"قراءة" - Translation from Arabic to Turkish

    • okuyabiliyor
        
    • oku
        
    • okudum
        
    • okur
        
    • okuyabilirsin
        
    • okuyabiliyorum
        
    • okumam
        
    • okuduktan
        
    • okuyarak
        
    • okuyabilirim
        
    • okuyorum
        
    • okumaktan
        
    • okumakta
        
    • okumalısın
        
    • okuyor
        
    Fakat ya eski sevgilinizin e-postalarını okuyabiliyor veya banka hesaplarınıza birkaç sıfır ekleyebilseydiniz? TED لكن ماذا لو استطعتم قراءة بريد طلقائكم، أو إضافة بعض الأصفار لحاسبكم المصرفي.
    Şimdi git ve İncil'ini oku, Dennis. Open Subtitles الذين تعتقد أنهم يصلون إلى؟ الآن، والمضي قدما في قراءة الكتاب المقدس الخاص بك، دينيس، وتذهب إلى الكنيسة الخاصة بك،
    Detaylı bir şekilde okudum ve büyük farklılık yaratacak birkaç önerim var. Open Subtitles أعطيته قراءة متمعنة ولدي بعض الإقتراحات التي أظن أن بوسعها صنع فرق
    Çin'de okur yazar olmak demek 1500 Çin karakterini okuyup yazmak demektir. TED ففي الصين, يعتبر مفهوم التثقيف. هو المقدرة على قراءة وكتابة نحو ألف وخمسمائة أحرف رمزي.
    - Bak, eğer gözlerin kapalıyken bu sesleri kontrol edebilirsen, duvarların arkasından bile insanların düşüncelerini okuyabilirsin...herhangi bir yerde. Open Subtitles وإذا تحكمتي في الأصوات عند إغلاق عينك ستتمكني من قراءة أفكار من خلفك .. أو من خلال الجدران ..
    Evet, önemli, kesinlikle ama artık görünce okuyabiliyorum Open Subtitles آجل ، إنها مهمة ولكن باستطاعتي قراءة المشهد الآن
    Kabul ediyorum, kitabını işi kabul etmeden önce okumam gerekirdi. Open Subtitles كان يجب عليَّ قراءة كتابكِ قبل أن أقبل بهذه الوظيفة
    Wace'in çevirisini okuduktan sonra başka bir Fransız şair, Chrétien de Troyes, Arthur'un öyküsünü hızla üne kavuşturan bir dizi hikaye yazdı. TED بعد قراءة ترجمة وايس، كتب شاعر فرنسي آخر وهو كريتيان دي تروا، سلسلةً من القصص الرومانسية أوصلت قصة آرثر إلى الشهرة.
    Burada tabii ki bir yol var, ki bu da gece geç saatlere kadar oturup bütün haberleri okuyarak bütün gerçekleri ezberlemek. TED هناك، بالطبع، طريقة واحدة، وهي الجلوس لوقت متأخر من الليل وتعلم كل الحقائق عن ظهر قلب من خلال قراءة كل هذه التقارير.
    Aslında başkalarını çok hızlı okuyabilirim, ama sizin gibi biriyle hiç karşılaşmamıştım. Open Subtitles عادةً أستطيع قراءة الآخرين بسرعة كبيرة ولكني لم أقابل مثلكِ من قبل
    Bugün keşfettim. Düşünceleri okuyorum. Open Subtitles لقد اكتشفت اليوم أنه يمكنني قراءة العقول
    Hümanizmden öğrendiğim en iyi dersleri felsefe kitapları okumaktan ya da hümanist bildirileri ve beyanları incelemekten öğrenmediğimi bilmek ilginizi çekebilir. TED ربما يهمكم معرفة أن أفضل دروس الإنسانية التي تعلمتها لم تكن من قراءة الكتب الفلسفية أو من تأمل التصريحات والبيانات الإنسانية.
    Druidlerin bilgilerini kayda geçirmesi yasak olmasına rağmen o ve diğer birçok genç druid Latince okuyabiliyor. TED على الرغم من أن الكهنة ممنوعون من تدوين معرفتهم، إلا أنها والعديد من الكهنة الشباب يمكنهم قراءة اللغة اللاتينية.
    Çok iri harflerle yazın, gözleri yorgun, ancak büyük yazıları okuyabiliyor." Open Subtitles اكتب بأحرف كبيرة من أجلها عينيها متعبتين ولا تستطيع قراءة خط اليد الصغير
    Hoslandigi seyleri yapmalisin. Moda dergilerini oku, nette sörf yap. Open Subtitles ألا تقومين بأشياء تحب هي القيام بها مثل قراءة مجلات الأزياء
    Arada sırada kitap oku diyorum. Open Subtitles انا أقول و حسب جربي قراءة كتاب بين الحين و الاخر
    Mahkeme kaydını da okudum. Tamamen göz boyama. Open Subtitles قراءة تغطية المحاكمة أيضاً كان دخاناً ومرايا
    okur yazar olmadığı için Fransızca altyazıyı okuyamaz. TED هي أميّة، فلا يمكنها قراءة الترجمة الفرنسية.
    Herkes gibi Flaubert ya da Proust okuyabilirsin ama bu hiçbir şeyi değiştirmez. Open Subtitles مثل أي شخص آخر ولكن لا فرق أنت تستطيعين قراءة فلوبير و بروست
    Yüzüne baktığımda karakterini okuyabiliyorum. Open Subtitles عندما أنظر لهذا الوجة أستطيع قراءة هذة الشخصية
    İncil'i okumam dört yılımı aldı. Open Subtitles اظطررت الانتظار اربعة سنوات لاتعلم قراءة الانجيل
    Tek satır aralıklı 12 sayfayı okuduktan sonra insanların ne anlamasını bekliyorsunuz ki? TED ماذا الذي سيفهمه الشخص بعد قراءة ١٢ صفحة بمسافة واحدة؟
    Zamanını şiir okuyarak harcamanın uygun bir davranış olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تجدها انه من المناسب ان تضيع وقتك في قراءة الشعر؟
    Ama izi okuyabilirim böylece bu bizi ruhu alan meleğe götürebilir. Open Subtitles ولكن بإمكاني قراءة العلامة ومعرفة اسم الكائن السامي الذي اشترى الروح
    Ben de gazete okuyorum. İş iyidir. Open Subtitles بإمكاني قراءة الصحف يا ولدي أنت تُبلي حسناً
    Korku romanları okumaktan ve çikolatalı dondurma yemekten hoşlanırım. Open Subtitles يعشق قراءة قصص الرعب و اكل ايس كريم الشيكولاته
    İfadeleri okumakta ve oluşturmakta iyi olmanın, herhangi bir sosyal hayvan için önemli bir yetenek olduğu söylenir. Open Subtitles و هذا يشير إلى أن المهارة في أداء و قراءة التعبيرات هي مهارة هامة لأي حيوان اجتماعي
    Bu yüzden kitabını daha fazla tanıtması gerekiyor ama sen mutlaka okumalısın. Open Subtitles لهذا سبب كان يقوم بعمل مجلات أكثر , لكن عليك قراءة كتبة
    Şimdi de Helena Robertson'ın ismini şahit diye gazetelerde okuyor. Open Subtitles الآن هو قراءة اسم هيلانة روبرتسون مثل أنها هي الشاهد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more