"قريبة جداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok yakın
        
    • çok yakında
        
    • çok yakınsın
        
    • çok yakındır
        
    • çok yakınında
        
    • kadar yakınım
        
    • kadar yakın ki
        
    Müzik grubuna da çok yakın. Open Subtitles تلك الطاولة قريبة جداً من الفرقة الموسيقية
    çok yakın bir aileydik. Open Subtitles العائلة بأكملها كانت قريبة جداً من بعضها
    Çok uzak olursa kalmaya gelirler çok yakın olursa sos yapmaya bile gelir. Open Subtitles انها قريبة جداً على أن يبيتا عندنا وبعيدة جداً على الصلصة
    Dört kurşunun ikisini çıkardık ama omurganın çok yakında bir tane daha var. Open Subtitles أزلنا إثنتين من الرّصاصات الأربع لكن هناك واحدة قريبة جداً من العمود الفقري
    Sen de Lauren'a çok yakınsın. Open Subtitles وانتِ قريبة جداً منها ذلك يقلقني
    Köyümüz sınıra çok yakındır Open Subtitles قريتنا قريبة جداً من الحدود على الجانب الباكستاني
    Dominica'nın çok yakınında yaşayan bu ispermeçet balinası grubu karmaşık yaşamlarını araştırmaları için bilim insanlarına nadide bir fırsat sunarlar. Open Subtitles هذه المجموعةِ مِنْ حيتان الحيمنِ تعيش قريبة جداً من الدومنيكا , يَعطي العلماءَ فرصة نادرة لدِراسَة حياتِهم المعقّدةِ
    Onkolojide yeni bir laboratuvara bu kadar yakınım. Open Subtitles أنا قريبة جداً من وضع معمل جديد بقسم الأورام
    Filler şimdi suya o kadar yakın ki kokusunu alabiliyorlar. Open Subtitles الفيَلة قريبة جداً الآن من ماء يُمكنهم شمّه.
    O cezayı da caddeye çok yakın yaptığım için aldım. Open Subtitles واسمعا,قضية عدم احتشامي كانت بسبب دعارة قريبة جداً
    Kız bacak atardamarına çok yakın bir yerden vurulmuş. Open Subtitles هذه الفتاة أصيبت بطلقة نارية في ساقها قريبة جداً من الشريان الفخذي
    Bu kız açılıp açılamayacağını bilmiyor erkek arkadaşına, çünkü kız adamın kardeşine çok yakın. Open Subtitles الفتاة لا تعلم إذا كانت ستستطيع أن تنفتح . إلى صديقها لأنها قريبة جداً من شقيقها
    Ve bu kaplıcalar erken dönemde Dünya'da bulunduğunu düşündüklerimize çok yakın. Open Subtitles وهذه المصادر الساخنة قريبة جداً جداً لأولئك الموجودات في كوكب الأرض البدائي،
    Ve okulum senin ofisine çok yakın. Eğlenceli olacak. Open Subtitles ومدرستي قريبة جداً من مكتبك سيكون ذلك ممتعاً
    Annende krize yol açan yara izi... beynin motor kontrol merkezine çok yakın. Open Subtitles الندوب التي تسبب صرع والدتكِ ايضاً قريبة جداً من مركز وسط الدماغ
    Bu dev gezegenlerin bazılarının yıldızlarına çok yakın oldukları tespit edildi. Open Subtitles البعض من هذه الكواكب العملاقة عثر عليها تدور قريبة جداً من نجمها المضيف
    En önemelisi de adliyeye çok yakın. Open Subtitles وأهم ما في الأمر أنها قريبة جداً من دار المحكمة
    Prius öndeki bir arabanın çok yakında olduğunu hissettiğinde seni uyarıyor ve yavaşlıyor. Open Subtitles عندما يحس البريوس أن السيارة المقابلة قريبة جداً يحذرك لتخفض السرعة
    Sınıfta kalmasını istemiyoruz. çok yakında sınavları var. Open Subtitles لا نريده أن يضيّع سنة من حياته اختباراته النهائية قريبة جداً
    Yakında. Aranıza girecek kadın. çok yakında. Open Subtitles أنها قريبة ، المرأة التي ستدخل بينكم أنها قريبة جداً
    çok yakınsın. Open Subtitles توجّهي صوب المُسدّس. أنتِ قريبة جداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more