"قصده" - Translation from Arabic to Turkish

• demek istedi
• demek istediğini
• demek istediği
• kastettiğini
• demek istemiş
• ne demek
• kastetmiş olmalı

Pekala, programın seni tanıma kısmını bozmaktan nefret ediyorum ama Christopher birisi geliyor derken ne demek istedi?
حسناً، أكره مُقاطعة أمر ضرورة معرفتها بجزء برنامجنا، لكن مالذي قصده "كريستوفر" عندما قال بأنَّ أحدهم قادم؟

- Eminim kafayı bulmalıyım demek istedi.
- "متأكد بأن قصده من الكلام هو "الشراب

Sonra sen geldin ve ben de, aslında ne demek istediğini anladım.
ثمّ أتيتِ وحدك وأدركت أن قصده في الحقيقة

Şimdi ne demek istediğini anladım. Altın dağına gitti.
فهمتُ قصده الآن، إنّه في طريقة لجبل الذهب.

Ama demek istediği onun yüzünden öldürüldüğüydü. Orada olmalıydın.
لكن ما قصده أنّ مقتلها كان نتيجة خطأ منه، حريّ أنّ تكونِ هناك.

Sonra birden fark etti. Oğlu, dedem tavan arasında derken neyi kastettiğini.
و لاحظ فجأة ما قصده أبنه عندما قال أن جدّه في السقيفة

Tarsuslu Pavlus, Filipililer ayeti, dördüncü bölüm, beşinci dizede "Toleransınız bütün insanlarca bilinsin" derken ne demek istemiş?
عندما كتب الرسول بول في كتاب "فيلبيانز" الفصل الرابع الآية الخامسة "اجعل روح التسامح ظاهرة مع الجميع" ما الذي قصده ؟

Ne demek istedi?
ما الذي قصده بذلك ؟

Söylesene Kurapika... Hisoka geçtiğimizi söylerken ne demek istedi?
(كورابيكا)، ما الذي قصده (هيسوكا) بأننا نجحنا في إختباره؟

James, Buck'a işleri yoluna kolayacağını söylerken bunu demek istedi.
هذا ما قصده عندما قال لـ(باك) أنّه سيُصوّب الأمور.

Ne demek istedi?
ما الذي قصده بذلك؟

Babam bana şehri hayal kırıklığına uğrattığını söylemişti ama şu ana kadar ne demek istediğini anlamamıştım.
أخبرني والدي أنّه خذل هذه المدينة، لكنّي لم أفهم قصده إلّا الآن.

Benden yanlışlarını düzeltmemi istedi ama şu anda kadar ne demek istediğini bilmiyordum.
طلب منّي تصحيح أخطائه، لكنّي لم أفهم قصده إلّا الآن.

Biliyorum ve bunları bu yüzden anlatıyorum. Sonunda Çırak'ın ne demek istediğini anladım.
أعرف، ولهذا أخبرتكم الآن فهمتُ أخيراً ما قصده التلميذ

En azından Aesenhok'un ne demek istediğini anladım.
حسناً ، على الأقل يفسر ما قصده إزينهوك

demek istediği şey ne olduğumuzu, kim olduğumuzu seçme fırsatının bizde olduğuydu.
وما قصده هو أنه يتسنى لنا اختيار ماهيتنا وهويتنا.

demek istediği Canavar Adası'nın aslında bir yarımada oluşuydu.
الذي قصده أن جزيرة الوحش هي: شبه جزيرة

(Kahkaha) Ama demek istediği şey, yaptığımız işin gerçekten de pul koleksiyonculuğu olduğu.
(ضحك) لكن ما قصده هو ان ما قمنا به، فى الواقع هو جمع طوابع من هناك--

Babamın bunu kastettiğini sanmıyorum.
أنا لا أعتقد أن ذلك ما قصده أبانا

Rahl, Gardiyan'ınsın diyerek ne demek istemiş olabilir?
ما الذي قصده (رال) بقوله ؛ "أنتَ من أجل الصائن"؟

O dairedeki polis... Sana her zaman yaptıklarını yapmanı söyledi. O ne demek...
ذلك الشرطي قال أنه عليك أن تقوم بما تقوم به دائماً ما الذي قصده بهذا ؟

"Saldırıya açık" derken bunu kastetmiş olmalı.
لابد أن هذا ما قصده ب غير مٌحصن ما هو ؟