"قفازاته" - Translation from Arabic to Turkish

    • eldivenleri
        
    • eldivenlerini
        
    • eldivenlerinin
        
    • eldivenlerine
        
    Ölmesi iyi bir şey çünkü bu eldivenleri almak istiyordum... dolamak istiyordum onun... Open Subtitles شيء جيد هو ميتُ لكي أخذ قفازاته إنها الجولة الاخيرة .. صح
    - ...katil eldivenleri atmamış da olabilir. Open Subtitles القاتل ديدن أبوس]؛ حتى ر إرم قفازاته. ماذا في ذلك؟
    Kendini korumak için eldivenlerini bile kaldıramıyor. Open Subtitles لايستطيع حمل قفازاته ليحمى نفسه يجب ان يتوقف يابيل
    Muhtemelen eldivenlerini takmadan önce, içeri girerken dokunmuştur. Open Subtitles لربّما لمسهم في أثناء طريقه للدخول قبل أن يرتدي قفازاته.
    eldivenlerinin altından bile elinin buz gibi olduğu anlaşılıyordu. Open Subtitles شعرتُ يديه من خلال قفازاته كانت مثل الثلج
    Elliott Stanton ile kurbanımızı ilişkilendirmeliyiz, tişörtteki izi onun eldivenlerinin yaptığını, ve yumruğunun da kurbanın dişini kırdığınu ıspatlamalıyız. Open Subtitles نحن في حاجة لتوصيل إليوت ستانتون مع الضحية لدينا، يثبت أنه كان قفازاته التي جعلت من نمط على قميص، وقبضته الذي أطاح الأسنان لدينا الضحية بها.
    Onu öldürmek için kullandığı kablo gibi gözüküyor, kabloyu iş eldivenlerine sarmış burada. Open Subtitles فيبدوا كالحبل الذي استخدم في قتله وهو ملفوف حول قفازاته التي عمل بها
    eldivenleri ver. Open Subtitles أعطيني قفازاته.
    Cani Dougie Glatt, eldivenleri atıp Patron Ross'la kapışmak üzere! Open Subtitles سيخلع( جلات)قفازاته... ويواجه(روسراي )الزعيم.
    Diğeri de ona yardım etmek için eldivenlerini ve maskesini çıkarmış. Open Subtitles هو في غرفتين. اتخذ البعض من قفازاته وقناع لعلاج له.
    Diğeri de ona yardım etmek için eldivenlerini ve maskesini çıkarmış. Open Subtitles والآخر أخذوا منه قفازاته وقناعه لمعالجته
    İçinden parmak izi alabilecekler mi görmek için eldivenlerini, FBI suç laboratuarına göndereceğiz. Open Subtitles سنرسل قفازاته إلى مختبر الجرائم لدى المباحث الفيدراليّة... لنرى إذا كان بإمكانهم الحصول على أيّ بصمة من الداخل
    eldivenlerini çıkartacak. Open Subtitles انه سيخلع قفازاته
    Capretti yarış eldivenlerinin birini Dean' e verdi. Open Subtitles (كابريتي) أعطى (دين) واحدة من قفازاته للسباق
    O nedenle Charlie eldivenlerinin içinde at nalı saklardı. Open Subtitles لذا خبئ (تشارلي) حدوة حصان في قفازاته
    Adamın eldivenlerine bak. Open Subtitles انظري إلى قفازاته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more