Bunun, ağın çevresini ve merkeze bağlayan lifleri yapmakta kullanılan kılavuz lifinin çok güçlü olması gerektiği için böyle olduğunu düşünüyoruz. | TED | نعتقد ان ذلك لان خيط الجذب والذي يستخدم لعمل الإطار والتموجات في الشبكة ,يجب ان يكون قوياً جداً |
Sosyal medyanın bunu iletmesine müsaade edersek, belki de gerçekten de çok güçlü türde bir adalet mesajı yayabilir. | TED | وإذا سمحنا للتواصل الاجتماعي بتوصيل ذلك، عندئذ يمكنه أن يوصل شكلاً قوياً جداً من العدالة، بكل تأكيد. |
Sen de söyledin Will. Büyü çok güçlü. Bundan dönüş yok. | Open Subtitles | لقد قلتيها بنفسك , يا ويل, السحر قوياً جداً لا مجال للعودة منه |
Amitiel onun peşinden gitti, ama Sammael çok güçlüydü. | Open Subtitles | إنها سعت خلفه، ولكنه كان قوياً جداً |
Doktorlar elinden geleni yaptı ama frengi çok güçlüydü, ateşi de fazlaydı. | Open Subtitles | بذل الأطباء قُصارى جهدهم, ولكن كان مرض الـ"سفلس" قوياً جداً عليه وكانت حُمتهُ قاسية |
- çok güçlü görünüyorsun... ve çok sert. | Open Subtitles | -هذا أنا؟ -أجل، تبدو قوياً جداً وعدائياً |
Çok kapris yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا أريد أن أكون قوياً جداً |
Eğer çok güçlü bir korsanla karşılaşırsan ne yaparsın? | Open Subtitles | أنت تبدو قوياً جداً لا يمكن لأي قرصان أن يثبت العكس |
Kocaman hoş bir kız, bu yüzden çok güçlü olmadığı sürece kızı kollarından yakaladığını tahmin ediyorum ve... | Open Subtitles | إنها فتاة لطيفة كبيرة الحجم إلاّ إن كان قوياً جداً فاظنه قام بإمساكها من ذراعيها |
İyi haber, radyo iletişimi çok güçlü değildi. | Open Subtitles | الخبر الجيد هو الإرسال في المذياع ليس قوياً جداً |
Maktulün boğazındaki ip izlerinin derinliği saldırganın çok güçlü ve yüksek olasılıkla erkek olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | علامات الرباط حول حنجرة الضحية تشير أن المهاجم كان قوياً جداً ومن المرجح جداً ذكر |
- Onun etiyle ziyafet çektiler ama onun kanını çok güçlü olduğu için sakladılar. | Open Subtitles | انهم تغذوا على لحمها، لكنها أنقذت دمها لأنه كان قوياً جداً. |
Bazen çok güçlü görünüyor ve kendini kaptırıyor. | Open Subtitles | يبدو قوياً جداً أحياناً ويحب التورط |
Şey, belki, ama çok güçlü bir hayalet olması gerekir. | Open Subtitles | ربما، لكنه يجب أن يكون شبحاً قوياً جداً |
Fiziksel olarak çok güçlü, yakışıklı, akıllıydı. | Open Subtitles | ...لقد كان قوياً جداً من ناحية جسدية وسيم |
Nehrin akıntısı, o gün çok güçlüydü. | Open Subtitles | كان تيار النهر قوياً جداً ذلك اليوم. |
çok güçlüydü, çok cesurdu. | Open Subtitles | أنه كان قوياً جداً وشجاعاً جداً |
Akıntı çok güçlüydü. | Open Subtitles | كان الموجّ قوياً جداً |
Eğer sana çok sert geliyorsa... | Open Subtitles | و إن كان مذاقها قوياً جداً بالنسبة لك... |
Çok kapris yapmayacaksın. | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تأتى قوياً جداً |