"قساوة" - Translation from Arabic to Turkish

    • acımasız
        
    • sert
        
    • zalimce
        
    • al bari
        
    • katılaşmış
        
    Hayat ne kadar acımasız olursa olsun, onu olduğu gibi yaşamayı özledim. Open Subtitles على قدر قساوة الحياة أفتقد كوني جزءاً مشاركاً في العالم
    Çok acımasız oldu. Kocanı ve çocuklarını terk etmek de öyle. Open Subtitles هذه قساوة و أيضا القساوة هي ترك زوجها وطفليها
    "Kuzey Oregon'daki en sert, davranış düzeltme kapmı." Open Subtitles مخيم تعديل السلوك الأكثر قساوة في شمالي غربي أورغن
    Zaman içerisinde yumuşak, sertten daha sert hale gelebiliyor. Aynı çimento içinde büyüyen ince bir ot gibi. Open Subtitles ومع مرور الوقت، الشيئ الناعم يزداد قساوة مثل قطعة من العشب تنمو داخل الإسمنت
    Yani bence onu bütün gün evde kilitli tutmak çok zalimce. Open Subtitles إنني أشعر أن هنالك قساوة في إبقائها في المنزل طوال اليوم
    Alttan al bari. İnsanlar kırılgandır. Open Subtitles تخلي عنه بدون قساوة الناس هشّون
    Evet, sıcaklık, çiftleşmiş bakteri ve lipidler.... ...katılaşmış plastiğin katalizatör oluşturması için kaynaştılar. Open Subtitles أجل .. الحرارة مجتمعة مع البكتريا والدهون كونت محفزا كيميائيا سبب قساوة البلاستيك
    Bu arılar Ejderha Birliklerinden daha acımasız. Open Subtitles تلك النحل اكثر قساوة من فيالق التنين.
    Onu acımasız gerçeklerden korumaya çalıştım. Open Subtitles حاولت أن أُبعده عن قساوة الواقع
    Benim çalıştığım adam ondan daha tedbirli daha kontrollü ve çok daha acımasız biri. Open Subtitles الرجلالذيأعمللصالحه... إنه أكثر حذر إنه أكثر سيطرة وأكثر قساوة
    Bunu seni öldürerek tam olarak başaramayacağım için çok daha acımasız bir yol düşündüm. Open Subtitles وبما أنّي لن أستطع تحقيق ...ذلك بقتلك توصّلت لشيء أشدّ قساوة
    " Bir insan ne kadar acımasız olabilir? " Open Subtitles ما مدى قساوة الانسان؟
    Bunun James Edwards ve Keith Scott'ın ailelerine ve hatıralarına karşı acımasız, duyarsız ve kötü niyetli bir şey olduğunu düşünüyorsunuz. Open Subtitles ...قساوة وعدم إحساس وكيد تجاه أسَر ...وذكريات (جيمس إدواردس) و (كيث سكوت)
    Burada ilk defa en sert suçlularla tanışır. Open Subtitles هو هنا يختلط مع قساوة المجرمين لأول مرة
    Ve çelikten iki kat daha sert oluyorlar. Open Subtitles وصدق أم لا , قد تكون بضعف قساوة المعدن
    Bu biraz sert oldu. Open Subtitles هذه قساوة بعض الشيء
    - Sadece sert olmaya çalışıyor. Open Subtitles -إنها قساوة الحبّ فقط
    Öyleyse onu bir manastıra vermek daha az zalimce olurdu Open Subtitles أوه, و لكان من الممكن أن تحتفظ بسريرها الخاص بالكاد كان ليكون أشد قساوة
    Sıradışı ve zalimce. Open Subtitles هذه قساوة قياسية و غير اعتيادية
    Alttan al bari. İnsanlar kırılgandır. Open Subtitles تخلي عنه بدون قساوة الناس هشّون
    "Ancak bu insanların kalpleri katılaşmış... gözleri kapanmış... ve kulaklakları duyamaz olmuş... giderek gözleriyle daha az görüyor... ve kulaklarıyla daha az duyuyor ve kalpleriyle daha az anlıyorlar." Open Subtitles إلا أن قلوب هؤلاء البشر أشد قساوة وأصابهم عمى البصيرة وآذانهم أصابها الصمم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more