Bufalo kendini güvene almak için bir çıkar yol arıyor ama gücü çoktan yitip gitmiş. | Open Subtitles | يقتحم الجاموس النهر للأمان. لكن تضمحلّ قوّته بالفعل. |
Onu nasıl bulacağız? Max'in bu gücü elde ettiği kaynağın yakınlarında olmalı. | Open Subtitles | حسنا، أنا أحسب المصدر حيث ماكس يحصل على قوّته من. |
Gizemli kız, tanrının bahçesindeki iyileştirici karıncalar vasıtasıyla ona gücünü ve zihni huzurunu yeniden veriyor. | Open Subtitles | والشابة العذراء الغامضة ستساعده ليستعيد قوّته وراحة باله بواسطة العلاج بلسعات النمل في حديقة الرب |
Ona orijinal el yazmasını gösterdiğimde hemen onun gücünü ve önemini anladı. | Open Subtitles | عندما شوّفته المصنوعة اليدوية الأصلية هو أحسّ فورا قوّته وأهميته. |
Bilmezler ki istenmeyeni ittikçe ona güç verirler! | Open Subtitles | لكنهم لا يدركون أنهم عندما يدفعون ضد المكروه فإنهم يزيدون في قوّته |
Kızları götürüp güçlerini almaktan zevk duyuyordur belki. | Open Subtitles | لعلّه يستمد قوّته من التسكّع، معاشرة الفتيات، وسرقة قواهن؟ |
Kendisi Tek Yıldızlı bir Avcı. Dahası gücünün ne olduğunu da bilmiyoruz. | Open Subtitles | إنّه صيّاد ذو نجمة واحدة، ولا نعلم قدر قوّته. |
Ama Arayıcı iki İşareti buldu ve onlarla onun da gücü artıyor. | Open Subtitles | لكن الباحث لديه علامتان الآن وبمساعدتهما قوّته ايضاً تزداد |
Karakteri onun gücü. Bunu ondan almalısın. | Open Subtitles | . الشخصيّة هي مصدر قوّته . يجب أن تجرده منها |
Üçüncüyü aldığında gücü durdurulamaz olacaktır. | Open Subtitles | عندما يحصل على الثالث ستصبح قوّته لا تقهر |
Dördümüzün gücü Jafar'ın sihrine yetmez... Büyüyü tamamladığında gücü durdurulamaz hale gelecek. | Open Subtitles | حالما يكمل التعويذة ستصبح قوّته لا تُقهر |
Juubi'nin çakrasını çıkararak 9 kuyruğa kadar olan canavarlar arasında gücü zayıflatmak amacıyla böldü. | Open Subtitles | ولهذا قام الريكودو سينين بتقسيم تشاكرا الجيوبي. مُقسّما إياه لتسعة وحوشٍ مُذيّلة .بُغية إضعاف قوّته |
İlk Karanlık Olan'la konuşman için hançerin gücü gerekiyor karanlık sihrin kaynağına ulaşmak için. | Open Subtitles | تحتاجين قوّته للتحدّث مع القاتم الأوّل والتواصل مع أصل السحر الأسود |
O, Odysseus'un gücünü ve cesaretini görmesini mi istiyordu? | Open Subtitles | إنها تريد من أوديسيوس إيجاد قوّته والشجاعة؟ |
Gördüğün gibi, Ortodoks geleneklerine uymayan bir duruşu var, ...zaten tüm gücünü de buradan alıyor. | Open Subtitles | أترى، إنّه يأخذ وضعيّةً واسعةً غير مألوفة، لكنّها مصدر كلّ قوّته. |
Onu oraya geri götürün ve gücünü vermesi için zorlayın. | Open Subtitles | اقنعوه بالعودة إلى هناك واجبروه على التخلّي عن قوّته. |
Yeni Baekje'nin gücünü elinde tutarak tahtı ele geçirmek için bir dolap resmen. | Open Subtitles | لقد قامَ حتىَ بتوسعة قوّته إلىَ بايكجي فيما بعد من أجل مضاعفة فرصه لكي يصبحَ ملكاً |
Eğer gücünü fazlasıyla geri kazanırsa veya seni rahatsız ederse, tekrar kanını boşalt. | Open Subtitles | إذا عادت قوّته أكثر مما ينبغي أو أزعجك، فأنزفه حتّى الجفاف ثانيةً |
Bu muazzam güç gösterisine tanık olduktan sonra yine de onu yenebileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | بعدما رأيتَ قوّته المهولة ما تزال تظنّ أن بوسعك هزيمته؟ |
Ona vurmak için en uygun zaman güç topladığı an olacak. | Open Subtitles | الوقت المثاليّ لضربه سيكون لدى شحنه قوّته استعدادًا للضرب. |
A. Eğer güçlerini kullanmaya devam ederse Oliver ölecek. | Open Subtitles | أوليفير سيموت... إذا يستمرّ لإستعمال قوّته. بي. |
Bu durum, gücünün Kral'ı korumaya müsait olmadığını açıkça ortaya koydu. | Open Subtitles | "هذا أوضح له أن قوّته ليس مقدّر لها أن تحمي الملك" |
Şu an vereceği güce ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج قوّته الآن. |