Onların küçük köylerini bulabilmek için elinden geldiğince sık uçuşa çıkardı. | Open Subtitles | لقد قام بالعديد من الرحلات محاولاً أن يجد أحد قراهم الصغيرة |
Davulcularının dediğine göre, askerler insanlarını sürüp geri dönememeleri için köylerini yakıyormuş. | Open Subtitles | قام الجنود بإعتقال شعبهم واقتادوهم في مسيرات وقامو بحرق قراهم لكي لا يجدوا بيوت لهم حين عودتهم |
Her nedense bazı köylüler, bir petrol boru hattının, köylerini atalarının ruhlarının var olmadığı bir yere taşımak için yeterince iyi bir neden olduğunu düşünemedi. | Open Subtitles | بطريقه ما لم يظن القرويون ان خط انبابيب البترول لم يكن سببا جيدا لترحيلهم عن قراهم |
Köylerinden zorla göç ettirilen ailelerin sağ salim geri dönmesini istiyoruz. | Open Subtitles | نريد إعادة الأسر التي أخليت بالقوة إلى قراهم بأمان وهدؤ |
Yüzlercesinin, binlercesini kaçmasi bize yardim etti, çünkü yeni gelen göçmenler onlarin kasaba ve köylerine yerlestiler. | Open Subtitles | ساعدنا لأن مئات آلاف هربوا ومهاجرون جدّد إستقرّوا فى قراهم ومُدنهم |
Krallıkları saldırıya uğramış. Köyleri yokedilmiş. | Open Subtitles | مملكة أبيه هوجمَت و قراهم دُمرت |
Çoğunlukla insanlar ormanın karanlığından çok uzaktaki köylerinde kalırlar. | Open Subtitles | غالباً البشر يبقون في قراهم بعيداً عن ظلام الغابة |
Ama sonra köylerini yakıp, onları kendi topraklarından kovacak kadar güçlü hâle gelmişiz ve onlara "çiçek hastalığıyla size iyi şanslar" demişiz. | Open Subtitles | حتى ما كنا أقوياء بما فيه الكفاية حرقنا قراهم وطردناهم من ارضهم الحقيقية وبعد ذلك قلنا لهم "حظاً أوفر في مرض الجدري" |
Topraksız işçiler ve su krizinin mültecileri olarak köylerini terketmiş verimsiz arazi çiftçileriydi. | Open Subtitles | كل العمال كانوا عمال لا يملكون اراضي و مزارعين غادروا قراهم |
Avi okuyorum, 1915'te Osmanlılar köylerini yağmalamış. | Open Subtitles | افي، استمعي، 1915، العثمانيين نهبو قراهم |
Çin'de Min gibi 150 milyon işçi var. Bu işçilerin 3'te 1'ini otellerde, restorantlarda ve büyük şehirlerin inşaatlarında çalışmak için köylerini terk eden kadın işçiler oluşturuyor. | TED | عبر الصين، هناك 150 مليون عامل مثلها، ثلثهم من النساء، الذين تركوا قراهم للعمل في المصانع والفنادق، والمطاعم ومواقع البناء في المدن الكبيرة. |
Geçen Ekim'de, açılış törenleri -- güzel, kutsal bir etkinlik, 80 ülkeden 5.000 kişi, ziyaretçi akını, Güney Amerika'nın tamamından gelen yerli insanlar, kimisi köylerini daha önce hiç terk etmemiş olanlar. | TED | في أكتوبر الماضي، كانت احتفاليات االتدشين حدث جميل ومقدس. 5000 شخص من 80 دولة، نهر متواصل من الزوار، سكان أصليون من كل جنوب أميركا بعض منهم لم يسبق وأن غادروا قراهم. |
köylerini yakıp yıktık. | Open Subtitles | لقد قمنا بحرق قراهم |
köylerini bile terketmediler. | Open Subtitles | لم يغادروا حتى قراهم |
Köylerinden zorla göç ettirilen ailelerin sağ salim geri dönmesini istiyoruz. | Open Subtitles | نريد إعادة الأسر التي أخليت بالقوة إلى قراهم بأمان وهدؤ |
Köylerinden kaybolan Kekkei Genkai sahibi dört ninjanın izini sürdük. | Open Subtitles | تتبعنا آثار نينجا حد خط الدم الأربعة المفقودين الذين فقدوا من قراهم الخاصة |
Görünüşe göre bu gece Köylerinden birinde savaş konseyi toplantısı var. | Open Subtitles | على مايبدو أن هنالك إجتماعاً لـمجلس الـحرب يقام الليلة في واحدةٍ من قراهم |
Şimdi herkes köylerine ve hayatlarına dönsün! | Open Subtitles | والآن ليعد الجميع إلى قراهم وينشغلو بحياتهم |
Sabah köylerine götüreceğimizi söyleyin. | Open Subtitles | وأخبروهم أننا سنأخذهم إلى قراهم في الصباح |
Krallıkları saldırıya uğramış. Köyleri yokedilmiş. | Open Subtitles | مملكة أبيه هوجمَت و قراهم دُمرت |
Çalışmaya gitmemizden bir haftadan önce, Stan Kasırgası yüzünden dev bir heyelan oldu, geçen Ekim ayında geldi ve 600 insan köylerinde canlı canlı gömüldü. | TED | قبل تلك الورشة بأسبوع واحد حدثت انهيارات كبيرة جداً بسبب الاعصار " ستان " في شهر أكتوبر الماضي .. حيث عبر ودفن 600 شخص في قراهم .. |