Ne olduğunu bilmek istemiyoruz demiştim size. | Open Subtitles | قلت لك أننا لا نريد لمعرفة ما يجري. |
demiştim, onu tutuklamalıydık. | Open Subtitles | قلت لك أننا يجب أن القبض عليه. |
San Francisco'ya gidelim demiştim. Ne yani, San Francisco'ya gidiyor olsaydık motor bozulmayacak mıydı? | Open Subtitles | قلت لك أننا نريد الذهاب الى (سان فرانسيسكو)َ- ما منعنا هو تلك المشكلة في السيارة- |
Sen bir aptalsın. Sana onunla asla çalışmamamız gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | أنت أبله لقد قلت لك أننا ما كان يجب أن نعين هال وايدمان |
söylemiştim, kültürel kimliğimizi oyuna yansıtmak konusunda çalışıyoruz. | Open Subtitles | قلت لك أننا نعمل على هوية ثقافية في خطة اللعب |
Bunu yapamayacağımızı söylemiştim, bekleyen bir dava ile değil. | Open Subtitles | قلت لك أننا لا نستطيع أن نفعل ذلك، وليس مع دعوى قضائية معلقة. |
Bu işten kurtulacağız demiştim. | Open Subtitles | قلت لك أننا سنخرج من المأزق |
Size ölmeyeceğiz demiştim. | Open Subtitles | حسنا، قلت لك أننا لن يموت. |
- Geleceğiz demiştim. | Open Subtitles | قلت لك أننا سنأتي |
Seni kovarken arkadaş olmadığımızı söylemiştim. | Open Subtitles | عندما طردتك قلت لك أننا لسنَ أصدقاء |
Sana daha önce karşılaşmadığımızı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك أننا لم نلتق من قبل |
İzleyenleri izlemek gerektiğini söylemiştim sana. | Open Subtitles | قلت لك أننا بحاجة إلى مشاهدة المراقبين |
Yine karşılaşacağımızı söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك أننا سنلتقى ثانية0 |
Sana söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك أننا سننجح |
İçeri girebileceğimizi söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك أننا سندخل |
Yapabileceğimizi söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك أننا يمكن أن نفعل ذلك. |