Yüzüğümü görmesi için Eldivenimi çıkarttım. | Open Subtitles | لذا فنزعت قفازي و مددت يدي حتى ترى خاتمي |
Yüzüğümü görmesi için Eldivenimi çıkarttım. | Open Subtitles | لذا فنزعت قفازي و مددت يدي حتى ترى خاتمي |
Eldivenlerimi çıkarıyorum. Geçen sefer mahvoldular. | Open Subtitles | أنا أخلع قفازي فقد كانت رائحته قذرة في المرة السابقة. |
Bugün Eldivenlerimi giyemiyorum sanki. Çok garip. | Open Subtitles | لا يبدو أن بإمكاني وضع قفازي اليوم هذا غريب |
eldivenim nerede lan? | Open Subtitles | أين قفازي بحق الجحيم؟ |
Hayır, sorun değil. İşte burada. Eldivenimin içindeymiş zaten. | Open Subtitles | . حسناّ ، هذا هو كان في قفازي طوال الوقت |
Yetişemiyorum, eldivenlerim çok büyük. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصل، قفازي كبير للغاية |
Sana zırh Eldivenimi fırlatıyorum, bebek. (düello başlatıcı hareket) | Open Subtitles | اسأرمي "قفازي الواقي", عزيزتي, "بمعنى انني اتحادك" |
Eldivenimi bacaklarıma vuruyordum ve avaz avaz tezahürat yapıyordum. | Open Subtitles | أضرب قفازي بفخذي أحاول أن أحدث ضجة |
Yine de durdurdum. Eldivenimi indirip vücudumu önde tuttum. | Open Subtitles | لقد اوقفتها مع ذلك ، انزلتُ قفازي, وابقيتُ جسمي للأمام . |
Teşekkür ederim. Eldivenimi getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكرك، أشكرك على إحضار قفازي |
Eldivenimi buldum, Liz. Eski eşya kutusundaymış. | Open Subtitles | لقد وجدت قفازي يا (ليز)، لقد كان في الصندوق القديم |
Kaybettiğim Eldivenimi ona mı verdin? | Open Subtitles | هل اعطيتها قفازي المفقود؟ |
Kahretsin, Eldivenlerimi orada unutmuşum. | Open Subtitles | اللعنة عليها أعتقد بأني نسيتُ قفازي هناك |
Lanet olsun, Eldivenlerimi Brian'ın bürosunda unuttum. | Open Subtitles | تبا لقد تركت قفازي في مكتب براين |
Eldivenlerimi aldım ve sahaya koştum. | Open Subtitles | لبست قفازي. و ركضت إلي داخل الملعب. |
Eldivenlerimi alıp yok olmuş bu yağmurlu havada. | Open Subtitles | اخذ قفازي واختفى |
Eldivenlerimi düzeltmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أعدل قفازي |
Eldivenlerimi bulamıyorum. | Open Subtitles | لا أجد قفازي |
Özür dilerim, eldivenim bir şeye takıldı. | Open Subtitles | آسفة. أنا... قفازي علق بشيء ما. |
Bugünkü tutucu eldivenim. | Open Subtitles | قفازي الذي احضرته اليوم |
Eldivenimin nasıl takıldığını görüyor musun? | Open Subtitles | ترى كيف يلتصق قفازي هنا؟ |
O kadar çok üstünlüğüm/elim var ki, eldivenlerim arasında kayboluyorum. | Open Subtitles | عندي يداً كبيرة، أنا أخرج من قفازي يجب أن أشكر (كرايمر) |