Yalan söylemeyi kes. Önce kapıda saat dokuzda demiştin. | Open Subtitles | كفي عن الكذب فأنتِ قلتِ أنه سيعود في التاسعه حينما فتحتي الباب لنا |
Kardeşim üç gün için geliyor demiştin. | Open Subtitles | قلتِ أنه قادم لـ 3 أيام لماذا مازال هنا؟ |
Seni satın aldım çünkü satın alınamaz olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنا إشتريتك لأنك قلتِ أنه لايمكن أنْ أشتريكى |
Seni satın aldım çünkü satın alınamaz olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنا إشتريتك لأنك قلتِ أنه لايمكن أنْ أشتريكى |
O gömleğin benim üstümde Bay Fossati'den daha iyi duracağını söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلتِ أنه سيبدو أفضل ..... على شخص مثلى |
Sadece bir olay olacağını söylediniz fakat hiç böyle olacak demediniz. | Open Subtitles | قلتِ أنه سيكون هناك حدثٌ، لكنّكِ لم تقولي قطّ أنّه سيكون على هذا النحو |
Bak, kafanda bir delik olduğunu söyledin. | Open Subtitles | أنظري , لقد قلتِ أنه كان هناك ثقب في رأسكِ |
İçki olacak demiştin. | Open Subtitles | وحينها ستلوم نفسك على إختيار الجانب الخطأ. قلتِ أنه سيكون هنا خمرة |
Sanırım, "zayıf" demiştin. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ قلتِ أنه يجعل المرء نحيلاً |
Geri verebiliriz demiştin. | Open Subtitles | أعتقدتُ أنكِ قلتِ أنه يمكننا إعادتها |
Araba kazasında öldü demiştin, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ قلتِ أنه مات في حادث سيارة صحيح؟ |
Güvenli yerler var demiştin. | Open Subtitles | قلتِ أنه مازال يوجد بعض الأماكن الآمنة. |
- O kadar kötü değil demiştin. | Open Subtitles | قلتِ أنه ليس بذلك السوء. |
Açık artırmaya giyecek çok seksi bir elbisen olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لكنني اعتقدت أنكِ قلتِ أنه لديكِ ملابس خليعة لترتدينها يوم المزاد |
Başlamadan önce şunu hatırlatayım ki sen onun doğuştan yetenekli olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أريدكِ فقط أن تتذكري أنكِ قلتِ أنه سيكون ماهر بالفطرة. |
Ajansın İdari Amir Yardımcısı olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ أنه الوكيل المفوض لمدير وكالة البيئة. |
Ama eğlenceli, heyecanlı olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لكنّكِ قلتِ أنه كان ممتعاً، مشوّقاً |
Pekala, burada bir parça cam olduğunu söylemiştin, yani... | Open Subtitles | نعم، قلتِ أنه يحتوي ...على قطعة من الزجاج، لذا |
Zamanlamanın önemli olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ أنه شئ لايحتمل التأخير |
Sadece beyin ölümünün gerçekleştiğini söylemiştiniz. | Open Subtitles | لا أفهم. قلتِ أنه ميت دماغيًا فقط. |
Şarkı söyleyebildiğinizi söylemiştiniz hani? | Open Subtitles | ظننتكِ قلتِ أنه يمكنكِ الغناء؟ |
Paul'ün son gidişinde içinizde kötü bir his olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | قلتِ أنه كان لديكِ إحساس سيّء حول جولة (بول) الأخيرة ؟ |
sen bile imkansız olduğunu söyledin. | Open Subtitles | في قضية المرأة الفاقدة لذاكرتها حتى أنتِ قلتِ أنه أمر مستحيل |