| Yaklaşık aynı yaştaydılar, birlikte çok zaman geçirdiler. | Open Subtitles | في نفس العمر تقريبًا، وقد قضيا وقتًا كبيرًا مع بعضهما البعض |
| Bunlar onlar, ilk karşılaştıkları günden muhteşem ve o zamandan beri beraber çok vakit geçirdiler, benzer nedenlerden dolayı problemi olan başka gazileri ziyaret ettiler. | TED | وهاهما في أول يوم التقيا فيه، وهذا مذهل، ومنذ ذلك الحين، قضيا وقتًا طويلًا برفقة بعضهما لزيارة محاربين قدامى آخرين يعانون من مشاكل مشابهة. |
| Öğleden sonrayı beraber geçirdiler yemek yediler ve beraber 400 km gittiler. | Open Subtitles | قضيا منتصف النهار معاً... . تناولا طعام الغذاء معاً ... |
| Bir karı kocanın olabileceğinden çok yakınlar çünkü hayatlarında her saniyeyi birlikte geçirmişler. | Open Subtitles | إنهما أقرب لبعض من أي زوجين في حياتهما، لأنهما قضيا كل ثانية من أعمارهما سويّةً. |
| Dinle. Or ve İdo dün geceyi birlikte geçirmişler. | Open Subtitles | حسنًا، اسمعي أور وإيدو قضيا الليلة معًا |
| Bütün günlerini birlikte bir şişe votka ile sarhoş olarak geçirdiler. | Open Subtitles | ...قضيا اليوم كله معا وثملا من شربهما لزجاجة فودكا |
| Maçtan sonra, Joy ve Liberty, birbirlerinin yaralarıyla ilgilenerek zaman geçirdiler. | Open Subtitles | "بعد النزال, قضيا سوياً" "بعض الوقت لمعالجة جراحهما" |
| Birlikte beş saat geçirdiler. Belki de arkadaş olmuşlardır. | Open Subtitles | لقد قضيا 5 ساعات معاً ربما صارا صديقان |
| Eminim iyi vakit geçirdiler. | Open Subtitles | أراهن أنهم قد قضيا وقتا رائعا |
| Felicity'le Ben geceyi beraber geçirdiler. | Open Subtitles | -فيليسيتي) و (بين) قضيا الليلة معاً). |
| Görünüşe bakılırsa birlikte biraz zaman geçirmişler. | Open Subtitles | -جليًّا أنّهما قضيا وقتًا سويًّا . |