"قريبة جدا من" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok yakın
        
    • çok yakındı
        
    • çok yakınmış
        
    • çok yakındın
        
    -Evet ama onu olay esnasında, araçtan başka bir yerde olmadığını gösterecek, kaza mahalline çok yakın bir yere yerleştirecek türden bir bilgiye ihtiyacımız var. Open Subtitles نعم، ولكن نحن بحاجة الى شيء أن يضع لها على الساحة قريبة جدا من الوقت وقوع الحادث. شيء أن يقول لم يكن هناك مكان آخر
    Kudüs'e çok yakın olan Wallajeh adlı bir köyde, halk Budrus'a çok benzeyen bir vaziyetle karşı karşıya kaldılar. TED في قرية تدعى ولاجه، التي تقع قريبة جدا من القدس ، وكان المجتمع يواجه محنة مشابهة جدا لبدرس.
    Gürültülü bir materyaldir ve eğer Hollanda'daki gibi şehre çok yakın yollar yaparsak, o zaman sessiz bir yolu daha da severiz. TED إنه مادة كثيرة الضجة و إذا بنينا طرق كما في هولندا قريبة جدا من المدن، حينها سنرغب بطرق صامتة
    Sana söylemiştim. Ateşe çok yakındı. Open Subtitles لقد قلت لك ان ملابسك قريبة جدا من النار
    - Gerçekleştiğinde gemi güneşe çok yakınmış. Open Subtitles السفينة كانت قريبة جدا من الشمس عندما حدث ذلك
    Timothy Treadwell e çok yakındın. Open Subtitles كنت قريبة جدا من تيموتي
    Bayan Meade, annenizle çok yakın bir ilişkiniz var sanırım. Open Subtitles يبدو بأنكِ كنتِ قريبة جدا من والدتكِ ياآنسة ميد
    Bir aileye çok yakın durdum. Open Subtitles بقيت قريبة جدا من احدى العائلات لم يسأل أحد
    Böyle tepki verdiğine göre kadın şüpheliye çok yakın olmalı. Open Subtitles لابد انها امرأة قريبة جدا من المجرم لتجعله يتصرف بتلك الطريقة
    Orion Bulutsusu'nda birbirine çok yakın dört güneş bulunur. Open Subtitles في سديم أوريون، وجدنا حتي أربع شموس قريبة جدا من بعضها البعض
    Huzura ermeye çok yakınım, çok yakın. Open Subtitles اننى قريبة جدا من السلام قريبة جدا
    Sizin abinizle aranızda çok yakın bir ilişki var, değil mi? Open Subtitles إنك قريبة جدا من أخيك، أليس كذلك؟
    Ama renkleri kırmızı olduğu için, ölüm ânına çok yakın bir sırada açıldıkları sonucuna varabilirim. Open Subtitles ولكن... لأنهم الأحمر في اللون، وأنا نستطيع أن نستنتج أنها وقعت قريبة جدا من الموت.
    Aslında sonuca çok yakın olduğunuz anlamına gelir. - Oğlunuz 4 yaşında mı? Open Subtitles {\cH2BCCDF\3cH451C00}لكن السبب أنّكِ قريبة جدا من الوصول. طفلك في الرابعة؟
    İşe çok yakın, seyahat yok ve çok rahat. Open Subtitles قريبة جدا من العمل و شبيهة بالمنزل
    Üç, anomaliye çok yakın görünüyor. Open Subtitles يبدو أن ثلاثة قريبة جدا من الشذوذ
    Belki çok yakındı. Open Subtitles حسنا، ربما قريبة جدا من الاتصال به.
    Kulağım dudağına çok yakındı. Open Subtitles وكانت أذني قريبة جدا من فمك.
    - Hayır. Elimin büyüklüğü boynununkine çok yakınmış. Open Subtitles يدي كانت قريبة جدا من رقبتك.
    Annene çok yakındın sen. Open Subtitles لقد كنت قريبة جدا من أمك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more