Ayrıca tecrübeyle söyleyebiliriz ki onun Askerleri ve idarecileri barışı korumak için şarttır. | Open Subtitles | و الخبرة تؤكد أن قواته و سيادته ضرورية جدا لتحقيق الأمن و السلام |
Hitler, bir önceki yiI Moskova için yaptigi gibi, kuvvetlerini böler. | Open Subtitles | وكما فعل من اجل موسكو فى العام الماضى قام بتقسيم قواته |
Kazim'in askerlerini harekete geçirdiğine dair bilgi aldım ve çöle doğru ilerliyorlar. | Open Subtitles | حصلت على معلومات تفيد أن كاظم أخذ قواته وتوجه إلى الصحراء |
Generalin savaşı kazanacak bir planı olmadıkça birliklerini savaşa koşturmaz. | TED | لن يقود جنرال قواته إلى معركة إن لم يكن لديه خطة لكسب الحرب. |
Onların ayrılışı bazı insanlara bir gün Sovyet birliklerinin Doğu Avrupa'dan da ayrılabilecekleri ümidini aşılamıştı. | Open Subtitles | أعطى رحيلهم بعض الناس الأمل في أنّ يسحب الجيش السوفيتي يومًا ما قواته من أوروبا الشرقية |
Hatta Stalin, birliklerine Berlinlileri doyurmalarını emretti. | Open Subtitles | حتى أن ستالين قد أمر قواته بإطعام سكان برلين |
Askerleri bölüp, öğlen vakti güpegündüz baskın yapıyor! | Open Subtitles | يقسم قواته و غارات في وضح النهار و عز الظهيرة |
Askerleri düşmanlara palalarla saldırırdı, onlarla mücadele edecek kadar salak olanları hallederler, diğerlerini de korkuyla geri çekilmeye zorlarlardı. | Open Subtitles | قواته كانت تحارب العدو بالسكاكين وقتل اى احمق كفاية لتحديهم فإضطر الباقى للتراجع بسبب الخوف. |
Askerleri düşmanlara palalarla saldırırdı, onlarla mücadele edecek kadar salak olanları hallederler, diğerlerini de korkuyla geri çekilmeye zorlarlardı. | Open Subtitles | قواته كانت تحارب العدو بالسكاكين وقتل اى احمق كفاية لتحديهم فإضطر الباقى للتراجع بسبب الخوف. |
kuvvetlerini sahilde yarıp geçeceğiz, ikiye böleceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بدق اسفين على طول الشاطئ لنقسم قواته |
Talbot kuvvetlerini bu kaleler arasında dağıtmış. | Open Subtitles | من هنا تالبوت وزع قواته بين هذه القلعه هنا |
Şerif'in askerlerini buradan göndermesini sağlayarak iyi iş çıkardın! | Open Subtitles | أبليت حسناً إقناعك العمدة التخلي عن قواته |
Altı hafta sonra Stalin birliklerini törenle İran'dan çekti. | Open Subtitles | وبعد ستة أسابيع، سحب ستالين قواته بطريقة احتفالية من إيران |
Stalin, birliklerinin Japonya'yla savaşa hazır olduğunu teyit etti. | Open Subtitles | وأكد ستالين على أن قواته كانت مستعدة للحرب مع اليابان |
Memnon'un kervanlarına saldırdım, birliklerine giden erzak yollarını kestim... ama yine de veba gibi yayıldı topraklarımızda. | Open Subtitles | هاجمت قوافل ميمنون, لقطع خطوط الإمداد إلى قواته لكنّه ما زال يكتسح الأرض مثل الطاعون. |
Size göre, Alvarez bir süredir isyan için silah ve asker topluyor. | Open Subtitles | إذًا بإعتقادك هل يجهز ألفاريز قواته منذ مدة؟ |
Tüm kuvvetlerinin önüne düşüp buraya gelecektir. | Open Subtitles | أتخيلُ بأنه سيستدعي جميع قواته, ويُرسلهم إلى هنا |
Düşman, Akdeniz'in öte yakasında, Kuzey Afrika'da zalim ordusunu toplamış, denizi geçmeye hazırlanıyordu. | Open Subtitles | كان هذا العدو يحشد قواته المتوحشة عبر البحر الابيض المتوسط على سواحل افريقيا الشمالية |
Zayıflatıcı bir inme aylar sonra ülkeyi yönetememesine neden oldu, ordusunun kilit üyeleri güney güçlerine gitti. | TED | وإثر شهور من تنفيذ إضراب تسبب في إفلات مقاليد الحكم من يده. تخلّى أعضاء معتبرون من قواته لصالح القوات الجنوبية. |
Askerlerine son kez bakan düşmüş bir liderin sembolü. | Open Subtitles | يرمز لقائد قد وقع وينظر باتجاه قواته للمرة الأخيرة. |
kuvvetlerine yaptığı büyü kalkar. | Open Subtitles | القوي السحرية المسيطرة علي قواته ستختفي. |
askerlerinin elinden ancak kadın ve çocukları dövmek geliyor! | Open Subtitles | فـ يبدو أن قواته لديها القدرة على مهاجمة النساء والأطفال فقط. |
Dantes, Napolyon'un ajanlarından birine verilmek üzere bir mektup taşıyordu. | Open Subtitles | لقد حَمل (دانتيس) خطاب من (نابليون) إلى أحد أفراد قواته |
Bütün birlikleriyle. İki ordumuzun arasına girdi. | Open Subtitles | بكل قواته جاء بين جيوشنا |