Dinle, şu anda konuşamam. Engelliler gelecekmiş. İşte geldiler bile. | Open Subtitles | لا أستطيع التلكلم الآن، هناكَ مجموعة من المعاقين ستأتي لتحدّثنا، ها قد وصلوا |
Tünaydın Müfettiş. Diğer dedektifler az önce geldiler. | Open Subtitles | مساء الخير، ايها المفتش المفتشين الآخرين قد وصلوا |
Onlara şüphelilerin listesini verdik. Nereye kadar geldiler? | Open Subtitles | قمنا بإعطائهم قائمة للمشتبه بهم إلى أيّ حد تعتقد أنّهم قد وصلوا ؟ |
Yeni yıl geçtikten birkaç gün sonra bir sabah arabada insanların geldiğini duymuşlar. | Open Subtitles | وبعد بضعة أيام من السنة الجديدة... سمعوا صوت ناس قد وصلوا بالشاحنات ذات صباح |
Çocuklar, babanıza misafirlerimizin geldiğini söyleyin. | Open Subtitles | أخبروا أباكم أن ضيوفة قد وصلوا |
İşte geldiler Şef. | Open Subtitles | هاهم قد وصلوا يا زعيم هاهم, هاهم |
Zamanında geldiler. Rahatmış gibi davran tamam mı? | Open Subtitles | ها هم قد وصلوا فقط ابق هادئاً، حسناً؟ |
Senator Bibulus ve şu anda adlarını unuttuğum... birkaç asil adam daha, bu sabah geldiler. | Open Subtitles | سيناتور "بيبليوس" و العديد من الرجال الموقرين والذين قد نسيت أسمائهم . قد وصلوا هذا الصباح |
Prenses, Prenses geldiler. Hem de bu fırtınada! | Open Subtitles | قد وصلوا أثناء العاصفة |
İşte geldiler Şef. | Open Subtitles | هاهم قد وصلوا يا زعيم |
Varlıklı savaşçılarımız geldiler. | Open Subtitles | محاربونا الأغنياء قد وصلوا |
Banka müdürü ve yardımcısı geldiler Bay Selfridge. | Open Subtitles | رئيس البنك ونائبه قد وصلوا يا سيد (سلفريدج) |
Affedersiniz, Bayon Haverford ancak misafirleriniz geldiler. | Open Subtitles | لكن ضيوفك قد وصلوا |
Apache helikopterleri az önce geldiler. | Open Subtitles | .الآن قد وصلوا لتوهم .... الصور التي |
- Daha buraya geldiler mi bilmiyoruz. | Open Subtitles | -لا نعلم إن كانوا قد وصلوا بعد . |
Gökyüzü ve yavruları da daha yeni geldiler. | Open Subtitles | سكاي) والديسمان قد وصلوا للتو أيضًا) |
Kraliyet elçilerinin geldiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أن المبعوثين الرسميين قد وصلوا |
Fakat, evime, Delhi'ye dönmek için trenimi beklerken düzinelerce çocuğun geldiğini gördüm; birileri tarafından kaçırılıp satılıyorlardı. | TED | ولكن عندما كنت أنتظر قطاري للعودة إلى مسقط رأسي، دلهي، رأيت أن عشرات الأطفال قد وصلوا ; لقد كان يتاجر بهم من قبل أحد الأشخاص . |
Bn. Cummings'e müşterilerinin geldiğini söyle. | Open Subtitles | أخبر السيدة ( كمينجز ) أن الزبائن قد وصلوا |
Bay Hooker, misafirlerimizin geldiğini söylemediniz bana. | Open Subtitles | سيد (هوكر) ، لقد تجاهلت إخباري بأن ضيوفنا قد وصلوا |
Onlara Tanrı'nın bir adamının geldiğini göstereceğim. | Open Subtitles | سأريّهم، بأن البشرّ قد وصلوا. |