Bence kahraman biri bilge, güçlü ve çok yetenekli olmalı. | Open Subtitles | أعتقد أن البطل يجب أن يكون حكيماً قوياً و موهوباً جداً |
Seninle eski konuşmalarına göre daha saygılı davrandı, güçlü ve cömert olmaya çalıştı, ama gözlerinin arkasında korku duyuyordu. | Open Subtitles | هوَ يتكلَّمُ معكَ من قَبل كأنهُ يتفضَّلُ عليك، بكونهِ قوياً و كريماً لكن خلفَ عينيه، إنهُ خائِف |
Ev büyüklüğünde olmanın aksine onun buhar makineleri küçük, güçlü ve hareketliydi. | Open Subtitles | بدلاً من محرك بحجم المنازل،كان محركه صغيراً و قوياً و متحركاً |
Şampiyon gibi nasıl büyük ve güçlü olacağını söyleyeyim mi? | Open Subtitles | أتريد أن تعرف كيف تنمو لتصبح قوياً و كبيراً مثلي؟ |
Locke, özel mülkiyeti gayet tutarlı ve güçlü bir şekilde savunmasını vermişti bile. | Open Subtitles | وفي الوقت الذي تأخذ في التفكير إذا كنت تؤيد الملكية الخاصة أم لا و يقدم هو دفاعاً قوياً و معقولاً للغاية عن |
Kuşakların oluşturduğu zincirde iyi ve güçlü bir halka olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ أن أكون رابطاً قوياً و جيداً في سلسلة الأجيال |
Umarım çocuğun cesaretli, güçlü ve şanslı olur. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون ابنك شجاعاً و قوياً و محظوظاً |
Öyle bir adam, son derece güçlü ve cesur. | Open Subtitles | شخصاً مثل .. شخصاً قوياً و شجاعاً |
Senin gibi güçlü ve havalı olmayı istedim. | Open Subtitles | أردت أن أصبح قوياً و رائعاً مثلك |
Soyguncu hızlı ve güçlü değil miydi? | Open Subtitles | السارق كان قوياً و سريعاً |