"قوي بما فيه الكفاية" - Translation from Arabic to Turkish

• Yeterince güçlü
• kadar güçlü
• kadar güçlüsün

Şeytana uymamak için Yeterince güçlü olduğunuza emin olmak istiyorum.
أنا فقط أُريدُ تَأْكيدك قوي بما فيه الكفاية لمُقَاوَمَة الإغراءِ.

Farklı dünyalardan geldik fakat aşkımız yuva kurmak için Yeterince güçlü.
لقد اتينا من اماكن مختلفة, لكن حبنا قوي بما فيه الكفاية لبناء هذا الجسر

Bunu yapamam. Yeterince güçlü değilim.
لا أستطيع عمل ذلك أنا لست قوي بما فيه الكفاية.

Biliminiz, inanca karşı gelecek kadar güçlü olmadığı için mi?
لأن عِلْمَكَ ما كَانَ قوي بما فيه الكفاية لمُعَارَضَة الإيمانِ؟

Kalp krizi ya da anafilaktik şok geçirtecek kadar güçlü.
قوي بما فيه الكفاية للإنْتاج صدمة anaphylactic أَو a تاجية.

Kurban verecek kadar güçlü birisi.
شخص ما الذي قوي بما فيه الكفاية لتقديم التضحية.

Sen zayıf olabilecek kadar güçlüsün.
أنت قوي بما فيه الكفاية لتكون ضعيفا

Birtakım ağların listesi geliyor ama hiçbiri bağlantı için Yeterince güçlü değil.
أنا على الحصول على قائمة الشبكات، ولكن شيء قوي بما فيه الكفاية للاتصال.

Başka kimse yapamaz. Kimse Yeterince güçlü değil.
لا يمكن لأحد اخر ان يفعل ذلك لا احد قوي بما فيه الكفاية

Kanıt Yeterince güçlü olursa, bir daha asla gelmezler.
إن كان الدليل قوي بما فيه الكفاية فلن يعودوا أبدًا

Belki o kadar da kötü değildir. Aralarındaki bağ Yeterince güçlü olduğu sürece istediği kişiyi öldürebilirmiş.
حتى يكون الرابط قوي بما فيه الكفاية ليجعله يقتل من يريده

Cyril, tatlım yapamayacağını biliyorsun. Yeterince güçlü değilsin.
سيريل عزيزى تعرفين أنكِ لا تستطيع فعل ذلك أنتِ لست قوي بما فيه الكفاية

Yeterince güçlü bir ip kullanıyor musun?
هل تستعملين خيط قوي بما فيه الكفاية لأجل هذه؟

Sana söyleyeyim, çünkü Yeterince güçlü değilsin!
أنا سأخبرك . أنت لست قوي بما فيه الكفاية!

Yani onunla tek başına yüzleşme konusunda kendini Yeterince güçlü hissediyorsun.
أنت هل قوي بما فيه الكفاية لمواجهتها؟

Bana zarar verecek kadar güçlü değil, Albay.
ليس قوي بما فيه الكفاية لإيذائي، كولونيل

Yeteri kadar güçlü olmadığım için utanç duyuyorum.
شعرت بالعار لعدم كوني قوي بما فيه الكفاية

Bence, üstesinden gelebilecek kadar güçlü birisin.
أعتقد أنت قوي بما فيه الكفاية لمُعَالَجَته.

Kendi günah çıkarmamı dinleyecek kadar güçlü değilim.
أنا لست قوي بما فيه الكفاية لتسمع منى اعترافي

Hulk Ultron'u yenecek kadar güçlü müdür?
هل الرجل الاخضر قوي بما فيه الكفاية لهزيمة آلترون؟

Büyük bir yıldızı, toz ve gaz bulutuna dönüştürebilecek kadar güçlü.
قوي بما فيه الكفاية ليحول نجم ضخم لمجرد غبار وغازات

Diğer tüm Omec'lerden daha güçlüsün benden güçlüsün bu zincirleri koparacak kadar güçlüsün.
أنت أقوى من أيّ Omec آخر، الأقوى منيّ، قوي بما فيه الكفاية لكسر هذه القيود.