"قنديل" - Translation from Arabic to Turkish

• anası
• Medusa
• denizanasından
• denizanaları
• denizanası
• elektronik

Onları Japon Denizi'ne götürdüm, orada dev deniz anası ile tanıştılar.
واحياناً أأخذهم الى بحر اليابان حيث يقابلون قنديل بحر كبير

3 sene önce bahar tatilinde gitmiş ve bir deniz anası tarafından ısırılmıştım.
لقد ذهبت إليها منذ ثلاث سنين من أجل عطلة الرّبيع وأصبت بلسعة قنديل البحر.

Tabii içinizden biri deniz anası tarafından ısırıldıysa başka.
أعني، إلاّ إذا كان أحدكم أصيبَ بلسعة قنديل بحرٍ مؤخراً.

O yılan saçlı ifritten (Medusa) daha fazla nefret ettiğim bir şey yok. Tıpta yanlış olan her şeyi üzerinde toplanmış.
لا يوجد أحد أكرهه هنا أكثر من قنديل البحر تلك.

Bir mercan ya da bir denizanasından bir ışıltı geni alırsınız ve onu bir zebra balığına yerleştirirsiniz ve bam, balık ışıldamaya başlar.
تاخذ جين الاضاءة من شعاب مرجانية أو قنديل بحر ومن ثم تضعه في السمك المخطط فيضيؤوا

Jenna eline alıp topla oynayana kadar denizanaları toptan dışarı çıkmadı.
لم تفرج عن قنديل البحر حتى وصلت الى يد جينا.

Koruyucu şapka olarak takacağı bir denizanası bulduğu için memnun.
هو سعيد لإيجاد قنديل بحر الذى يقرر إرتدائه كقبعة وقائية

Ve aslında elektronik denizanasını yemeye çalışıyor görünüyor.
والفكرة انه كان يحاول ان ياكل قنديل البحر الالكتروني

Deniz anası ısırmış ve üzerine işemişler.
لقد تم لسعها من قبل قنديل بحر، وتم التبوّل عليها.

Her gün tüm öğünlerde deniz anası yedim.
وتناولت قنديل البحر كل يوم على الأفطار ، والغداء ، والعشاء

Bir deniz anası neden ışık saçar?
لماذا يصدرُ قنديل البحر ضوءًا؟

Bence son zamanların en ilgi çekici keşfi ölümsüz deniz anası olarak anılan aslında tam yetişkinliğe eriştikten sonra polip durumuna dönebilmesi için labaratuarlarda gözlemlenen şey.
إن أكثر الإكتشافات الأخيرة إثارةً للإهتمام بإعتقادي هو مايسمى قنديل البحر الخالد الذي تم بالفعل في المختبر ملاحظة قدرته على العودة إلى حالة السليلة بعد بلوغه مرحلة النضج الكامل

Deniz anası, görüşmeyeli uzun zaman oldu!
قنديل البحر، لم اركم منذ فترة طويلة

Küçükken bir keresinde deniz anasına dokunmuştum şimdi bile, bir deniz anası gördüğüm an alerji oluyorum.
... عندما كنت طِفل لُسِعت من طرف قنديل البحر حتى في الوقت الراهن...

Bir sürü deniz anası görmek ister misin?
يمكنك أن ترى بعضه قنديل البحر هنا

Deniz anası bağışıklığınının sınırlarını test edelim, ne dersin?
-دعنا نتخبر الحد لمناعتك من قنديل البحر , هلّ نفعل ؟

Ben de teriyaki soslu deniz anası kroket ve Eel Trovatore alayım lütfen. Pekala.
سأطلب قنديل البحر المفروم بتتبيلة الترياكي وسمك "أنقليس" ترافتور

Anladınız mı? Bir katman çok çok soğuk su damlacıklarından oluşur ve bir bölgede donmaya başlarlar ve bu donma buz kristallerinin peş peşe birikmesi ve aşağıya düşmesiyle deniz anası bacakları görünümü veren bir zincirleme reaksiyon başlatır,
حسنًا؟ ويحدث هذا عندما تتكون طبقة من قطرات المياه شديدة البرودة وتبدأ في التجمد في منطقة معينة ويتسبب هذا التجمد في انطلاق سلسلة تفاعلات تنتشر نحو الخارج مما يتسبب في تساقط بلورات الثلج إلى أسفل وإعطاء مظهر قنديل البحر المحلاق من أسفل.

Brendan namı diğer, Bay Medusa Dokunuş burayı tekrar yarattı.
براندن أو السيد لمسة قنديل البحر خلق هذا المكان من جديد

En azından ben Medusa değilim, onları taşa çevirmiyorum.
على الأقل أنا لست قنديل البحر الذى يحوله إلى أحجار

Dünya'ya etkileri denizanasından veya ateş böceklerinden veya ağaç kakanlardan daha fazla değildi.
ولم يكن تأثيره على الكوكب يتعدى تأثير قنديل البحر أو اليراعات المضيئة، أو نقار الخشب.

Oldukça ünlü bir protein, aslında denizanasından, pek çok insan doğal biçiminde kullanıyor çünkü yaptığınız zaman görmek çok kolay.
وهو بروتين مشهور جداً في الحقيقة يُستخلص من قنديل البحر ويستخدمه الكثير من البشر في شكله الطبيعي لأنه من السهل معرفة أنك صنعته بنفسك.

denizanaları planktonlarla beslenirler.
قنديل البحر بسرعة وتربية العوالق الطاعمون

Buluşacağım adamlardan biri bir keresinde denizde kaybolup denizanası yemek zorunda kalmıştı.
أحد الأشخاص الذين سأقابلهم فُقِد في البحر ذات مرة. اضطر لتناول قنديل.

Biz de gelişmiş bir kamera yaptık, bir nevi elektronik denizanası yapmak istedik.
تجعل الكاميرا المكثفة، تريد ان تصنع قنديل البحر الالكتروني هذا.