| - Seni küçük teneke kutulara koymadan önce mi, sonra mı? | Open Subtitles | كان ذلك قبل ام بعد أن قيدوك إلى ألف صحيفة قصدير صغيرة؟ |
| Evet, lastik, bot, teneke ve bütün klişeleri yakaladık. | Open Subtitles | ,صحيح. كل ما إصطدناه هو إطار وجزمة علبة قصدير وكتاب |
| Stannum Latince teneke kutu demek, teneke kutu gümüş kalaydan yapılır ve Stannum Vadisi'nde de bir gümüş madeni var. | Open Subtitles | ستانوم يعني باللاتينيه القصدير القصدير معدن فضي وهناك منجم قصدير بوادي ستانوم |
| kalay ocaklarını yok etmek için. 5 tane kalay ocağını batıracak. | Open Subtitles | خمس مناجم قصدير مختلفة مما يعني إغراق خمس وديان |
| Gümüş, altın, kalay madenleri. | Open Subtitles | مناجم فضة , مناجم ذهب , مناجم قصدير |
| %18 çinko. %14 bakır. %38 kalay. Gerisi, ne bileyim ben. | Open Subtitles | إن 18% منها خارصين، 43% نحاس، و 38% قصدير ، و 1% ممّا لا أعلمه |
| Eski bir teneke tencerede sütsüz kahve yaptım. | Open Subtitles | أعددت قهوة للتو بصفيحة قصدير قديمة من يريد بعضها؟ |
| Sıradan bir büftek bıçağı ile teneke kutu kesmekten nefret etmiyor musunuz? | Open Subtitles | ألا تكره قطع ورق قصدير بسكين عادية |
| Basınç bu laboratuarı tıpkı bir teneke kutu gibi eziyor. | Open Subtitles | إنّ الضغطَ يَسْحقُ مختبر مثل a صحيفة قصدير. |
| Victor Stone'u kendi rızası olmadan teneke adama dönüştürmeye ne dersin ? | Open Subtitles | ماذا عن تحويل (فيكتور ستون) إلى رجل قصدير دون موافقته ؟ |
| teneke bir kutudasın. | Open Subtitles | في علبة قصدير. |
| Bu teneke. | Open Subtitles | إنه قصدير |
| Sanırım bakırdan daha fazla kalay var. | Open Subtitles | اظن أن هنالك قصدير بهذا اكثر من النحاس. |
| Kurşun, antimon ve kalay. | Open Subtitles | رواسب حديد , أنتيمون , قصدير |
| Onuncu yılda elmas verilmez, kalay yüzük takılır. | Open Subtitles | عشرة سنوات قصدير و ليست جواهر |
| Bakır altında kalay pek beklenmez. | Open Subtitles | لكن ليس قصدير تحت النحاس! |
| Saf kalay. Saf kalay. | Open Subtitles | قصدير حقيقي |
| Sadece kalay. | Open Subtitles | مجرد قصدير |