Manastırdan kaçmış gibi. Baş Rahibeyle bir sorun yaşamış olmalı. | Open Subtitles | يجب أن تكون قد هربت من الدير بحجّة مَع المسؤولة الدينيةِ |
Olay çıktığı zaman kız kaçmış diye düşündüm. | Open Subtitles | توقعت أن الفتاة قد هربت عندما بدأ القتال. |
Kulağa korkunç geldiğini biliyorum ama hep evden kaçmış olduğunu umuyordum. | Open Subtitles | و لكنني أملت بانها كانت قد هربت بعيداً فحسب |
Evet, belki senin de dikkatinden kaçtı Artık gökyüzünde değilsin sen. | Open Subtitles | حسنا. ربما كنت قد هربت لكنك لم تعودين في السماء |
Korunaklı bir merkezdesiniz tehlikeli bir hasta kaçtı ve doktorunun tatile çıkmasına izin mi veriyorsunuz? | Open Subtitles | أنت في حالة من الإقفال مريضة خطرة قد هربت وتسمح لطبيبها المباشر بأن يأخذ أجازة ؟ |
Bir zula yerini patlatmak her ne kadar heyecan verici olsa da sanırım Bayan Glenanne'in tesisinizden kaçtığını söylersek yanılmış olmayız. | Open Subtitles | ياله من أمر مشوق إكتشاف علبة من السجائر ولكن بإمكاننا القول الأن أن جلينين قد هربت بالفعل |
Yeniden birisi beni sevdiğinde ondan kaçtım. | Open Subtitles | ولو كان لدي فرصه اخرى لاحب ... لكنت قد هربت منه |
Sen baygınken kaçmış olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أن تكون قد هربت بينما أنت كنت فاقداً للوعي. |
Peki, açıkça konuşalım, bölge hapsanesinden kaçmış... ağır suçtan hüküm giyen bir mahkumsun, bu konuda yapabileceğim pek birşey yok. | Open Subtitles | حسناً ، فالنكن واضحين ، أنت مجرم مُدان و قد هربت من سجن تأديبي هناك حدود لما يمكنني فعله |
Kırmızı Başlıklı Kız kaçmış. Kurt yine imdadına yetişmiş. | Open Subtitles | الأنسة الحمراء، قد هربت لقد كان يساعدها ذلك الذئب مرة أخري. |
kaçmış olsa, birisi o tarafa bakardı. | Open Subtitles | لو لم تهرب ، أحدهم قد قام بجعل الأمر يبدو وكأنّها قد هربت |
Gerçekten de mağaranın sınırlarından çıkmış ve bu harika ormana kaçmış gibi hissediyorsunuz. | Open Subtitles | تشعر حقا كما لو كنت قد تركت حدود ذلك الكهف و قد هربت حقا الى هذه الغابة الرائعة. |
Onlar fark ettikleri zaman ben kaçmış olacağım. | Open Subtitles | في الوقت الذي يدركُون ذلك، سأكون قد هربت. |
Kusura bakmayın ama Hannah'nın kaçmış olabileceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | مع كامل احترامي، لا أعتقد أن هانا قد هربت. |
Annesi bizim lezbiyen kasapla beraber kaçtı. | Open Subtitles | ان والدتها قد هربت الى الخارج مع رجل اخر |
Bak, müşterim, benimle gelen, kızı kaçtı. | Open Subtitles | اسمع, العميل الذي انا معه قد هربت ابنته |
Utanarak söylüyorum ki kız kaçtı. | Open Subtitles | ينتابني الخزي بأن أبلغكم بأنها قد هربت |
Uzak gelecekteki astronomların bu meseleyi çözebilecek yeterince bilgiye sahip olamayacağını öğrendiğimizde, doğal olan soru şu ki, belki de zaten biz çoktan o duruma geldik ve evrenin belli bir takım derin, kritik özellikleri kozmolojinin evrimi sebebiyle anlayabilme yetimizden çoktan kaçtı. | TED | بانه عندما تعلمنا ان الفلكيين في المستقبل البعيد ليس لديهم معلومات كافية لمعرفة السؤال الطبيعي هو ، من المحتمل ان نكون بالفعل في هذا الوضع وبعمق معين ، فان ملامح حاسمة للكون قد هربت قدرتنا على الفهم بسبب كيفية تطور الكوزمولوجي |
Birincisi, bir kızı kaçtı. | Open Subtitles | أولا واحدة من بناته قد هربت |
Karakoldan geliyorum. Kendi başına kaçtığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | لقد كنت بمركز الشرطة يعتقدون بأنـها قد هربت. |
neden hapisten kaçtığını ve bıçakla bana saldırdığını sordum... | Open Subtitles | ووجدت هذه الهاربة وتسألت لماذا قد هربت بعدما هددتني بسكين |
Büyük olayı kaçırmışım. Kızıl İntikamcı'nın kaçtığını duydum. | Open Subtitles | آسف على تفويتي الحدث الهام لقد سمعت أن المنتقمة الحمراء قد هربت |
Benim adıma masum insanları öldürmelerine daha fazla izin veremezdim bu yüzden kaçtım. | Open Subtitles | لم أستطع السماح لهم ...بقتل أُناسٍ أبرياء بإسمي لذا قد هربت |