"قلت لي أن" - Translation from Arabic to Turkish

• demiştin
• söylemiştiniz
• olduğunu söylemiştin

Piper, hatırlıyor musun saplantılı olmaya başladığın zaman bana söyle demiştin?
بايبر هل تتذكري عندما قلت لي أن أخبرك عندما تصبحين مهووسة؟

- Bana demiştin ki uygulanacak faizin, ana faiz oranını geçme ihtimâli olağandışıdır.
قلت لي أن الاحتمالات على معدل يذهب الماضي معدل رئيس الوزراء كانت استثنائية.

Dinle dostum, bu işe başladığımızda kimse zarar görmeyecek demiştin.
يا رجل، حين بدأنا هذا الأمر قلت لي أن لا أحد سيصاب بأذى

Eğer kendimi videoya alırsam derdime derman olabileceğini söylemiştiniz ya?
هل تذكر عندما قلت لي أن أصوّر نفسي للمساعدة في مشاكلي؟

Kocanızın son kez Londra'ya bir konser için gittiğini söylemiştiniz.
قلت لي أن آخر مرة كان زوجك في لندن كان ل حفلة موسيقية.

İlk karşılaştığımızda önemli bir şey yapmak için tek bir sebebin olduğunu söylemiştin.
عندما تقابلنا لأول مرّة، قلت لي أن هناك سبب واحد لفعل شيء هام.

Niles Jacobi birkaç hatıra aldı demiştin.
قلت لي أن نيلز جاكوبي أخذ بعض التذكارات, هل لديك قائمة؟

Bana Kara Taş'tan kaçış yok demiştin.
قلت لي أن لا أحد يستطيع أن يترك منظمة الحجر الأسود

Kafası kopuk tavuklar gibi koştuklarında haber ver demiştin.
لقد قلت لي أن أخبرك عندما يبدأون بالركض كالدجاج المجنون

Doğal davranmamız gerekiyor, öyle demiştin ya hani.
يفترض بنا أن نتصرف بشكل طبيعي، صحيح؟ هذا ما قلت لي أن أفعله التصرف بشكل طبيعي

Bana bu oyundan sağ çıkan olmayacak demiştin.
تذكر، قلت لي أن هذه اللعبة لا يوجد لديه شريان الحياة.

Tek bir sayfa hayırlara vesile olabilir demiştin.
قلت لي أن واحدة تكفي لإحداث الفرق

- Cezayı dert etme demiştin.
قلت لي أن هنا لا يخالفون السيارات

Mösyö Langton'ın bu akşam 19:30'da geleceğini söylemiştiniz.
هذا المساء قلت لي أن السيد "لانغتون" سيصل في السابعة والنصف

Üstelik siz bana yalnızca ona hakim olmamı söylemiştiniz.
. بعد أن قلت لي أن أجلس عليه فقط

Tüm saygımla, Kane'in üzerine gidebileceğimi siz söylemiştiniz.
بكل احترامي قلت لي أن أستطيع السعي خل " كين " كما أشاء

- Babanızla görüşmemi siz söylemiştiniz. - Evet ama o burada değil.
لقد قلت لي أن أذهب للتحدث إلى والدك

Bir şey olursa arayabileceğimi söylemiştiniz.
قلت لي أن أتصل إذا كان عندي شيء

Sabah beşte gelmemi söylemiştiniz?
قلت لي أن آتي بالخامسة

Bana iyiliklerin inançla ilgili olduğunu söylemiştin, değil mi?
قلت لي أن تفضل كانت عن الإيمان، أليس كذلك؟ بلى.

Onun tek başına olduğunu söylemiştin. - Onun yalnız olduğunu söylemiştin.
أنت قلت لي أن جراما يعمل لحسابه الخاص

Sen iyi anlaşma olduğunu söylemiştin.
لقد قلت لي أن أحصل على اتفاق جيد