Yaşamasına izin verseydim sizi halkının yanına götürürdü. | Open Subtitles | لو تركتُها تعيش، لكانت أعادتكما إلى قومها. |
Ateş solumadan halkının ölmesini seyretmesini mi bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقع ان تشاهد قومها جائعين دون نفث النار؟ |
Athar bu Wraithlerin yıldızlarımızın arasında bir bela olduklarını anlıyor fakat önce kendi halkını düşünmek zorunda. | Open Subtitles | آثار تتفهم و تتعاطف معكم هؤلاء الريث يجتاحون مجرتنا لكنها ترى أن حياة قومها تأتى فى المقام الأول |
Ve prenses, bu kehaneti duyduğu zaman... yapması gerekeni bilyormuş, çünkü halkını çok seviyormuş. | Open Subtitles | عندما سمعت الأميرة عن هذه النبوءة، عرفت ما كان عليها فعله لأنها كانت تحب قومها كثيرًا. |
Hiç bana öyle bakma. Kendi Arkadaşlarının yanında daha güvende olur. | Open Subtitles | لا ترمقيني بهذه النظرة، ستكون أأمن مع قومها. |
Bu keşif için bütün üyelerimi kendi elimde tek tek seçtim Teyla kendi halkına güvendiğinden eminim. | Open Subtitles | لقد إخترت بنفسى كل شخص فى هذه البعثة و أعلم أن تايلا تشعر بالمثل بشأن قومها |
Yahudiliğinden utanan ve Nazileri savunup kendi insanlarını küçümseyen biri olduğum düşünüldüğünden hakarete uğradım. | Open Subtitles | فلقد تمت مهاجمتي على أنني يهودية كارهة لذاتها, ومدافعة عن النازية وتحتقر قومها |
O bir savaşın esiri Kumandan halkının suçlarının cezasını alması için getirdim buraya. | Open Subtitles | إنها سجينة حرب يا قائدة أحضرتها هنا كشاهدة على جرائم قومها |
Ona giyeceklerini ver. halkının arasına geri götüreceğim | Open Subtitles | رتّبي شأنها وسوف اعيدها الى قومها |
halkının geleneği bu. | Open Subtitles | مثل عادات قومها. |
halkının geleneği bu. | Open Subtitles | مثل عادات قومها. |
Derhal Sophia ve halkının peşindeki tüm askeri ve istihbarat personelinin durdurulup geri çekilmesini istiyorum. | Open Subtitles | قرارٌ يُنفّذُ فوراً جميع عناصر الجيش و الاستخبارات التي تطارد (صوفيا) و قومها ستتوقّف و تكّف |
Bir katili korumak için tüm halkının ölmesine de göz yummazdı. | Open Subtitles | -فهل كانت هي لتفعل ذلك؟ -ما كانت ستجعل ... بقية قومها يقتلون لحماية مجرم. |
Ajan Lee'nin söylediklerine göre gezegenleri dengesiz haldeymiş ve o da halkını buraya getirme niyetindeymiş. | Open Subtitles | وفقاً للعميل (لي)، فعالمهم غيرُ مستقرّ، و هي تنوي إحضار قومها إلى هنا. |
Sophia'nın halkını buraya getirme niyetini biliyoruz. Ne zaman, nasıl olacağını ve nasıl durduracağımızı öğrenmeliyim. | Open Subtitles | نعلمُ أنّ (صوفيا) تنوي إحضار قومها إلى هنا يجب أن أعرف متى، كيف و ما إن كنّا نستطيع إيقافها |
- Yabani bir kız. Baban, onun halkını yendi. | Open Subtitles | "هى من "البربر والدكِ هزم قومها |
- Yabani bir kız. Baban, onun halkını yendi. | Open Subtitles | "هى من "البربر والدكِ هزم قومها |
Arkadaşlarının buraya gelmesini istediği için öyle yaptı. | Open Subtitles | تريد قومها أن يأتوا هنا |
Maggie Arkadaşlarının, Kurtarıcılar'ın icabına bakacağını söylemişti. | Open Subtitles | قالت (ماغي) إن بوسع قومها التصدّي لـ (المنقذين). |
Maggie Arkadaşlarının, Kurtarıcılar'ın icabına bakacağını söylemişti. | Open Subtitles | قالت (ماغي) إن بمقدور قومها ردع (المنقذين). |
Kendi halkına anlaştığımızı söylemesi için biri liderlerine yıldız üssüne kadar eşlik etsin. | Open Subtitles | لذا ليقوم أحداً ما بمرافقة ممثلة الثوُار للعودة لسفينتهم لكي تُعلِم قومها أنه تم عقد الإتفاق |
halkına saldırmadığını söyleyeceksin ve barış yapacaksın. | Open Subtitles | ستخبرها أنك لم تهاجم قومها وستحلّ سلامً |
Peşinizde olduğunu, ve eğer insanlarını bırakırsanız insanlarımızın yaşayacağını söyledi. | Open Subtitles | لـقد قالت بأنها قادمةٌ إليك و إذا تركنا قومها يذهبون ستدعُ قومنا يعيشوا. |