"قصاصات" - Translation from Arabic to Turkish

• kupürleri
• konfeti
• parçaları
• kupürler
• küpürleri
• albüm
• parçalar
• kırıntılarını
• makası
• küpürü
• resimli
• konfetiyi
• konfetisi
• konfetileri
• kupürlerini

Çocukların odasında silahlı soyguna ait gazete kupürleri bulunmuş.
قصاصات من صحفية من سارق الأبّ المسلّح في غرفة نوم الأولاد

Ve bu konuşmayı dinleyen FBI ajanlarına söyle bir kutu konfeti yerine Bildirgeyi geri istiyorlarsa yalnız gel.
إنهم لو أرادوا استرجاع الإعلان وليس مجرد صندوق قصاصات ورقية، فتعال وحدك.

Sürekli kağıt parçaları ve eski kibrit kutusu kapakları buluyorum... evin her yanında norlar ve fikirlerle birlikte.
وباستمرار أجد قصاصات جرائد وأغلفة كتب قديمة تملأ المنزل الملحوظات والأفكار

Sana işlediği cinayetler hakkında kupürler gönderdiği hâlde mi?
ويرسل لك قصاصات حول جرائم القتل له، وكنت لا تعرف الذي أتحدث عنه؟

Suç geçmişleri, günlük olay kayıtları gazete küpürleri üzerine de yakalandıklarını yada öldüklerini yazmış.
هُناك سوابق إجرامية ، وأوراق قصاصات أخبار تمت كتابتها عندما تم إلقاء القبض عليهم أو قتلهم

Gazete kupürleri, belediye kayıtları, hiç sahip olmamam gereken polis raporları.
قصاصات الصحف , و سجلات البلدية تقارير الشرطة التي لا يفترض أن تكون بحوزتي

Gazete kupürleri, fotoğraflar, her şey.
قصاصات صحيفةِ، الصور، كُلّ شيء.

Bunlar Williamsport'taki yerel bir gazetenin kupürleri.
وهذه قصاصات من صحف " ويليامسبورت " المحلية

konfeti yağmuru vardı.
كان يتساقط هنا أمطار من قصاصات الورق الملون

Bütün o kağıt parçaları konfeti kadar değersiz.
كل هذه القطع الصغيرة من الورق ليست إلا قصاصات ملونة من الورق

Tara, küçük bir şey. Dün düğününde konfeti var mıydı?
هناك أمر صغير, هل تضعون قصاصات في زفافكم؟

Ayrıca havlunun yakınında, eski kâğıt parçaları buldu.
عثر أيضاً قرابة المنشفة على قصاصات من ورق باهت.

"Kapıştığınız bu küçük, yeşil kağıt parçaları değersizdir."
هذه قصاصات صغيرة من الورق الأخضر عديمة القيمة ، تتقاتلون عليها

Kaybettiğin büyük yarışlardan kupürler taşıdığını duymuştum.
سمعت بأنك تحمل قصاصات من السباقات الكبيرة التي خسرت فيها.

Hakkımdaki gazete küpürleri. Üstelik arkası da geliyor.
قصاصات صحفية عني وما زالت مستمرة

Arkadaşım yarın evleniyor ve.. onun için küçük bir albüm hazırlıyorum.
صديقي سيتزوج غدًا، وأنا أضع قصاصات صغيرة معًا.

Sadece ufak parçalar bulabildim.
لقد كنت قادرا فحسسب على الحصول على قصاصات صغيرة

Önce paramızı, sonra görünüşümü şimdi de sosyal hayatımızın son kırıntılarını.
أولاً، أموالنا، ثمّ مظهري، والآن، آخر قصاصات مقامنا الإجتماعي

Kimileri de suç eşyaları toplar. Lindbergh Merdiveni, Ted Bundy'nin tırnak makası, ve bu.
بعض الناس يجمعون أدوات الجريمة قصاصات أضافر

Hayır işleriyle alakalı bir deste gazete küpürü.
انها فقط حزمة من قصاصات الجرائد عن اعمال خيرية

Senin için resimli bir defter hazırlıyordum, doğum gününde sürpriz olsun diye.
كنت أعد سجل قصاصات مفاجأة لك في عيد ميلادك

Kollarıma Lily'nin dolabında bulduğum iki konfetiyi yerleştirdim.
من ثم وضعت في أكمامي بعض قصاصات الورق التي وجدتها في خزانة (ليلي)

Tanrım, aptal düğün konfetisi, her yerde...
يا إلهي, إنها قصاصات غبية, إنها في كل مكان

Kostüm provaları sırasında bize kesinlikle bahsedilmeyen konfetileri temizlemek için ara veriyoruz.
سنقوم الآن بأخذ قسط من الراحة لتنظيف قصاصات الورق والذي كان بالتأكيد غير مذكور كالتمرين الأول

O muhteşem dört dakikayla ilgili tüm gazete kupürlerini saklıyorum, çünkü yaşlılık beyin hücrelerimi yok etmeye başladığı zaman, o anları unutmak istemiyorum.
لدي جميع قصاصات الصحف لهذه الدقائق الرائعة لأنني لا أريد أن أنساها عندما يدمر كبر السن خلايا عقلي