Yalnızca bir damla kanına ihtiyacım var. Sonrasında kızının gücünü paylaşacağım. | Open Subtitles | لن أحتاج إلّا لقطرة من دمائها، عندئذٍ ستغدو قوّتها لي أيضًا. |
UNR gücünü kâr için enerji piyasasını maniple etmek amacıyla kullanıyor. | Open Subtitles | تستغلّ شركة "ألتما" قوّتها النافذة للتلاعب بأسعار سوق الطاقة بغية الربح! |
Efsaneye göre incilerin eşsiz gücü öyle etkiliydi ki hem iyi hem kötü tüm dilekleri gerçekleştirebilirdi. | Open Subtitles | تقول الأسطورة أن قوّتها الفريدة قوية جداً بحيث يمكنها تحقيق كل أمنية من الخير والشر |
Annelerini gömdükten sonra tüm gücü bana aktarabilecekler. | Open Subtitles | بعدما يدفنون أمهم، بوسعهم تمرير كلّ قوّتها إليّ. |
Otoritelerin güçlerini toplumu yanlış bir tehdit karşısında harekete geçirdiği benzer durumların potansiyeli bugün hala mevcut-- ancak bu yanlış inançlarla savaşacak mantıklı uyuşmazlık kapasitesi de var. | TED | إنّ احتماليّة حصول أحداث مماثلة، عندما تستخدم السلطات قوّتها لتحريك المجتمع ضدّ تهديد خاطئ، والذي مازال موجودًا إلى الآن— وكذلك القدرة العقليّة للمعارضين لمحاربة تلك المعتقدات الخاطئة. |
Savage'a ayak uydurmamız için onun güçlerini kullanmasına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ونحتاجها قادرة على استخدام قوّتها بشكل يُعتمد عليه. |
Bayan Blair, gücünün karşılığında biraz para istemekten çekinmez. | Open Subtitles | الآنسة بلير واثقة من قوّتها في طلب النقود البسيطة |
Diyotları doğru bağlamazsan, pil gücünü sirküle edemez. | Open Subtitles | نقوم بدمج الصمام الثنائي مع أيونته الرئيسية, وإلا فلن تعمم قوّتها. |
Yarı yarıya karaya oturmuş olarak ve ağzında çırpınan bir yavruyla havuzdan çıkabilmesi için tüm gücünü kullanması gerekiyor. | Open Subtitles | إقتربت من الشاطيء و فقمة مكافحة بفمها تأخذ كل قوّتها لتسحبها خارج البركة |
Tabii ki hayır. Davina'nın gücünü hepimize karşı kullanacaklar. | Open Subtitles | طبعًا لا، سيستخدمون قوّتها ضدّنا جميعًا. |
Mezarını bulup kalıntılarını kutsayarak gücünü alabilmek için. | Open Subtitles | ثم أخرجت رفاتها لكيّ أكرّس عظامها وأمتصّ قوّتها. |
Savaş açıp bölge fethedebilmek için Hayley'nin gücünü istiyorsun. | Open Subtitles | تودّ قوّتها ليتسنّى لك شنّ حروب والفوز بأقاليم. |
Çocuğun için geldiği zaman bütün bu gücünü kullanacak. | Open Subtitles | ولسوف تأتي بكامل قوّتها للإطاحة بك حين تأتي لأخذ ابنتك. |
Hatta benim ailem sayesinde, annemin gücü damarlarında dolaşıyor. | Open Subtitles | بالواقع، بسبب أسرتي، فإنّ قوّتها تسري الآن عبر عروقك. |
Büyünün gücü gizli arzûlarından geliyor. Ne kadar uzun sürese o kadar fazla isteyecekler. | Open Subtitles | فإنها تستمدّ قوّتها من رغباتهم السريّة، وكلما ظلّت عاملة، زادت رغبتهم بها. |
Douryoku konusunda yalnızca iki göze de sahipsen bütün gücü ortaya çıkartabilirsin. | Open Subtitles | بالنسبة للقوة البصرية، لا يُمكن إطلاق قوّتها القصوى إلّا إن اجتمعت العينان معًا |
Görünüşe göre ana bilgisayar odasındaki ses dalgasıyla buradaki dalganın gücü aynı. | Open Subtitles | يبدو كما لو أن قوّة الموجات الصوتية.. -بنفس قوّتها في غرفة الحاسوب الرئيسي .. |
Onun gücü gitti. Artık sadece bir döküntü. | Open Subtitles | لقد زالت قوّتها وأمست مجرّد تحفة |
Simgelere güçlerini insanlar verir. | Open Subtitles | الرموز تكتسبُ قوّتها من الشّعوب. |
Böyle onun güçlerini kullanabilecek. | Open Subtitles | لذا فإنه يريد أن يستغل قوّتها |
güçlerini akıllıca kullan lordum. | Open Subtitles | استعمل قوّتها بحكمة يا سيدي |
Ciddi misin? Onun o meşum gücünün bile sevdiğini ölümden döndüremeyeceğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | يجب أن تعرفي أنّه حتّى قوّتها الشرّيرة لا تستطيع إعادةَ محبوبكِ من الموت. |