Başka bir yol denediğini söylemiştin. Belki ben de deniyorumdur. | Open Subtitles | قلت أنّك تجرّب طريقة أخرى، لعلّي أنا الآخر أفعل ذلك. |
- Banka işinde bana yardım edebilecek bir adamın olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنّك تملك رجلا يمكنه مساعدتي .في تنفيذ عملية المصرف هذه |
Eve gideceğini söylemiştin. Burada ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لقد قلت أنّك ذاهب للمنزل ما الذي تفعله هنا؟ |
Bizimle vaktini boşa harcadığını söyledin bunun sorumlusunu zaten bildiğini farz ediyorum. | Open Subtitles | حسناً، قلت أنّك تهدر وقتك معنا، لذا إفترضتُ بالفعل أنّك تعرف المسؤول. |
Vampirlere karşı ısırıklarının ölümcül olması için zehri istiyorum demiştin. | Open Subtitles | قلت أنّك تريد سمًّا، لذا العضّة ستظلّ قاتلة لمصّاصي الدماء. |
- Geldiğini söylediğin yola uymuyor. | Open Subtitles | هذا لا يطابق المسافة التي قلت أنّك قطعتها. |
- Hiç izci olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أنّك لم تكن أبدا فتى من الكشافة. |
Bak iki hayatından sadece birini istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | اسمع، قلت أنّك تريد واحدة فقط من حياتك الثنائية. |
Yüzemediğini söylemiştin. | Open Subtitles | أعتقدُ أنّك قلت أنّك لا تستطيع السبّاحة. |
Tatlım, biz çıkmadan bulaşıkları yıkayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | عزيزي، قلت أنّك ستغسل الأطباق قبل مُغادرتنا. |
Büyük bir birleşmenin ortasında olduğunuzu ve benim bir sıkıntı olduğumu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أنّك في خضم اندماجٍ ما وأنني بمثابة عائق |
- Ama iyileştiğini söylemiştin. | Open Subtitles | و لكنّك قلت أنّك تشفى أنا كذلك و لكن هناك شيء لا يستطع الأطبّاء رؤيته |
Büyük bir birleşmenin ortasında olduğunuzu ve benim ise bir sıkıntı olduğumu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أنّك في خضم اندماجٍ ما وأنني بمثابة عائق |
- Ne? Onları vurduktan sonra çocukların alnına bir sembol çizdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أنّك رسمت الرّمز على جبهة هؤلاء الصبيان |
Bu, geçen Pazartesi'den. Plajda terapi amaçlı yürüyüşe çıktığını söylemiştin hani. | Open Subtitles | حسناً، بدءاً من يوم الإثنين الماضي، عندما قلت أنّك ذاهب لجولة إلى الشّاطئ. |
Günahların için cezalandırıldığını hissettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنّك تشعر بأنّك تتلقّى عقابًا على خطاياك |
Burada mutlu olacağımızı düşündüğünü söyledin ve ben de sana inanmak istedim. | Open Subtitles | قلت أنّك كنت تظن أننا سنكون سعداء هنا، وأردت أن أصدقك. |
Orada yaşadığını söyledin. | Open Subtitles | أمّي مرتين بهذا الوقت . لقد قلت أنّك تعيش هنا |
Evdeki şu adam--daha öncede onu gördüm demiştin? | Open Subtitles | الرجل الموجود في المنزل قلت أنّك رأيته من قبل؟ |
Fasulye istemiyorum demiştin değil mi? | Open Subtitles | لا، لقد قلت أنّك لا تريد الفاصولياء، أليس كذلك؟ |
Yapacağını söylediğin şeyi yaptın. Bu aile için savaştın. | Open Subtitles | فعلتَ ما قلت أنّك ستفعله قاتلت لأجل هذه العائلة |
Bob Hoskins Tıp fakültesinden mezun olduğunu söylediğinde bunu anlar gibi olmuştum. | Open Subtitles | أجل، تصورتُ ذلك عنما قلت أنّك تخرجت من كليّة "بوب هوسكينز" الطبيّة |
Komaya sebep olan bazı ilaçları keseceğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | لذلك قلت أنّك ستوقف الأدوية التي تسبب الإغماءة |
İkiz kardeşim yok derken yalan mı söylüyordun? | Open Subtitles | عندما قلت أنّك لا تملك أخاً تؤأماً، كنت تكذب؟ |