"قلقين" - Translation from Arabic to Turkish

    • endişelendik
        
    • endişe
        
    • merak
        
    • endişeli
        
    • endişeleniyoruz
        
    • endişeliyiz
        
    • endişeleniyorlar
        
    • endişelenmiştik
        
    • huzursuz
        
    • endişelenen
        
    • endişelendi
        
    • endişeliydik
        
    • endişeleniyorduk
        
    • endişeleniyor
        
    • endişeliydiler
        
    Hayır, tam olarak değil. Onun sekreterinin bir arkadaşıyım. Onun için biraz endişelendik. Open Subtitles لا , ليس بالضبط , انا صديقا لسكرتيرته كنا قلقين بعض الشئ عليه
    Bundan sonra, biz sadece, biliyorsunuz , durumu kontrol etmek için endişelendik. Open Subtitles بعد ذلك ، كنّا فقط تعلم ، قلقين بشأن التحكّم في الوضع.
    Biliyorum çoğunuz bu yeniliğin mesleklere olabilecek etkisi hakkında endişe duyuyorsunuz. TED وأنا أعلم أن الكثيرين منكم قلقين حول أثر الابتكار على وظائفهم.
    Bu bir sosyal arama, daha fazlası değil. Biz gerçekten seni merak ediyoruz. Open Subtitles هذه مجرّد عيادة إجتماعيّة ، لا شيء أكثر لقد كنّا قلقين حقّاً بشأنك
    Lanet olsun, biliyorum... - Benim ailem benim için endişeli değildir herhalde... - Hey, oğlum, çocuklar endişeli. Open Subtitles اضن ان اقربائي ليسوا مثيرين للقلق مهلًا يا رجل, الاولاد ليسوا قلقين
    Ben ve kızlar, bu kadar yalnız olduğun için endişeleniyoruz. Open Subtitles أنا و البنات قلقين من مكوثك و حيدا طوال الوقت
    Ve biz senin takıldığın bu kötü arkadaş grubu konusunda endişeliyiz. Open Subtitles ونحن قلقين حيال مجموعه الشباب الاشرار الذين ترافقهم وتمشي معهم
    Çok endişelendik, bütün gece uyuyamadık ve bak sonunda ne oldu? Open Subtitles كنا قلقين جدًا ولم ننم طوال الليل ثم انظر ماذا حصل
    Bu da aslında -- bilirsiniz, çünkü riskten endişelendik, ama herşey yolunda gitti. TED كانت تلك بالطبع مغامرة لأننا كنا قلقين من خطورة هذه المناورة، و لكنها نجحت.
    Senin için endişelendik. Rocco nerede? Tanya nerede? Open Subtitles لقد كننا قلقين عليك أين روكو و أين تانيا؟
    Burada, EmeryVision'ın oyunun şirketi batıracağından endişe ettiğinden ürünü piyasaya çıkarmaktan vazgeçip bütün kopyalarını bir çöpe attıkları yazıyor. Open Subtitles كانوا قلقين أن ذلك سيسقط الشركة كلها لذا يقللون الخسائر ويوقفون الإصدار ويسحبون حتى آخر نسخة إلى طرح المخلفات
    Anne babası onu hastaneye götürüyorlar, erkek kardeşlerine kıyasla pek konuşmadığı için endişe içindeler. TED أحضره والداه إلى العيادة، وهم قلقين من قلة كلامه عكس إخوته.
    Seni merak ettik.Kişisel bir şey değil. Sadece yabancı korkusu. Open Subtitles كنا قلقين عليك، بلا إهانة، أنا أخشى الغرباء فحسب
    Eğer uçaktaki ajanınızı merak ediyorsanız, söyleyecek bir şeyim yok. Open Subtitles لو كنتم قلقين على عميلكم الذي ركب الطائرة فليس لدي ما أخبركم به
    Bu koşullar altında endişeli olmanız gayet normal. Open Subtitles لديكم الحق بأن تكونوا قلقين تحت هذه الظروف الراهنة
    - Evet, onlar da endişeli görünmüyor. - Eh, onlar olmalıdır. Open Subtitles حسناً ، لم يبدو أنهم قلقين للغاية حسناً ، يجب عليهم أن يقلقوا
    Bebeğim bak, burada yalnız oturamazsın. Hepimiz senin için endişeleniyoruz. Open Subtitles عزيزتي، لا يمكننا الجلوس هنا بمفردك، نحن جميعاً قلقين عليكِ.
    Kusura bakmayın. İlk çocuğumuz. Biraz fazla endişeliyiz sanırım. Open Subtitles آسفان جداً، إنها طفلتنا الأولى أظننا قلقين أكثر من اللازم
    Şunlara bak. 13. canavar yerine saçma sapan şeyler için endişeleniyorlar. Open Subtitles وقد تظنّ أنّهم قد يكونون قلقين أكثر حيال الوحش الـ13.
    Aramasını ben söyledim Sasha. endişelenmiştik. Open Subtitles أنا طلبت منها أن تتصل بساشا لقد كنا قلقين
    Carol Anne'i bu dünyaya geri getirdiğin zaman... Müritleri huzursuz olur... Open Subtitles عندما أستطعت إعادة كارولان إلى هذا العالم ثانية أصبح أتباعه قلقين
    Aynı zamanda, hayaletleri görebilen, uzun isimli bir çocuk için endişelenen bir adam olacağız Open Subtitles . وايضا , سنكون رجال قلقين من قبل ولد مع اسم طويل الذي يمكن ان يرى الاشباح
    Annen endişelendi, doktorlar endişelendi, ama ben endişelenmedim, ...çünkü ben senin hasta olmadığını biliyordum... sen acı hissetmiyordun, sadece çok cesurdun. Open Subtitles وكانت والدتك والطبيب قلقين ولكن بالنسبة لي لا . لانني كنت اعلم انك لست مريض ولم تكن تتالم , لانك شجاع
    Biz, güvenliği için endişeliydik çünkü ölüm tehditleri almaya başlamıştı. TED ولكننا كنا قلقين على سلامته لأنه بدأ يتلقى تهديدات بالقتل.
    Geçen sene bu zamanlar, onun için çok endişeleniyorduk. Open Subtitles كنا قلقين جداً بشأنه العام الماضى
    Alicia ve ben endişeleniyor. Bir sürü mesaj yolladık sana. Open Subtitles أنا والشيا قلقين عليك لقد تركنا لك الكثير من الرسائل
    Geçen sefer elimizdeki kaynakları bölme konusunda endişeliydiler. Open Subtitles في المرة السابقة كانوا قلقين من نشر مواردنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more