"قمع" - Translation from Arabic to Turkish

• huni
• bastırmak
• bastırılmış
• bastırmaya
• hortum
• Yüksük
• bastırma
• bastırmanın
• baskı

Jason bize bir şişe ve bir de huni gerekiyor. Tamam mı? - Baba!
جيسن، نحن فى حاجة الى جرّة وألى قمع أيضاً.

Erkekler gibi sokak ortasında ayakta işemek isteyen kibar, genç bayanlar için tek kullanımlık bir huni.
إنّه قمع يُمكنك التّخلُّص منه للآنسات المتنقّلات الصغيرات اللواتي يودَّنّ الوقوف والتّبوُّل بالشارع كالرّجال.

Diğer pedofililerden habersiz şekilde onlar kâbul edilemez bu arzularını bastırmak zorundalardı.
كونهم منعزلين جغرافيا عن اشباههم الغلمانيين يجبرهم على قمع رغباتهم المرفوضة اجتماعيا

Duydunuz mu okul bugün tatil edilmiş çünkü Kurt ve Ram bastırılmış homoseksüel anlaşmalarıyla birbirlerini vurmuşlar.
المدرسة ملغية اليوم لأن كورت والكبش قتلا أنفسهم في قمع حلف إنتحار شاذ جنسيا

Bu yüzden kurtadam özelliklerini bastırmaya yardımcı olmak için bir tedavi geliştirdim.
لذا ابتكرت معالجة تساعد على قمع خصائصي كمذؤوبة.

Güvenlik kamerası görüntülerinde gökyüzünde hortum bulutu görünüyor.
يبدو كاميرا الأمن لقطات تظهر سحابة قمع في السماء.

Al. Ben iblis olacağım, sen de Yüksük ol.
سآخذ شخصية الشيطان، وأنت قمع الخياطة

Evet, ona vampir açlığını alkol ile bastırma sanatını öğretiyorum.
أجل، أعلّمه فنّ قمع شره مصّاص الدماء بواسطة الكحول الإيثيليّ.

Bu güçleri bastırmanın yolu yok.
ليس هنالك قمع لقوى كهذه

Ve umarım bir gün ordular terhis edilip insanlık şiddet ve baskı olmadan beraber yaşamanın bir yolunu bulabilir.
وأتمنى ذات يوم ان نتخلى عن حاجتنا لوجود الجيوش وان يتمكن البشر من العيش سوية دون عنف و دون قمع

Tam gaz ileri. Kafasındaki huni, bir elektrikli süpürge işlevi görüyordu.
رأسه عبارة عن قمع يعمل كمكنسة كهربائية

Evet, zaten huni bulutlarının orada olduğunu rapor ettiler.
أجل، لقد أبلغوا بالفعل بأنّ هناك قمع غيوم...

Neden gidip de sana bir huni getirmiyorum?
لم لا أعطيك قمع ؟

Bir kez daha bir kabile liderinin ayaklanmasını bastırmak için kiralandım.
استاجرت للمساعدة في قمع التمرد للزعيم العشائري الاخر

Seksi bastırmak kekelemeye sebep olabilir mi?
هل قمع الجنس يؤدي إلى التـأتـه؟

Başkan'ın, bu olayları bastırmak için bir girişimi var mı?
هل يتبع الرئيس سياسة في قمع المعارضين؟

Bazen başka bir istismar vakası bastırılmış kişiliklerin ışığa çıkmasına sebep olabilir.
أحيانًا حوادث أخرى من سوء المعاملة يمكن أن تسبب قمع الشخصيات حتى تظهر للضوء.

Yani, kısaca, bastırılmış hatalar beynin diddi travmalara verdiği cevaptır.
لذا ، بإختصار ، قمع الذكريات هي طريقة المُخ في مُعالجة الصدمات النفسية الخطيرة

Hayaletler ve zombiler bizim bastırılmış cinsellik ve yamyamlıkla ilgili korkularımızın ve arzularımızın birer yansımasıdır.
الأشباح والزومبي فقط تقديرات ملكنا قمع... المخاوف الآكلة للحم البشر والجنسية ورغبات.

İcatları bastırmaya çalıştığımı mı sanıyorsunuz?
هل تعتقدين أنني أحاول قمع الإختراعات ؟

Sonra da güçlerimi bastırmaya çalıştım.
لذا حاولت قمع قواي

- Başka bir hortum daha oluşuyor. - Arkamızda bir şeyler oluyor.
سيتكون لدينا قمع آخر - ثمة مايجري خلفنا -

Yüksük bulamadım.
لم استطيع ايجاد قمع الخياطه

Yeterince hükümet bastırma, avukat olmadı?
ألم يكن لدينا ما يكفي من قمع الحكومة، أيتها المستشارة؟

Artık korku duymayan insanlara baskı uygulayamazsın.
لا يمكنك قمع الشعب الذين لا يخافون بعد الآن.