"قرّرتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • karar verdim
        
    • karar vermiştim
        
    • Kararımı verdim
        
    Annemin söylediği gibi, bir fahişe olsaydım neler olacağını görmeye karar verdim. Open Subtitles قرّرتُ ان انظر كيف سوف ابدو إذا كُنْتُ عاهرة، كما قالتْ أمّي.
    Üzerinde saatlerce düşünüp sonuçlarını tarttıktan sonra neşeli olmaya karar verdim. Open Subtitles بعد عِدّة ساعات مِنْ التشاورِ ويَزنُ النتائجَ، قرّرتُ لِكي أكُونَ لعوبَ.
    Biliyorum. Özel bir insandan güzel tavsiyeler aldım ve ufaktan başlamaya karar verdim. Open Subtitles تلقّيتُ نصيحةً جيّدة جدّاً من شخصٍ مميّز و قرّرتُ أن أبدأ بعملٍ صغير.
    Entellektüel olmaktan ziyade isyan etmek amacıyla diğer insanların neyi ne zaman okuyacağımı söylemelerine izin vermemeye karar verdim. TED ومن دافع التمرّد، لا رغبة في أن أكون مثقّفًا، قرّرتُ أني لن أدع مطلقا الناس الآخرين يملون علي متى وماذا أقرأ.
    O günlerde bikini izlerini dert ederdim. Bu yüzden bikinimin üstünü çıkarmaya karar vermiştim. Open Subtitles أنا كُنْتُ قلق بشأن الخطوطِ السمراءِ لذا قرّرتُ حَلّ قمةِ بيكينيي.
    Ben de onun için bunu fotoğraflamaya karar verdim ve bu da yarattığım şey. TED قرّرتُ إذاً أنْ أصوّرَ الخنفسة لهُ وهذهِ هيَ الصّورةُ التي التقطتها.
    Depodaki yakıtla uçuşa devam etmemeye karar verdim. Open Subtitles قرّرتُ بأنّني لَنْ أَستمرَّ الطيران بالوقودِ أصبحتُ.
    Artık basit ve düzenli bir hayat yaşamaya karar verdim. Open Subtitles قرّرتُ الآن أَنْ أَعِيشَ حياة مستقيمة وبسيطة.
    Bakireliğimden vazgeçmeye karar verdim babamın özgürlüğü için ve kralın şehvetli isteklerine boğun eğmeye. Open Subtitles قرّرتُ إلى تاجرْ بكارتَي لحريةِ أبي ويُذعنُ له حاجات الملكَ الشهوانيةَ.
    Şu anda meslektaşlarım, çok önemli bir kan uzmanının ofisinde olduğumu sanıyor, ama ben buraya gelmeye karar verdim. Open Subtitles في هذه اللحظة، الزملاء في المكتب يعتقدنَ بانني في مكتب لاكبر تخصص بالدم، لَكنِّي قرّرتُ بدلاً مِن ذلك ان اجيئ هنا.
    - Seninle gelmeye karar verdim. - Bayan kim? Open Subtitles ـ قرّرتُ أن أَذْهبُ مَعك ـ من هذه السيدة؟
    Hamile olduğumu anladıktan sonra, vasiyetimi yazmaya karar verdim. Open Subtitles عندما إكتشفتُ أنا كُنْتُ حبلى، قرّرتُ القيَاْم برغبةَ.
    Bundan böyle Yalnızca pırlanta giymeye karar verdim. Open Subtitles قرّرتُ من الآنَ فَصَاعِدَاً . أنا سَأَلْبسُ الماسَ فقط، الماس والماس.
    Depodaki yakıtla uçuşa devam etmemeye karar verdim. Open Subtitles قرّرتُ بأنّني لَنْ أَستمرَّ الطيران بالوقودِ أصبحتُ.
    Nine Moon'un ünlü koyun kafası yahnisini yapmaya karar verdim. Open Subtitles قرّرتُ جَعْل قمرِ الجرامي حساء رئيسِ الخِرافِ المشهورةِ.
    Takımı terk edip derslerime konsantre olmaya karar verdim. Open Subtitles قرّرتُ تَرْك الفريقِ واركز على أكاديمييتي.
    Ayrıca, tavsiye mektubunu da yazmaya karar verdim. Open Subtitles في الحقيقة، قرّرتُ الكِتابَة تلك التوصيةِ لَك.
    Görünümümü değiştirmenin en iyi yolunun, vücut geliştirmek olduğuna karar verdim. Open Subtitles قرّرتُ a طريق أفضل للتَغْيير نظرتي كَانتْ أَنْ تَضْخَّ بَعْض الحديدِ.
    Donny'ye Daphne'yle ilgili her şeyi anlatmaya karar verdim. Open Subtitles حَسناً، إذا يَجْعلُ أيّ إختلاف، قرّرتُ إخْبار دوني كُلّ شيء حول دافن.
    kalbimi dinlemeye ve gerçekten sevdiğim kadın için geri dönmeye karar verdim Open Subtitles شكراً إلى هذا الرجلِ، قرّرتُ إتّباع قلبِي ويَرْجعُ للإمرأةِ أَحبُّ حقاً.
    Çok zeki bir rakipti, ben de sonunda bu yüzden onunla ortak olmaya karar vermiştim. Open Subtitles كَانتْ خصم ذكي جداً لهذا السبب قرّرتُ في النهاية أَنْ أُشاركَ مَعها
    İyice düşünüp sonunda Kararımı verdim... Open Subtitles لذا بعد التشاورِ الحذرِ، عِنْدي قرّرتُ سَأَسْألُها...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more