| "Teknede bir bomba olduğunu bilirsen ona en önde gitmezsin." | Open Subtitles | أنت تعلم أن هنالك قنبله على القارب فلا تسرع باتحاهها |
| Askerler sokağın her yerinde, sanırım bir yerlerde bomba var. | Open Subtitles | الجنود فى كل مكان أعتقد بوجود قنبله فى مكان ما |
| Evet, izlediğim bir bölümde adamın kıçında bir bomba vardı. | Open Subtitles | الحلقه الوحيده التي شاهدتها كان فيها قنبله في مؤخرة رجل |
| 2.2 milyon 5 Victory geri tepmeli ağır makineli silah... 6 milyon tüfek el bombası... 9 milyon Perry ananas iğneli el bombası... ve 1.4 milyon hafif... valvulalı anti-tank roket projektörü. | Open Subtitles | . سته مليون قنبله يدويه تسعة مليون قنبله قلميه. |
| - İçinde bomba olan bir kuş kafesi. | Open Subtitles | قفص طيور بداخله قنبله عزيزتى, لم يمكننى.. |
| Tuvalete gittim, küçük bir bomba yaptım, pencereyi açtım ve tren yaklaştığında | Open Subtitles | انه يضخم القصه لقد كان بسيط جدا ذهبت الى حجرة الرجال, وجهزت قنبله وقتيه صغيره, |
| Polisten herkesin tahliyesini isteyen bir çağrı aldık. - Belki bir bomba ihbarıdır. | Open Subtitles | ربما يكون الخوف من وجود قنبله خوف من قنبله ؟ |
| - General, o topta bir bomba var. - Tabii. | Open Subtitles | أيها الجنرال, توجد قنبله فى هذا المدفع بالتأكيد. |
| Büyük bir nükleer bomba içinde çok fazla radyasyon barındıran, | Open Subtitles | انها عباره عن قنبله نوويه ضخمه مع الكثير من الاشعه بداخلها |
| bomba yok. Muhtemelen yanlış alarm. | Open Subtitles | ليس هناك قنبله من المحتمل انه انذار كاذب |
| bomba yok! | Open Subtitles | ليس هناك قنبله سأراهن بجزء حيوي من جسدي انظر |
| Siz söyleyince aklıma geldi, banyo tamamen yenilendi... beklenmedik bir bomba nedeniyle. | Open Subtitles | الان انت من طلب الحمام تغير بالكامل بسبب ضرر انفجار قنبله غير متوقع |
| Öldürüldü. Arabasına bomba koydular. | Open Subtitles | قتل الليله الماضيه قام احدهم بوضع قنبله في السيارة لقتلنا سويا |
| Önündeki istiridyenin içine bomba koyabilir ve senin ruhun bile duymaz. | Open Subtitles | إنه يستطيع أن يضع قنبله فى محارك ولن تشعر بها |
| Göğsünde küçük bir bomba, geçitten geç ve boom! | Open Subtitles | قنبله صغيره فى الصدر .. نعبر من البوابه بووووووووووووووووم |
| 13 saniyede her şeyi yok edecek bomba. | Open Subtitles | قنبله قادره على تحطيم كل شىء فى 13 ثانيه |
| Ama bir adam bomba patlatmak için dünyanın öbür ucundan geliyorsa, ortaya çıkan bütün "kaza"lardan da sorumludur. | Open Subtitles | و لكن عندما يسافر رجل حول نصف العالم لتفجير قنبله سوف يكون مسؤول عن اى حوادث تنتج عن هذا |
| Herkes yanlışlıkla patlayan bir Amerikan bombası sanacak. | Open Subtitles | الكل سيعتقد أنها قنبله أمريكيه انفجرت لا إرادياً |
| Ama şimdi gittikçe kötüleşen bir durum var bir politik zaman bombası. | Open Subtitles | و لكن الان لدينا موقف في تدهور مستمر سيتحول الي قنبله سياسيه موقوته |
| Bir pilottan bir şehri bombalamasını istediklerinde, gider bombayı bırakır. | Open Subtitles | عندما طلبتم طياراً كي يطلق قنبله فوق مدينة، الطيار أطلقها |
| İçini temizleyip onu bombaya çevirmeden önce adını almadın mı? | Open Subtitles | ألم تحصل على إسمه قبل أن تحشوه وتحوله إلى قنبله |
| - Canın cehenneme, Kevin. - F bombasını sal, koca adam. | Open Subtitles | عليك اللعنه , كيفين ارمي علي قنبله اف ايها الرجل الكبير |
| Bir kıskaç, bombasız bir bombadır. | Open Subtitles | القرص اللذع هو عباره عن قنبله بدون قنبله |
| 20 megatonluk bir nükleer bombanın yapacakları yanında bu hiç kalır! | Open Subtitles | هذا لا شيء بالمقارنه مع ما تستطيع فعله قنبله نوويه بحجم 20 طن |