Yamaç tepeleri, yuva yapmış on binlerce penguenin dışkısıyla kısa sürede pembeyle bezenir. | Open Subtitles | قمم المنحدرات ، تُصبغ سريعاً باللون الزهري بواسطة فضلات عشرات المئات من البطاريق المعششة. |
İkinizde Amerikan Rüyası zirve toplantısına ve Teksas savunmasına katıldınız. | Open Subtitles | أنتما الإثنان حضرتما مؤتمر تكساس للدفاع عن قمم الأحلام الأميركية |
En fazla 10 dakikalık bir yer. | Open Subtitles | عشر دقائق سفر، قمم. |
Aşağıdaki Dünya'da başlarımızın tepesini izlerler. | TED | يشاهدون قمم رؤسنا تتحرك في الأسفل على الأرض. |
Zhangjiajie'nin zirveleri arasından kıvrılan bu billur gibi dereler belki de Çin'deki en garip yaratıklardan birinin evidir. | Open Subtitles | بين قمم جيانجيزي مجاري مياه الجبل الكريستالية النقية تعتبر موطن لما يعتقد بأنه أغرب مخلوق في الصين |
Bu tüp solucanlarının tepesinde çok güzel kırmızı tüyler vardır. | TED | وخارج قمم هذه الأنابيب الملتوية توجد هذه الأعمدة الحمراء الجميلة. |
Yüksek dağ tepelerindeki çamuru alçak bölgelere akıtabilir.Öyleyse durun ve bir dakika düşünün. | TED | قد تغسل الوحل عن قمم الجبال العالية و التلال الى الأراضي المنخفضة. إذن توقف و فكر لدقيقة. |
3700 fit. Burada daha yüksek bir tepe var mı? | Open Subtitles | على ارتفاع 3700 قدم هل هناك قمم أعلى من هذا؟ |
Geriye sadece gömülü bir dünyanın dikili taşlarını andıran tepeler kaldı. | Open Subtitles | تاركاً فقط قمم متبعثرة كدلائل على عالم مدفون |
Yağmurun dağ tepelerini amansızca aşındırdığını fark ettiler. | Open Subtitles | و كيف أن الأمطار الهاطلة قد كحتت قمم الجبال |
Oğlumla yan yana, motorun üzerinde, dağın zirvesinde... | Open Subtitles | هو نركب أنا وابني جنباً إلى .. جنب إلى قمم الجبال |
Hayvanlar soğuk alanlara ulaşmak için daha kuzeye... ya da vadilerden dağların zirvelerine doğru gidiyorlar. | Open Subtitles | فالكائنات تتحرك أكثر شمالاً لتقترب من البرودة من الجنوب إلى الشمال ومن الوديان إلى قمم الجبال |
Doğudaki dağların vahşi zirveleriyle tropikal kıyılar arasında doğanın şaha kalktığı büyülü yağmur ormanları bulunur. | Open Subtitles | بين قمم الجبال البرية الشرقية والشاطىء الإستوائي يقبع عالمٌ ساحر من الغابات المطيرة حيث تجاوزت فيه الطبيعة كل الحدود |
Tüm çocukluğumu onun erdemlerinin şarkısını ağaç tepelerinden duyarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت كل طفولتي اسمع فضائلها تُغنى على قمم الأشجار |
Ağaçların tepesinde dolanıyordum, dudaklarım güzel bir şahsiyete bitişik, bir asır kadar uzun. Ağaçların çiçeklerle dolu tepeleri altımızda çoğalıyordu ve biz de bulutların hafifliğiyle onların tepesine uzandık. | Open Subtitles | وشفتاي مفعمتان بالمجاز كما انني طفوت على قمم الاشجار بخفة الغيوم |
2007'de, sadece 2 yıl önce şu arkadaki tepeleri göremezdin. | Open Subtitles | في عام 2007، فقط منذ سنتان، لم يكن من الممكن أن ترى أيّ من قمم ذلك الجبل هناك |
-Yedinci zirve. -Yedi. | Open Subtitles | ـ 7 قمم ـ 7 قمم |
- Yedi zirve. - Yedi zirve. | Open Subtitles | ـ 7 قمم ـ 7 قمم |
Zil En fazla 10:30'da çaldı. | Open Subtitles | رنين الجرس وفي 10: 30، قمم. |
En fazla 10 sene. | Open Subtitles | هذا هو 10 سنوات، قمم. |
Annesi en taze yapraklar için ağaçların tepesini arar. | Open Subtitles | والدته تبحث على قمم الاشجار عن الاوراق الصغيرة. |
Haşmetli zirveleri Çin'in en devasa manzaralarından birini Çinlilerin büyülü cennet olarak bildiği yeri gizler. | Open Subtitles | حيث قمم الشاهقة تخفي إحدى مناظر الصين الطبيعية الأكثر روعة، معروف إلى الصينيين كجنة دنيا الخيال. |
Fakat kökleri ağacın tepesinde olan bir epifit bitkisi için bu bir seçenek değil. | Open Subtitles | ولنبات الهواء ، وجذورها المثبتة على قمم الأشجار لا يعتبر هذا خيارا |
Kimileri mağarada bırakılırdı, diğerleri ağaçlarda veya dağ tepelerinde. | TED | منها تركهم في الكهوف، أو في الأشجار، أو على قمم الجبال. |
Bazı yerlerde, dalga tepe noktaları çok fazla büyür; diğer yerlerde ise tamamen sıfırlanırlar. | TED | في بعض المواضع، تزداد قمم التموجات لتصبح كبيرة للغاية؛ وفي مواضع أخرى، تختفي كليًا. |
Şenlik ateşlerinin çokluğundan tepeler alevlere boğuldu. | Open Subtitles | إنبثقت قمم التلال بالنار بأعداد كبيرة المشاعل |
Afrika kuzeye kaymaya devam edecek, bütün bu bölge kara olarak yükselecek ve bu adalar Akdeniz Dağları'nın tepelerini oluşturacaktır. | Open Subtitles | ستستمر أفريقيا في رحلتها نحو الشمال ، كل هذه المنطقة ستصبح أرضا هذه الجزر ستصبح قمم جبال البحر المتوسط |
Sen başla, ben yetişirim. * Dağın zirvesinde, esiyor rüzgar özgürce * | Open Subtitles | أغنية " في أعلى الجبال " ؟ أعلى قمم الجبال تعصف الرياح حرة |
Çocukların doğumundan depremlere fırtınalardan dağ zirvelerine kadar. | Open Subtitles | ، حتى الزلازل ، حتى عاصفة البحار ، إلى قمم الجبال |
Dünyanın en yüksek zirveleriyle ve 2.5 milyon kilometrekarenin üçte biri kadar kapladığı alanla Himalayalar en büyük sıradağlar. | Open Subtitles | مع أطول قمم العالم وتغطي ثلث مليون ميل مربع، هذا هو أعظم سلسلة جبال فى الجميع. |
Herifte dünyanın en yüksek tepelerinden taşlar var. - Everest? | Open Subtitles | أيعقل أن تكون هذه الصخور من على أعلى قمم الجبال في أنحاء العالم ؟ |
Ona, karlı dağların zirvesindeki ve gür vadilerdeki maceralarını anlatırlarmış. | Open Subtitles | كانو يخبرونه بمغامراتهم ,على قمم الجبال الثلجية والوديان الخصبة الخضراء |