O yüzden mi göğsümde fil sürüsü varmış gibi hissediyorum? | Open Subtitles | ألهذا أشعر وكأنه قطيع من الافيال يسير على صدرى ؟ |
Bak, yamaçtan ayrıldığımdan beri peşimde bir kurt sürüsü vardı. | Open Subtitles | كان يُلاحقني قطيع من الذئاب منذ أن غادرت موقع الهبوط. |
Bir Tyrannosaurus'la boğuşan bir aslan sürüsü görürsem ne olacak? | Open Subtitles | إني جاد، ماذا إن رأيت قطيع من الأسود يقاتلون ديناصور؟ |
bir sürü şeyden sonra küçük... şeylerden kaçarlar. - Neden? | Open Subtitles | لدي زوجة سابقة كانت تتعاطى كمية من المهدئات كفيلة بإن تجعل قطيع من الخراف ينام. |
Romalı askerlerin, bir Barbar sürüsünün kendilerini yenmelerine izin vermeyeceğine inanıyorum. | Open Subtitles | انى اثق بجنود الرومان لا تدعوا قطيع من البرابرة يهزموكم |
Her korku ve yıkım insanları beyinsiz, ruhsuz robotlar sürüsüne çevirme girişimlerinden gelmiştir. | Open Subtitles | كل الرعب والدمار جاء من محاولات لإجبار الرجال ليكونوا قطيع من عديموا العقول، عديموا الروح كالألات |
- Bir at sürüsünü güneye götürüyoruz tepenin hemen ardında. | Open Subtitles | نحن نقود قطيع من الخيول إلى الجنوب بضبط فوق التل |
Bir Tyrannosaurus'la boğuşan bir aslan sürüsü görürsem ne olacak? | Open Subtitles | إني جاد، ماذا إن رأيت قطيع من الأسود يقاتلون ديناصور؟ |
Ciyaklayan bir kaz sürüsü bir mektup yazdı diye sorgulandığımızı mı söylüyorsunuz yani? | Open Subtitles | تقصد أن تخبرني بأنه يجري استجوابنا لأنه قطيع من تزمير الإوز كتب رسالة؟ |
Bir antilop sürüsü, bir balık sürüsü, ya da bir kuş sürüsü... | TED | قطيع من الثيران، فوج من الأسماك، سرب من الطيور. |
Üç hafta ileriye gidelim. Kendimi bir antilop sürüsü altında ezilmiş gibi hissediyordum. | TED | وبمرور ثلاثة أسابيع، شعرت بأنهُ قد تم دهسى من قبل قطيع من الحيوانات البرية. |
Hatta bir koyun sürüsü üzerinde denemeler de yapılmıştı. | Open Subtitles | حتى أنهم قاموا بتجربتها على قطيع من الغنم |
Boşboğaz sefil ergen sürüsü oğlanlar, müzik, jelibonlar çıkartmalar hakkında gevezelik edecek. | Open Subtitles | قطيع من التعيسات سيثرثرن عن الموسيقى والأولاد والهلام والملصقات |
Sola doğru bakacak olursanız... bir Brachiosaurus sürüsü görebilirsiniz. | Open Subtitles | إن نظرتم إلى يسار الطائرة يمكن رؤية قطيع من البراكيوصورات |
Bir turna sürüsü gökyüzünde dönerken sen bir düşman ordusunu yendin. | Open Subtitles | هزم جيشا لكم من الأعداء ، بينما قطيع من الرافعات حلقت فوق. |
Bir turna sürüsü gökyüzünde dönerken sen bir düşman ordusunu yendin. | Open Subtitles | انه سوف يهزم جيش من الأعداء بينما قطيع من الرافعات الدوائر أعلاه. |
Orada burada. Etrafta. Bir vahşi mustang sürüsü gördük. | Open Subtitles | تعرف, هنا وهناك, و رأينا قطيع من الماستانج البرى |
Diyelim yanlış bir anda biriniz tetiğe bastı ve oradan geçen bir sürü bunu duydu. | Open Subtitles | فلنقل ان شخص أطلق النار في اللحظه الخاطئه, حيث هناك قطيع من السائرون بالقرب منا |
Bu sabah çatımda bir sürü gürültücü güvercin vardı ötüp duruyorlardı ben de uyumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كان هناك قطيع من الحمام على سطح منزلي هذا الصباح تُطلق صوتاً عالياً، وكنتُ أحاول النوم. |
Bir sırtlan sürüsünün beni parçalayıp bağırsaklarımı.. ...afiyetle yemesini tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل أن تتمزق أشلائي من قبل قطيع من الضباع |
Daha önce kesebilirdin, belki de... geniş bir dış açı, böylece çığlığı... havalanan bir kuş sürüsünün üzerine bindirebilirdin. | Open Subtitles | حسناً, ربما يمكننا أن نقف عن مشهد سابق, ثم نظهر لقطة خارجية أوسع, نعرض فيها صوت الصراخ مع هروب قطيع من الطيور في الأفق |
İsa, ifritler okyanusa koşup kendilerini boğan bir domuz sürüsüne çevirdi. | Open Subtitles | وقام رسول الله عيسى بالقاء الشياطين على قطيع من الخنازير التي قامت بالركض نحو المحيط واغرقتهم |
Sol altta, bir aslanın av için bir antilop sürüsünü süzüşünü gösteriyor ve sağda gördüğünüze ise, aslanın görüş açıklığı adını verdim. | TED | يظهر اسفل اليسار أسد يلتفت إلى قطيع من الظبيان ليصطاد أحدهم وفي اليمين يظهر ما أطلق عليه نطاق رؤية الأسد. |
Çeçe sinekleri ile dolu bataklıklarda kızgın fil sürüsünden kaçarken sıtma hastalığı ile cebelleşmiş. | Open Subtitles | لقد تعالج من أحد نوبات الملاريا، قطيع من الأفيال الغاضبة خطب ودها ذبابة تسي تسي من خلال استثمارها المستنقعات. |