"قرأه" - Translation from Arabic to Turkish

    • okuduğu
        
    • okudu
        
    • okuyan
        
    • okumuş
        
    • okuduğunu
        
    • okuyacak
        
    • okurdu
        
    Eğer gerçekten okuduğu her kitap için bir kuruş alsaydım, meteliksiz kalırdım. Open Subtitles لو اخذ مني عشره سنتات لكل كتاب قرأه في الحقيقه لكنت افلست
    okuduğu bir kitap, beş yaşında izlediği bir çizgi film. Open Subtitles كتاب قرأه .. مسلسل كارتوني رآه منذ كان في الخامسة
    Ya okumadı ya da okudu ama beğenmedi. Open Subtitles إما أنه لم يقرأه أو أنه قرأه و لم يعجبه
    Herkes okudu ve saçmalık olduğunu söyledi diye. Open Subtitles أنا أعرف كل من قرأه أخبرك بأنه هراء
    Pekâlâ, üçüncü bölüme dönüyoruz. okuyan oldu mu? Open Subtitles حسناً، أرجعوا إلى الفصل الثالث هل قرأه أي أحد؟
    Haberi var ama. Herkes gibi o da gazeteleri okumuş olmalı. Open Subtitles ولكنه يعرف, لابد وانه قرأ الصحف كما قرأه الأخرين
    Kızı Fatıma'ya her yıl Ramazan ayında Cebrail'in Kuran'ı kendisine okuduğunu ve onu tekrarlamasını istediğini söyledi. Open Subtitles فقد أخبر إبنته فاطمة بأنه كل عام خلال شهر رمضان كان جبريل يقرأ له القراّن ويطلب من محمد أن يتلو ما قرأه عليه
    İnsanlar bunu bugün okuyacak ve yarın çöpe atacaklar. Open Subtitles لقد قرأه الناس اليوم وسوف يملؤن صناديق التبرعات غداً اعتقد انهم سيتذكرون الصوره
    Müfettiş Japp'ın özellikle yüksek sesle okuduğu daktilo ile yazılmış mektup beni hiç tatmin etmedi. Open Subtitles انت تعرف اننى لم اقتنع بالخطاب الأخير لها والذى قرأه علينا جاب
    Sanırım Esquire'de... okuduğu grup psikolojisi makalesinden olmalı. Open Subtitles ربما من مقالٍ في علم النّفس قد قرأه في مجلة إسكواير
    İzlediği son film ya da okuduğu bir kitap buna neden olabilir. Open Subtitles قد تكون آخر فيلم شاهده ، آخر كتاب قرأه في الدراسة
    "Küçük Dünya Ağlarının Bileşik Dinamikleri" Jack'in Venedik'te okuduğu kitaptı. Open Subtitles الديناميكا الجماعية التي تبين أن العالم مكان صغير ومتصل إنه كتاب قرأه جاك في البندقية
    okuduğu şey bu. Tüm şehre dağıtılmış Open Subtitles هذا هو ما قد قرأه لقد تم نشره بجميع انحاء المدينة
    ne okudu. Open Subtitles وآراءه وما قرأه
    Profesör Hobbes okudu ve hoşuna gitti. Open Subtitles قرأه البروفيسور (هوبز) و أحبه و أخذني لأعمل باحثة عنده
    Bunu Gibbs'e verdik, Gibbs te Vance'e verdi, Vance, Eli David'e verdi, bunu okudu ve Ziva'yla beraber bir ekibi, Open Subtitles أعطيناه ل(غيبز)، (غيبز) أعطاه ل(فانس) (فانس) أعطاه ل(إلاي دافيد)، الذي قرأه
    Mektup bir çocuktan geliyordu ve bunu okuyan bilim adamı bunu bir eşek şakası sanmıştı. Open Subtitles قد جاء من فتى ريفي والعالم الذي قرأه اعتقد أنه ربما كان مزحة عملية ما
    Ve bunu okuyan bilim adamı, bunun bir çeşit zekice şaka olduğunu düşünmüştü. Open Subtitles قد جاء من فتى ريفي والعالم الذي قرأه اعتقد أنه ربما كان مزحة عملية ما
    "Satıcının Ölümü", okuyan var mı? Open Subtitles موت البائع المتجول , من قرأه ؟
    Büroya dönemem. Herkes okumuş. Postayı dağıtan çocuk bile pis pis sırıtıyurdu. Open Subtitles لا يمكنني دخول المكتب، قرأه الجميع حتى ساعي البريد يتكلّف الابتسامة
    Endişelenme, kitabı o da okumuş. Open Subtitles , لا تقلق لقد قرأه أيضاً
    Toz olması iyi. Son zamanlarda ne okuduğunu öğrenebiliriz. Open Subtitles لا , الغبار جيد يمكن أن يخبرنا بما قرأه مؤخراً
    Murray psikiyatr'a senaryoyu veriyor. Psikiyatr da onu, Martin'e okuyacak olan antrenöre veriyor. Open Subtitles معالج (موراي) أعطى السيناريو إلى مدرب (مارتن) الذي قرأه له.
    Küçükken babam okurdu. Open Subtitles لقد قرأه العجوز لي عندما كنت صغيرًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more