"قصف" - Translation from Arabic to Turkish

    • bombardıman
        
    • ateş
        
    • bombalama
        
    • saldırısı
        
    • bombaladı
        
    • bombalamak
        
    • bombalanması
        
    • bombalamaya
        
    • bombardımanı
        
    • bombalandı
        
    • bombalaması
        
    • bombalayıp
        
    • bombaladılar
        
    • saldırısında
        
    • bombalı
        
    İlk bombardıman bize daha fazlasını öğretti. Open Subtitles أوّل عملية قصف علّمتنـا أن نحسّن أوضاعنـا
    75'nci birliğe kendi bölgemize ateş emri verin. Open Subtitles أبلغ الفرقة الخامسة و السبعين مدفعية أن تبدأ في قصف مواقعنا
    1919'da Haiti önlerinde pike yapıp bombalama manevrası yapıyorlardı. Open Subtitles عام 1919 قوات المارينز كانت تتدرب على قصف الاعماق فى هاييتى
    Amerika Birleşik Devletlerinde teröristlerin en büyük saldırısı son 5 yıldan bu yana ilk kez bu sabah bu sitede gerçekleşti. Open Subtitles أسوأ قصف إرهابي في الولايات المتحدة خلال الخمس سنوات الماضية حدث في صباح هذا اليوم
    Ordu kontrol altına alabilmek adına o şehirleri bombaladı. Open Subtitles الجيش قصف تلك المدن محاولًا احتواء السقم.
    Torpidolarla bir iniş pisti bombalamak pek mümkün olmaz sanırım? Open Subtitles من الصعب ان يلائم ذلك قصف المدارج . صح , سياده القائد ؟
    Guernica'nın bombalanması gibi Picasso'nun resmi de yıkımla yoğun. TED ومثل قصف غرنيكا نفسها، فإن لوحة بيكاسو تعجُّ بالدمار.
    Cholo "Green" i bombalamaya kalktığında o insanlara ne olacağını sanıyorsun? Tamam. Open Subtitles ماذا تعتدقدين سوف يصيبهم أذا شولو قصف المدينة
    - ...önce hava bombardımanı yapmalı... Open Subtitles يتبعها قصف جوى ... رجاءً , هلا أستمعت مرة على سبيل التغيير ؟
    Her zamanki gibi Cherbourg üstünde ağır bombardıman şimdi de Caen yakınında. Open Subtitles قصف مكثف على شيربورج كالعادة سيدي و الآن قرب مدينة كان
    Biliyorum ama gökyüzünde Tanrı müttefik bombardıman uçaklarını azarlamıyor. Open Subtitles اعلم، ولكن ضع في بالك اين غضب الرب لا رعد في السماء، لا قصف للحلفاء
    Ama General Mireau kendi siperlerimize ateş açmasını talep etmiş. Rousseau yazılı emir olmadan yine reddetmiş.. Open Subtitles و لكن الجنرال ميرو طلب منه أن يبدأ في قصف خنادقنا
    Bir ateş hattı ve iki üç kişilik manga oluşturacağız. Open Subtitles فلنقم قاعدة قصف ونتحرّك بسرعة تحتها برفقةفرقتينأو ثلاث.
    Şehirler ve endüstriyel merkezler üzerinde sistematik bir... bombalama harekatı başlatılmıştı. Open Subtitles وقد تم شن حملة قصف منهجية ضد المدن والمراكز الصناعية
    3 Ocak bombalaması ve 9 Ocak saldırısı E Grubu'ndakilerin dayanma sınırlarını belirledi. Open Subtitles قصف يومي الثالث و التاسع من يناير كانت اسوا مرحله لرجال كتيبة "ايزي"
    Japonlar Pearl Harbour'u bombaladı. Open Subtitles لقد قصف اليابانيون بيرل هاربر للتو
    Görev başladıktan yirmi dört saat sonra bulunduğunuz yeri bombalamak için emir verilecek. Open Subtitles إتُخذ قرارُ ببدءِ قصف موقعكم بعد أربع وعشرين ساعة من بدء مهمتكم
    Ne var ki savaş kabinesi, Almanya'nın bombalanması gerektiğini düşünüyordu. Open Subtitles لكن وجهة نظر مجلس الحرب البريطانى كانت أنه لا مفر من قصف المدن الألمانيه
    Onlara karşı en iyi şekilde mücadele verdik ama koloniyi bombalamaya ve masum insanları öldürmeye başladıklarında yapabileceğim bir şey kalmadı. Open Subtitles لقد قاتلناهم بأفضل ما نستطيع و لكن بمجرّد أن بدءوا قصف المُستعمرة و قتل الأبرياء
    Belgrad bombardımanı sırasında olmuş. Open Subtitles أثناء قصف بلغراد
    Aslında 8. Hava Kuvveti tarafından bombalandı. Sakın siz Amerikalıları suçladığımı düşünme. Open Subtitles فى الحقيقة,انه قصف من القوة الجوية الثامنة لهذا لا ألومكم أيها الأمريكان
    Bana göre Küba'yı bombalayıp yeryüzünden silmeliyiz ki insanlar barış içinde yaşayabilsin. Open Subtitles من وجهة نظري علينا قصف كوبا من على وجه الأرض لنجعل الناس يعيشون فى سلام
    1941'de, Japonlar Pearl Limanı'nı bombaladılar. Open Subtitles في عام 1941 قصف اليابانيون ميناء بيرل
    Muhammed, üç yıl önce Yemen'deki bir Amerikan İHA saldırısında öldürülmüş. Open Subtitles قتل محمد في قصف لطائرات آلية امريكية في اليمن منذ ثلاث سنوات
    Dışarıda gösteriler, çatışmalar, bombalı eylemler ve keskin nişancılar vardı. TED خارج المنزل ،كانت تشتعل المظاهرات والمعارك و كان هناك قصف و قناصة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more