- Dinle. Bu işten yakayı kurtardığımı söyledin. Yani özgürüm. | Open Subtitles | قلتِ أنّي حرّ، فأنا حرّ من هذا إذاً، لذا علينا أن نحتفل |
Onu benim uydurduğumu söyledin. Sadece hayal görüyordum. Bana yalan söyledin. | Open Subtitles | قلتِ أنّي ابتدعته وأنّي كنتُ أحلم، ولقد كذبتِ عليّ. |
Ona bakınca bir şey gördüğümü söyledin ya. | Open Subtitles | لقد قلتِ أنّي قد رأيتُ شيئًا في عينيْها. |
- İlk siyahi sevgilim sensin demiştin. | Open Subtitles | هل قلتِ أنّي أول رجل أسود خرجتِ معه في موعد؟ |
- İlk siyahi sevgilim sensin demiştin. | Open Subtitles | هل قلتِ أنّي أول رجل أسود خرجتِ معه في موعد؟ |
Benim şanslı biri olacağımı söylemiştin. Berbat bir şansım var. | Open Subtitles | لقد قلتِ أنّي سأحظى بالحظ السعيد، لكنّي لم أحظى بشئ ، فقط سُوء الحَظّ يلاحقني |
Bu hediyenin bana bir sebep uğruna verildiğini söyledin. | Open Subtitles | قلتِ أنّي مُنحتُ الهبة لسبب ما |
Biliyorum, seni duydum. Seni terk ettiğimi söyledin. | Open Subtitles | أعلم، فقد سمعتك، قلتِ أنّي هجرتك. |
Geçen gece, Aaron'a kitap okurken doğuştan yetenekli olduğumu söyledin. | Open Subtitles | تلك الليلة، حينما كنتُ أقرأ لـ(آرون)، قلتِ... أنّي كنتُ تلقائيّاً |
Ve niye insanlara Epcot'a gittiğimi söyledin? | Open Subtitles | و لمَ قلتِ أنّي ذهبتُ إلى "إبكوت"؟ |
Bana güçsüz demiştin ama değilim. | Open Subtitles | قلتِ أنّي ضعيفة. لستُ كذلك. |
Bana o zaman büyüdüğümü söylemiştin. Artık Bayan Sharp dememi istemiyordun. | Open Subtitles | قلتِ أنّي أصبحتُ راشدةً، ''(و ليس مسموحاً أن أناديكِ ''آنسة (شارب. |
Şansın yüzüme güleceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ أنّي سأحظى بالحظ السعيد |