميعا، يبدو انه قد حان وقت ظهورنا كأحياء |
| Tamam tamam. Hadi bakalım yukarı çıkıp ödev yapma zamanı geldi. | Open Subtitles | حسناً,أعتقد أنه قد حان وقت الصعود للأعلى وإنهاء واجباتكما المنزلية |
| Dişi yakut boğazlı sinekkuşunun zamanı geldi. | Open Subtitles | قد حان وقت طائر الطنان ذو حنجرة الياقوت |
| Savaşın sona ermesinden bu yana uzun zaman geçti ama benim için bu ızdırap çekme zamanıydı. | Open Subtitles | لقد مرّ وقت طويل منذ أن إنتهت الحرب و لكن بالنسبة ليّ قد حان وقت المُعاناة |
| Pekâlâ. Biliyor musun, artık gitme vaktin geldi. | Open Subtitles | حسن، أعتقد بأنّه قد حان وقت رحيلك |
| Listemdeki 87 numarayı halletmenin zamanı gelmişti. | Open Subtitles | ... بأنه قد حان وقت القيام برقم 87 على قائمتي |
| Şimdi biraz sert oynamanın vakti geldi. Wa... | Open Subtitles | حسناً يبدو أنه قد انتهى الوقت للاستجواب اللطيف و قد حان وقت الاستجواب القاسي |
| Sanırım yatma vakti geldi. Benim de geldi. | Open Subtitles | أظن أنّه قد حان وقت ذهابه للفراش وأنا أيضاً. |
| Çocuklar sanırım tekrar başvuru vakti geldi. | Open Subtitles | أتعلمون يا جماعة؟ أعتقد أنَّه قد حان وقت إعادة الالتماس |
| Çocuklar sanırım tekrar başvuru vakti geldi. | Open Subtitles | أتعلمون يا جماعة؟ أعتقد أنَّه قد حان وقت إعادة الالتماس |
| Sanırım artık Janös'ün yıllar önce doldurduğu şampanyayı içmemizin vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد حان وقت شرب الشمبانيا التي اعدها جيانوس منذ سنوات مضت |
| Şimdi, çiğnenmiş bir kanun yoksa yola koyulmamızın vakti geldi bence. | Open Subtitles | الآن، بما أنه ليس هنا خرق لقانون أعتقد أنه قد حان وقت إستكمالنا للطريق |
| Burası bizim şehrimiz. Artık geri alma zamanı geldi. | Open Subtitles | هذه مدينتنا و قد حان وقت استعادتها |
| Maria, bırakma zamanı geldi artık. | Open Subtitles | يا ماريا، قد حان وقت الرحيل الآن. |
| Tamam, belki de biz bırakın zamanı geldi. | Open Subtitles | حسنٌ، ربما قد حان وقت مغادرتنا |
| Bence değişme zamanı geldi. | Open Subtitles | أقول ، قد حان وقت التغيير |
| Artık gitmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | والآن قد حان وقت عودتك |
| Bence Dr. Swann'ın günlüğünü karıştırmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد حان وقت إلقاء (نظرة على يوميات الدكتور (سوان |
| Zaman götü kollama zamanıydı. Paramı saklamam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان قد حان وقت تغطية نفسي كان علي إخفاءُ أموالي |
| Sanırım gitme vaktin geldi. | Open Subtitles | أظن قد حان وقت رحيلك. |
| Harekete geçme zamanı gelmişti. | Open Subtitles | قد حان وقت التغيير |