Hayır, tam olarak değil. Onun sekreterinin bir arkadaşıyım. Onun için biraz endişelendik. | Open Subtitles | لا , ليس بالضبط , انا صديقا لسكرتيرته كنا قلقين بعض الشئ عليه |
Bundan sonra, biz sadece, biliyorsunuz , durumu kontrol etmek için endişelendik. | Open Subtitles | بعد ذلك ، كنّا فقط تعلم ، قلقين بشأن التحكّم في الوضع. |
Biliyorum çoğunuz bu yeniliğin mesleklere olabilecek etkisi hakkında endişe duyuyorsunuz. | TED | وأنا أعلم أن الكثيرين منكم قلقين حول أثر الابتكار على وظائفهم. |
Bu bir sosyal arama, daha fazlası değil. Biz gerçekten seni merak ediyoruz. | Open Subtitles | هذه مجرّد عيادة إجتماعيّة ، لا شيء أكثر لقد كنّا قلقين حقّاً بشأنك |
Lanet olsun, biliyorum... - Benim ailem benim için endişeli değildir herhalde... - Hey, oğlum, çocuklar endişeli. | Open Subtitles | اضن ان اقربائي ليسوا مثيرين للقلق مهلًا يا رجل, الاولاد ليسوا قلقين |
Ben ve kızlar, bu kadar yalnız olduğun için endişeleniyoruz. | Open Subtitles | أنا و البنات قلقين من مكوثك و حيدا طوال الوقت |
Ve biz senin takıldığın bu kötü arkadaş grubu konusunda endişeliyiz. | Open Subtitles | ونحن قلقين حيال مجموعه الشباب الاشرار الذين ترافقهم وتمشي معهم |
Çok endişelendik, bütün gece uyuyamadık ve bak sonunda ne oldu? | Open Subtitles | كنا قلقين جدًا ولم ننم طوال الليل ثم انظر ماذا حصل |
Bu da aslında -- bilirsiniz, çünkü riskten endişelendik, ama herşey yolunda gitti. | TED | كانت تلك بالطبع مغامرة لأننا كنا قلقين من خطورة هذه المناورة، و لكنها نجحت. |
Senin için endişelendik. Rocco nerede? Tanya nerede? | Open Subtitles | لقد كننا قلقين عليك أين روكو و أين تانيا؟ |
Burada, EmeryVision'ın oyunun şirketi batıracağından endişe ettiğinden ürünü piyasaya çıkarmaktan vazgeçip bütün kopyalarını bir çöpe attıkları yazıyor. | Open Subtitles | كانوا قلقين أن ذلك سيسقط الشركة كلها لذا يقللون الخسائر ويوقفون الإصدار ويسحبون حتى آخر نسخة إلى طرح المخلفات |
Anne babası onu hastaneye götürüyorlar, erkek kardeşlerine kıyasla pek konuşmadığı için endişe içindeler. | TED | أحضره والداه إلى العيادة، وهم قلقين من قلة كلامه عكس إخوته. |
Seni merak ettik.Kişisel bir şey değil. Sadece yabancı korkusu. | Open Subtitles | كنا قلقين عليك، بلا إهانة، أنا أخشى الغرباء فحسب |
Eğer uçaktaki ajanınızı merak ediyorsanız, söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | لو كنتم قلقين على عميلكم الذي ركب الطائرة فليس لدي ما أخبركم به |
Bu koşullar altında endişeli olmanız gayet normal. | Open Subtitles | لديكم الحق بأن تكونوا قلقين تحت هذه الظروف الراهنة |
- Evet, onlar da endişeli görünmüyor. - Eh, onlar olmalıdır. | Open Subtitles | حسناً ، لم يبدو أنهم قلقين للغاية حسناً ، يجب عليهم أن يقلقوا |
Bebeğim bak, burada yalnız oturamazsın. Hepimiz senin için endişeleniyoruz. | Open Subtitles | عزيزتي، لا يمكننا الجلوس هنا بمفردك، نحن جميعاً قلقين عليكِ. |
Kusura bakmayın. İlk çocuğumuz. Biraz fazla endişeliyiz sanırım. | Open Subtitles | آسفان جداً، إنها طفلتنا الأولى أظننا قلقين أكثر من اللازم |
Şunlara bak. 13. canavar yerine saçma sapan şeyler için endişeleniyorlar. | Open Subtitles | وقد تظنّ أنّهم قد يكونون قلقين أكثر حيال الوحش الـ13. |
Aramasını ben söyledim Sasha. endişelenmiştik. | Open Subtitles | أنا طلبت منها أن تتصل بساشا لقد كنا قلقين |
Carol Anne'i bu dünyaya geri getirdiğin zaman... Müritleri huzursuz olur... | Open Subtitles | عندما أستطعت إعادة كارولان إلى هذا العالم ثانية أصبح أتباعه قلقين |
Aynı zamanda, hayaletleri görebilen, uzun isimli bir çocuk için endişelenen bir adam olacağız | Open Subtitles | . وايضا , سنكون رجال قلقين من قبل ولد مع اسم طويل الذي يمكن ان يرى الاشباح |
Annen endişelendi, doktorlar endişelendi, ama ben endişelenmedim, ...çünkü ben senin hasta olmadığını biliyordum... sen acı hissetmiyordun, sadece çok cesurdun. | Open Subtitles | وكانت والدتك والطبيب قلقين ولكن بالنسبة لي لا . لانني كنت اعلم انك لست مريض ولم تكن تتالم , لانك شجاع |
Biz, güvenliği için endişeliydik çünkü ölüm tehditleri almaya başlamıştı. | TED | ولكننا كنا قلقين على سلامته لأنه بدأ يتلقى تهديدات بالقتل. |
Geçen sene bu zamanlar, onun için çok endişeleniyorduk. | Open Subtitles | كنا قلقين جداً بشأنه العام الماضى |
Alicia ve ben endişeleniyor. Bir sürü mesaj yolladık sana. | Open Subtitles | أنا والشيا قلقين عليك لقد تركنا لك الكثير من الرسائل |
Geçen sefer elimizdeki kaynakları bölme konusunda endişeliydiler. | Open Subtitles | في المرة السابقة كانوا قلقين من نشر مواردنا |